İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Özsağlam: Batılı güçlerin Güney Kıbrıs’taki varlığı, adayı İran’ın hedefi haline getiriyor

Özsağlam: Batılı güçlerin Güney Kıbrıs’taki varlığı, adayı İran’ın hedefi haline getiriyor

Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam, çok kutuplu uluslararası sistemin çatışmaları derinleştirdiğini, otokratik yönetimlerin hakikat ötesi dış politikalarıyla küresel istikrarsızlığı artırdığını belirtti. Özsağlam, Güney Kıbrıs’ın Atlantikçi dış politikası çerçevesinde liman ve kara üslerinde konuşlanan Batılı güçlerin varlığının, adayı İran ve ona bağlı grupların hedefi haline getirdiğini de vurguladı.

Yayın Tarihi: 17/06/25 15:13
okuma süresi: 5 dak.
Özsağlam: Batılı güçlerin Güney Kıbrıs’taki varlığı, adayı İran’ın hedefi haline getiriyor
A- A A+

Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam, Kıbrıs Postası’nda yayımlanan köşe yazısında, çok kutuplu uluslararası sistemin, otokratik yönetimlerin dış politika yaklaşımlarını ve İran-İsrail savaşını kapsamlı şekilde değerlendirdi.

Özsağlam, yaşanan son gelişmelerin şaşırtıcı olmadığını, sistemin tarih boyunca aktörlerin güçleri ve yönelimlerine göre şekillendiğini belirtti.

Çok kutuplu, iki kutuplu ve tek kutuplu sistemlerin insanlık tarihinde farklı sonuçlara yol açtığını ifade eden Özsağlam, “En kontrolsüz ve yoğun çatışmaların yaşandığı dönemler, çok kutuplu sistemlerin egemen olduğu dönemlerdir. Farklı güç merkezlerinin ortaya çıkması, hegemonya mücadeleleri ve karmaşık ilişki ağları kaotik bir ortam yaratmaktadır. Mevcut çok kutuplu sistem, toplumcu ve adil bir yaklaşıma evrilmedikçe bu çatışmacı düzen devam edecektir” dedi.

Otokratik ve otoriter iktidarların şekillendirdiği dış politikaların uluslararası sisteme eklenmesiyle daha da karmaşık bir tablo oluştuğunu dile getiren Özsağlam, rasyonel düşüncenin geri planda kaldığını, dış politikaların ise hakikat ötesi, duygu yüklü ve hamasi söylemlerle kurgulandığını vurguladı.

"İRAN-İSRAİL HATTINDA OLUŞAN YENİ İTTİFAKLAR, HEM BÖLGESEL HEM DE KÜRSEL BARIŞ İÇİN BİR TEHDİR OLUŞTURUYOR"

Bu durumun en temel nedenlerinden birinin, rejimlerin iç politikada kendi pozisyonlarını sağlamlaştırma arzusu olduğunu belirten Özsağlam, İran-İsrail çatışmasında da her iki ülkenin siyasal yapıları ve inşa ettikleri dış politika kimliklerinin çatışmanın temelini oluşturduğunu söyledi. Netanyahu’nun son dönemde rejim konsolidasyonunu ofansif realist bir dış politika üzerinden gerçekleştirdiğine dikkat çeken Özsağlam, Filistin meselesiyle birlikte Suriye, Lübnan ve İran üzerinden derinleşen çatışma ikliminin son iki yıldır belirginleştiğini ifade etti.

İran-İsrail hattında oluşan yeni ittifakların ise hem bölgesel hem de küresel barış için tehdit oluşturduğunu dile getiren Özsağlam, Pakistan’ın İran’a İslami kimlik üzerinden destek verirken, İsrail’i bir güvenlik sorunu haline getirdiğini; Katar’ın da benzer şekilde kimlik temelli bir yaklaşımla İsrail’i algıladığını söyledi. Özsağlam, Türkiye’nin dış politika kimliğinin bu çerçevede şekillendiğini ancak ofansif bir pozisyona yönlendirmediğini de ekledi.

Hindistan’ın, İsrail’le İslamofobi ve Yeni İpek Yolu Projesi üzerinden iş birliği kurduğunu belirten Özsağlam, bu ülkenin Filistin’e verdiği geleneksel destekten uzaklaştığını ifade etti. Özsağlam, Yunanistan ve Kıbrıs Rum liderliğinin de İsrail’le kurduğu yakın ilişkilerle dış politika yönelimlerini değiştirdiğini dile getirdi.

"GÜNEY KIBRIS'IN LİMAN VE KARA ÜSLERİNDE KONUŞLANAN BATILI GÜÇLER, ADAYI İRAN VE ONA BAĞLI GRUPLARIN HEDEFLİ HALİNE GETİRİYOR"

Anastasiadis ile başlayıp Hristodulidis döneminde zirveye çıkan Atlantikçi dış politika yaklaşımıyla birlikte İsrail’le ilişkilerin yoğunlaştırıldığını kaydeden Özsağlam, buna ek olarak Hindistan’la da yeni bir ilişki düzlemi kurulduğunu söyledi. Özsağlam, Hindistan Başbakanı Modi’nin adaya yaptığı son ziyaretin de bu yeni düzlemin göstergesi olduğunu belirtti. Bu bağlamda Hindistan, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum liderliğinin Atlantik uyumlu bir politika izlediğini kaydeden Özsağlam, adanın güneyinde limanlarda ve kara üslerinde konuşlanan Batılı güçlerin varlığının, bölgeyi İran ve ona bağlı grupların hedefi haline getirdiğini vurguladı.

Dünyanın savaş stratejisi ve doğasının da değiştiğini belirten Özsağlam, artık savaşların balistik füzeler üzerinden yürütüldüğünü, İsrail’in ise nokta atışlarıyla İran’daki en kritik askeri ve istihbarat figürlerini hedef aldığını ifade etti. “Geçmişte savaşlarda önce er, onbaşı ya da uzman çavuşlar hayatını kaybederdi; artık hedefte generaller ve istihbarat subayları var” diyen Özsağlam, bunun askeri ve siyasi tarih açısından önemli bir dönüşüm olduğunu söyledi.

Son olarak uluslararası kuruluşların etkinliğini yitirdiği, adaletli paylaşım ve farklılıklarla bir arada yaşama anlayışının zayıfladığı bir dönemden geçildiğini belirten Özsağlam, “Umarım insanlık adına bu atmosfer kısa sürede değişir” ifadesini kullandı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.