İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Tufan Erhürman: Çocuklarımıza gurur duyacakları bir ülke bırakacağız

Tufan Erhürman: Çocuklarımıza gurur duyacakları bir ülke bırakacağız

CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Vizyon 2025-2030: Geleceğe İmza” başlıklı etkinlikte vizyonunu açıkladı, "Çocuklarımıza gurur duyacakları bir ülke bırakacağız" ifadelerini kullandı.

Yayın Tarihi: 11/09/25 20:28
Güncelleme Tarihi: 11/09/25 22:08
okuma süresi: 11 dak.
Tufan Erhürman: Çocuklarımıza gurur duyacakları bir ülke bırakacağız

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Vizyon 2025-2030: Geleceğe İmza” başlıklı etkinlikle vizyonunu paylaştı.

Lefkoşa Avlu’da yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen etkinliğe, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, CTP Genel Sekreter Erkut Şahali, bazı milletvekilleri, TAM Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, bazı belediye başkanları, bazı eski başbakanlar, bazı sivil toplum örgütleri ile sendika temsilcileri ve basın mensupları katıldı.

Etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Söz veriyorum: Yarınlarımız bugünkünden çok daha güzel olacak” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Bu hal, hal değil! Bu halin hızla, bir an önce değişmesi lazım” dedi. 

VİZYON 2030 Tufan Erhürman GELECEĞE İMZA

Memleketin dört bir yanında 70’li 80’li yaşlarında amcalar, teyzeler, neneler, dedeler hep aynı sözü söylüyor: “Biz bunca yıllık var oluş mücadelesini, çocuklarımız, torunlarımız bunları yaşasın diye mi verdik?”

Memleketin dört bir yanında anneler, babalar, boğazları düğüm düğüm hep aynı sözü söylüyor: “Çocuklarımız mutlu olacaklarsa dışarıda yaşasınlar. Arada bir yanlarına gideriz. Gidemezsek bağrımıza taş basarız. Yeter ki onlar mutlu, umutlu olsunlar.”

Memleketin dört bir yanında çocuklar, gençler hep aynı sözü söylüyorlar: “Biz memleketimizi çok seviyoruz. Ama bu halde burada bir gelecek düşlememiz, burada yaşamamız mümkün değil”.

Bu hal, hal değil! Bu halin hızla, bir an önce değişmesi lazım.

Mevlana’nın dediği gibi “dünle beraber gitti cancağızım ne kadar söz varsa düne ait. Artık yeni şeyler söylemek lazım”…

Onun içindir ki bu akşam bizler buraya sözümüzü söylemek, sözlerimizi birleştirmek, sözleşmek, birbirimize ve geleceğe söz vermek için geldik.

Kimliğimiz, siyasi tercihlerimiz, doğum yerimiz ya da inancımız ne olursa olsun, içinde bulunduğumuz hiçbirimizi mutlu etmeyen, geleceğe umutla bakmamızı engelleyen bu halden bir an önce çıkmak amacıyla, ortak sözümüzle, yarınlara güvenli, huzurlu, adil, insan onuruna yaraşır, umut dolu bir miras bırakmak için sözleşiyoruz.

1. Varlık

Çocuklarımız, torunlarımız bu ülkeyi çok seviyorlar. Gençlerimizin göç etmek zorunda kalmadığı, yurt dışına gidenlerin umutla geri döndüğü; herkesin kökleriyle gurur duyarak yaşadığı bir gelecek için gece gündüz çalışmaya söz veriyoruz.

Hiç kimse gelecek için endişelenmesin. Hiç kimse bugün varız ama acaba yarın çocuklarımız, torunlarımız bu topraklarda var olacak mı kaygısına kapılmasın.

İnanılsın ve bilinsin: Bu halk hep vardı, vardır ve hep var olacaktır.

2. Özgüven, Onur

Bu halkın kendine güvenmesi için çok sebebi var. En zor koşullarda verilmiş bir var oluş mücadelesi ve bütün sınırlara karşın kendilerini çok iyi yetiştirmiş gençlerimiz var.

Bu halkın öz güveninin zedelenmesine, onurunun kırılmasına asla izin vermeyeceğimize, bu halkın yeniden kendisiyle, ülkesiyle ve kurumlarıyla gurur duymasını sağlamak için gece gündüz çalışacağımıza söz veriyoruz.

