Ünal Üstel: Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır

Başbakan Ünal Üstel, yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken canı pahasına mücadele verdiğini belirtti.

Üstel, EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkının, ENOSİS idealini benimseyen Rumlar ve kilisenin hedefinde olduğunu ifade etti. Kıbrıs Türkü’nün insan hakları ve bu haklara bağlı özgürlüklerinin zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan Üstel, sivil, demokratik ve çok sesli bir yapının ulusal varoluş mücadelesinin hedeflerinden biri olduğunu kaydetti.

Güvenlik Kuvvetleri kurulurken TMT’nin askeri görevini üstlendiğini belirten Üstel, “UBP ise TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldı. Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP gerekse varoluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz” dedi.

Üstel, KKTC’de basının özgür olduğunu belirterek, “Hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını, sabırla izlemeyi tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı.

İnsan haklarının, bütün hakların önünde geldiğini kaydeden Üstel, “Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir. Toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayın da bir özgürlük kullanımı değildir” dedi.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır” diyen Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayının, hukuk devleti ciddiyetiyle takip edildiğini ifade etti.

Hükümetin ve şahsının bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içinde olduğunu belirten Üstel, Denktaş’ın, Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türk dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu söyledi.

Denktaş’ın fikirleriyle sonsuza dek yaşayacağını ifade eden Üstel, aynı düşüncelerin, Toplum Lideri Dr. Fazıl Küçük ve varoluş mücadelesine katkı koyan tüm isimler için geçerli olduğunu belirtti.

Toplumsal barışın yüksek duyarlılıkla korunması gerektiğini kaydeden Üstel, düşünce özgürlüğüyle ilgisi olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşımlar içinde olanları cesaretlendirdiğini vurguladı.

Üstel açıklamasını şöyle tamamladı:

“Düşünce özgürlüğüne değer veren herkes, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemelidir. Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan yılan bin yaşasın’ diyemez.”