Dışişleri'nden sert yanıt: Hukukun siyasete alet edilmesi konusunda sicili bozuk olan Güney Kıbrıs’tır

Dışişleri Bakanlığı tarafından Rum Dışişleri Bakanlığı’nın KKTC’de yargılanması devam eden beş Kıbrıslı Rum’a yönelik yaptığı açıklamaya sert bir yanıt verildi, "Hukukun siyasete alet edilmesi konusunda sicili bozuk olan Güney Kıbrıs’tır" denildi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından Rum Dışişleri Bakanlığı’nın KKTC’de yargılanması devam eden beş Kıbrıslı Rum’a yönelik yaptığı açıklamaya sert bir yanıt verildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklama, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde beş Güney Kıbrıs vatandaşına ilişkin olarak devam etmekte olan yargı sürecine dair hukuki gerçeklerle bağdaşmayan ve kamuoyunu yanıltma amacı güden iddialar içermektedir” denildi.
Açıklamada, “Öncelikle, bahse konu açıklamada Anavatan Türkiye hakkında yer alan, tarihi ve hukuki gerçeklerden yoksun mesnetsiz iddiaları kesin bir dille reddettiğimizi belirtir, adadaki tek işgalin 1960 ortaklık devletinin Rumlar tarafından gasp edilmesi ve bir Rum devletine dönüştürülmesi olduğu gerçeğini hatırlatırız” ifadeleri kullanıldı.
"BU KONUDA EN SON YORUM YAPABİLECEK TARAF GÜNEY KIBRIS'TIR"
KKTC sınırları içinde tek yetkili mercinin KKTC makamları olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:
“Ayrıca, söz konusu açıklamada öne sürülenin aksine, KKTC sınırları içinde tek yetkili merci KKTC makamları olup, bahse konu davalar, KKTC Anayasası ile güvence altına alınmış olan yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü prensipleri çerçevesinde yürütülmektedir. Demokratik bir hukuk devleti olan KKTC’de, gerek vatandaşların, gerekse sınırları içerisinde bulunan tüm yabancıların eşit muamele ve adil yargılanma hakkı Anayasal teminat altındadır.
Güney Kıbrıs’ın açıklamasında dile getirilen KKTC mahkemelerinde görülen davaların Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvuru yapan Rumları hedef aldığı yönündeki iddialar da tamamen asılsızdır. Bilindiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından etkin bir iç hukuk yolu olarak tanınan TMK’ya yönelik siyasi saiklerle engelleyici tutum ve söylemlerde bulunan ve bunu gizleme gereği bile görmeyen esasen Güney Kıbrıs’tır. Nitekim, TMK gibi etkin bir iç hukuk yolu mevcutken, Güney Kıbrıs’ın planlı ve organize bir şekilde bireysel davalar aracılığıyla hukuki konuları siyasi bir araç olarak kullanma çabası bunun en açık göstergesidir. Bu nedenle, bu konuda en son yorum yapabilecek taraf Güney Kıbrıs’tır.
Dolayısıyla, hukukun siyasete alet edilmesi konusunda sicili bozuk olan ve KKTC’ye akıl verme konumunda olmayan Güney Kıbrıs’ın ülkemizde devam etmekte olan bağımsız yargı süreçlerini etkilemeye yönelik bu tür yanıltıcı ve siyasi nitelikli beyhude girişimlerden vazgeçmeye davet ederiz.”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.