Kuzey Kıbrıs’ta su krizi derinleşiyor, su kıtlığı günlük hayata sızdı!

Kuzey Kıbıs’ta halkın susuzlukla imtihanı her geçen gün daha ağırlaşıyor. Paşaköy’de musluklardan günlerdir su akmıyor, “taşıma su alın” çağrısı çaresizliği gözler önüne seriyor. Uzmanlar çölleşme tehlikesine, belediye başkanları ise sürdürülemez su tüketimine dikkat çekiyor.

Kuzey Kıbrıs’ta su krizi artık sadece teknik bir altyapı meselesi olmaktan çıktı, halkın yaşamının merkezine oturdu. Gazimağusa’ya bağlı Paşaköy’de yaşanan susuzluk krizi bir haftayı aşkın süredir devam ediyor. Belediye su işleri kaynaklı kesintiler nedeniyle bölge halkı temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz duruma geldi.
Yetkililerin “taşıma su alın” çağrısı, yalnızca yetersiz altyapının değil, aynı zamanda yönetimsel çaresizliğin de sembolü haline geldi. Bu çağrıya gelen tepkiler, halkın içinde bulunduğu sıkışmışlığı ve susuzluğun artık tahammül sınırlarını aştığını gösteriyor.
YEREL YÖNETİCİLER UYARIYOR: SU TÜKETİMİ GELECEKTEN YİYOR
Çatalköy-Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok, ülkedeki su kaynaklarının yetersizliğinin gün geçtikçe daha görünür hâle geldiğini ifade ediyor. Kırok, son iki haftadır bölgede yaşanan arızalar nedeniyle suyun kesintili verildiğini belirtti. Daha da çarpıcı olan ise Kuzey Kıbrıs’ta yıllardır 2035-2040 döneminde ulaşılması beklenen 45 milyon metreküplük yıllık su tüketimi hedefinin bu yıl çoktan aşılmış olması. Kırok’a göre önümüzdeki on yıl içinde bu talep 73-74 milyon metreküpe ulaşacak. “Bu talebin karşılanması için artık gecikmeden kalıcı ve etkili çözümler geliştirilmeli” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.
TARIM ALARM VERİYOR: KUYU SULARI TUZLANDI, BAHÇELER KURUDU
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam ise kuraklık ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle tarımsal üretimin büyük zarar gördüğünü ifade ediyor. Güzelyurt bölgesinde kuyu sularının tuzlandığını ve artık sulamaya elverişli olmadığını belirten Uluçam, sulama birliklerinin vanaları kapatmasıyla üreticilerin ciddi mağduriyet yaşadığını dile getiriyor. Türkiye’den gelen suyun adeta hayat kurtardığını vurgulayan Uluçam, “Eğer bu su gelmeseydi içecek su bile bulamayacaktık” diyor. Kuruyan narenciye bahçeleri ve artan ithalat, suyun yanlış yönetildiğinin en somut göstergeleri olarak karşımıza çıkıyor.
BİLİMSEL GERÇEKLER NET: ÇÖLLEŞME GERİ SAYIMA GEÇTİ
Uluslararası Final Üniversitesi (UFÜ) Çevre Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerife Gündüz ise krizin çok daha büyük bir tehlikenin ayak sesleri olduğunu vurguluyor: Çölleşme. Kıbrıs’ın kurak bir ada olduğuna ve Mayıs ayının şimdiye dek kaydedilen en sıcak ikinci Mayıs olduğuna dikkat çeken Gündüz, halkın ve karar vericilerin hâlâ bu tehlikeyi görmezden geldiğini ifade ediyor. “Yüzde 50’nin üzerinde çölleşme riski taşıyoruz ve bu oran giderek artıyor” uyarısında bulunan Gündüz, toplumun su tasarrufu konusunda hâlâ gerçeklerle yüzleşmediğine dikkat çekiyor.
Su krizi Kuzey Kıbrıs’ta artık yönetilebilir sınırların dışına taşmış durumda. Yerel yönetimler ve uzmanlar, mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını açıkça dile getiriyor. Türkiye’den gelen su hattı kısa vadede nefes aldırsa da, hem kaynakların sınırlılığı hem de yanlış kullanım biçimleri krizi her geçen gün büyütüyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.