Taçoy: Makam ayrı, kişi ayrıdır; 19 Ekim seçimini iki devletlilik yarışı olarak görüyoruz!

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili ve Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Hasan Taçoy, Kıbrıs Postası TV’de yayımlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu “Sabah Postası” programına konuk oldu.

"HÜKÜMETİN TATAR'I DESTEKLEMESİ NEDENİYLE, İKTİDARIN HALK NEZDİNDE HATALI BULUNAN ÇALIŞMALARI DOĞRUDAN TATAR'I ETKİLİYOR"

Programda ilk olarak Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında konuşan Taçoy, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, hükümetinde desteklediği bir aday olması nedeniyle iktidarın halk nezdinde hatalı bulunan icraat ya da çalışmalarının doğrudan Tatar'ı etkilediğini ifade etti.

Öte yandan ana muhalefet partisinin lideri Tufan Erhürman'ın genel siyasetin gidişatı doğrultusunda mevcut durumda avantajlı bir pozisyonda olduğunu belirtti.

"BU BİR GENEL SEÇİM DEĞİL, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ; TÜRKİYE BİR DEVLET POLİTİKASI OLARAK İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM POLİTİKASINI SAVUNUYOR"

Taçoy, bu seçimlerin bir genel seçim değil, Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunun altını çizerek, seçmenlerin oy verirken adayların kimler tarafından desteklendiğine değil, politikalarına göre oy vermesi gerektiğini vurguladı.

Olası bir genişletilmiş konferansta taraflardan biri olan Türkiye'nin Kıbrıs'ta iki devletli çözüm politikasını savunduğunu belirten Taçoy, bunun herhangi bir partinin değil, Türkiye devletinin Meclisi'nden oy birliği ile geçirdiği bir karar olduğunu ve bunun bir devlet politikası olduğunu kaydetti. Tatar'ın bu politikayı savunduğunu belirten Taçoy, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) federasyon çözümünde ısrarcı olduğunu ve seçimi kazanmaları halinde Türkiye ile ters bir politika izleyebileceklerini ifade etti. Erhürman'ın Türkiye'ye uyum sağlaması halindeyse tarihin tekerrür edeceğini, Mehmet Ali Talat gibi Erhürman'ın da "Partim benim arkamda durmuyor" diyeceğini belirtti.

"KIBRISLI RUMLARDA 'BEN DEVLET ALDIM, TOPLUM VERMEK İSTEMEM' ANLAYIŞI HAKİM, KIBRISLI TÜRKLERİ KENDİLERİNE EŞİT GÖRMÜYORLAR"

Kıbrıs sorunu ve müzakereler hakkında konuşan Taçoy, Kıbrıslı Rumlara asıl sorulması gereken sorunun "Elindeki gücü, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni benimle paylaşır mısın?" olması gerektiğini belirtti. Rum liderliğinin "Ben devlet aldım, toplum vermek istemem" anlayışını hatırlatan Taçoy, Rum liderliğinin Kıbrıslı Türkleri bir devlet ortağı olarak değil, toplum olarak gördüklerini, kendilerinin ise devletin sahibi olduklarını düşündükleri için çözüme yanaşmadıklarını ifade etti.

TAÇOY, 19 EKİM SEÇİMİNİN GENEL SEÇİM DEĞİL, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ OLDUĞUNU İKİ KEZ DAHA YİNELEDİ

Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olan ve G-20 üyesi Türkiye devletinin Meclisi’nin aldığı iki devletli çözüm politikasından vazgeçmeyeceğini belirten Taçoy, bölgesel gelişmeler ışığında bu politikanın hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu seçimin bir genel seçim olmadığını, Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu yineleyen Taçoy, cumhurbaşkanının dünya politikasıyla uyumlu ve Kıbrıs Türkünün çıkarlarını gözeten bir aday olması gerektiğini, bunun da Tatar tarafından savunulduğunu belirtti. Taçoy, bu seçimlerde hükümete değil, bir vizyona oy verileceğinin altını bir kez daha çizdi.

Güney Kıbrıs'ta meclise sunulan bir önergeyi de hatırlatan Taçoy, Kuzey’e göç edenlerin Taşınmaz Mal Komisyonu'na başvurmasını engellemek için fon kurulmasının hedeflendiğini,  bu anlayışa sahip bir toplumla anlaşmanın ne kadar zor olacağını yineledi.

"SCHENGEN'E GEÇİŞİN ASIL AMACI YEŞİL HAT TÜZÜĞÜNÜ ORTADAN KALDIRMAKTIR; SCHENGEN İKİ DEVLETLİLİĞİ YARATMA POZİSYONUDUR"

Geçişlerdeki sıkışıklık hakkında da konuşan Taçoy, Schengen'e hazırlık kapsamında değişiklikler olduğunu vurguladı. Schengen'in görünmez, katı kurallı bir duvar gibi uygulandığını, Kıbrıs'ta bu uygulamanın amacının Kuzey'den Güney'e geçişleri zorlaştırmak olduğunu ifade etti. Bunun aynı zamanda iki devletliliği yaratma pozisyonu olduğunu belirten Taçoy, asıl amacın Güney'den Kuzey'e geçerken Kuzey'in Avrupa olmadığını hissettirmek ve yeşil hat tüzüğünü ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.

Schengen'i Kıbrıslı Türk tarafına ekonomik zorluklar çıkarmanın bir yolu olarak değerlendirilen Taçoy, bu uygulamalara karşı şimdiye kadar tüm Kıbrıslı Türk liderlerin "Rumlar çözüm istemedi" bahanesini kullandığını ve Erhürman’ın da kazanması halinde bu söylemi tekrarlayacağını ifade etti.

"CUMHURBAŞKANLIĞI İSİMLERDEN ÖTE BİR MAKAMDIR; BU SEÇİM İKİ DEVLET POLİTİKASI ADINA BİR YARIŞTIR"

Taçoy, bu seçimin iki devlet politikası adına bir yarış olduğunu belirterek, cumhurbaşkanlığı makamının isimlerden öte bir önem taşıdığını vurguladı.

Programda son olarak cumhurbaşkanlığı seçim anketlerini değerlendiren, seçimin yakın ve kıyasıya bir sonuçla biteceğini söyleyen Taçoy, UBP'nin hala sahada tam anlamıyla hazır olmadığını, seçimi kim kazanırsa kazansın erken genel seçim talep edeceğini de ekledi.