Baf'ta hayatını kaybeden Gurbetoğlu'nun ardındaki zor yaşam: Ahır gibi evde yaşamak zorunda mıyız?

Geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs’ta geçirdiği motosiklet kazası sonucu hayatını kaybeden Kıbrıslı Türk kökenli Ivan Gurbetoğlu’nun kardeşi, sosyal medyadan video yayınlayarak içerisinde bulundukları kötü hayat koşullarını ve Rum makamların ilgisizliğini şikayet etti.

Alithia gazetesi: “Bakan Yardımcısı Bile Ahırdan Etkilenmedi” başlıklı haberinde 15 yaşındaki Ivan Gurbetoğlu’nun 14 yaşındaki kardeşinin sosyal medyada yayınladığı görsellerle kötü hayat koşullarını gözler önüne serdiğini yazdı.

Habere göre söz konusu genç paylaşımında; “Beş kardeş olarak ebeveynleriyle birlikte yaşadıklarını, babasının Kıbrıslı Türk, annesinin ise Moldovalı olduğunu ve tüm ailesinin Hristiyan Ortodoks olarak vaftiz edildiklerini” belirtti. "Birkaç gün önce abisini kazada kaybettiklerini kaydeden genç, diğer iki erkek kardeşinin 12 ve 5 yaşlarında olduğunu, bir de bebek kardeşleri bulunduğunu” ifade etti.

Söz konusu genç, “içerisinde yaşadıkları Kıbrıslı Türk evinin çok kötü durumda olduğunu, Kıbrıs Türk Taşınmazları İdaresi, Sosyal Hizmetler Dairesi, Bakanlık ve genel olarak devletin birkaç yıldır kendileriyle dalga geçtiğini" belirterek “Yetkililere sormak istiyorum. Babam Kıbrıslı Türk, annem yabancı olduğu için bu kötü şartlarda, uyurken üzerimize yıkılacak olan bu ahır gibi yerde yaşamak zorunda mıyız?” şeklinde konuştu.

Genç konuşmasını; “Sayın müdür Vana, Sayın Yanna, Sayın Lakkotripi, Sayın Bakan, devletinizin ve oturduğunuz koltukların tadını çıkarın. Bir gece de siz, tıpkı ben ve kardeşlerimin uyuduğu gibi uyuyun. Siz veya sizin çocuklarınız, bu mağarada yaşayabilir misiniz? Ne ben ne kardeşlerim bir kez bile Kuzey'e gitmedik. Ne olduğunu bile bilmiyoruz” sözleriyle tamamladı.

BAF BELEDİYE BAŞKANI: MÜSTEŞARA BİZZAT BİLGİ VERDİM

Gazete, Baf Belediye Başkanı Fidonas Fidonos’un ise dün gencin ve ailenin içerisinde bulunduğu şartları doğruladığını yazdı.

Fidonos açıklamasında, “Sosyal Hizmetler Dairesi’nin aile ve ailenin yaşantısı hakkında birçok ayrıntı bildiğini ancak yapması gerekenleri ihmal ettiğini ve bu durumda sorumlu olduğunu” belirtirken bizzat kendisinin dört ay önce müsteşarı bilgilendirdiğini de sözlerine ekledi.