3. Eşitlik

Herkesin eşit haklara sahip olduğu, her türlü ayrımcılığın reddedildiği bir gelecek için söz veriyoruz.

Biz, bu adadaki iki eşit kurucu ortaktan biriyiz ve siyasi eşitliğimizden asla vazgeçmeyiz.

Biz bu adada varız ve hiç kimsenin bu halkı görmezden gelmesine, bu halk yokmuş gibi davranmasına asla göz yummayız.

Bu adada, koşullar ne olursa olsun, bir Kıbrıslı Rum çocuğun sahip olduğu tüm hak ve olanaklara bizim çocuklarımız da sahip olacak. Bundan asla ödün vermeyiz.

Çocuklarımız arasında, annelerinin, babalarının kiminle, nerede evlendiğinden, kendilerinin  veya ana babalarının doğum yerinden hareketle ayrımcılık yapılmasına asla izin vermeyiz.

Ve insanlarımızı hangi sebeple olursa olsun bölüp parçalamaya, ötekileştirmeye, ayrıştırmaya çalışanların karşısında dimdik durur, tüm insanlarımızı eşitlik temelinde bütünleştirir, birleştiririz.

4. Demokrasi ve Katılım

Her bireyin sesini özgürce duyurduğu, halkın sözünün siyaseti belirlediği bir yönetim için söz veriyoruz.

Demokrasi halkın iradesidir. Demokrasi, halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir.

Cumhurbaşkanlığı, bir kişinin ve onun etrafından toplaşmış olan üç-beş insanın köşkü ya da sarayı değil, bu halkın evidir. Cumhurbaşkanlığı bu halk için çalışacak, hangi siyasi görüşte olursa olsun bu halkın yetişmiş tüm yurttaşlarıyla birlikte yönetecektir.

Cumhurbaşkanlığı bu halkın evi olacak, hiç kimse dışarıda kalmayacak, hiç kimse dışarıda bırakılmayacaktır.

5. Adalet ve Refah

Çalışmanın, emeğin karşılığını bulduğu, herkesin insan onuruna yaraşır bir yaşam süreceği bir ülke için gece gündüz demeden çalışacağımıza söz veriyoruz.

Ailelerinin gelir düzeyleri ya da özel durumları dolayısıyla eğitim, sağlık ve başka alanlarda yaşıtları karşısında dezavantajlı durumda olan çocuklarımızın görmezden gelinmesine asla izin vermeyeceğiz.

Gençlerimizin, kendilerinin veya ailelerinin düşünceleri, siyasi görüşleri ya da başka herhangi bir nedenle, haksızlıkla, adil olmayan uygulamalarla karşılaşmalarına göz yummayacağız.

Bu ülkenin üreticisinin, girişimcisinin, sanayicisinin, turizmcisinin, esnafının, içerideki ve dışarıdaki eşitsiz ve adil olmayan uygulama ve düzenlemelerle ezilmesine, itilmesine, kakılmasına engel olacağız.

Ayaklarımız üzerinde duracak, hep birlikte üretecek, pastayı hep birlikte büyütecek, hep birlikte, adil biçimde paylaşacağız.

6. Dünyayla Buluşma

Bu halkın, bu halkın çocuklarının, gençlerinin, sporcularının, iş, kültür, sanat, bilim insanlarının dünyayla buluşması için gece gündüz çalışacağımıza söz veriyoruz.

Diplomasi yalnızca Cumhurbaşkanı’nın ve devletin resmi kurum ve görevlilerinin yürüteceği bir iş değildir. Sanatçılarımız da, sporcularımız da, iş insanlarımız da, bilim insanlarımız da diplomasinin parçası haline gelecek, diplomasi ve diyalog her düzeyde, aralıksız biçimde sürdürülecektir.

Kavga ederek, küserek, darılarak dünyadan uzaklaşmayacak, konuşarak, diyalog kurarak, bıkmadan, usanmadan anlatarak, haklarımızı alacağız.

Hiç kimse, hiçbir koşulda, bu halkın dünyayla buluşmasına engel olamayacak.

7. Uygarlık ve Yarınlara Sorumluluk

Çocuklarımıza, eğitimde, sağlıkta, teknolojide ve tüm alanlarda gelişmiş ülkelerin çocuklarının sahip olduğu olanakları sağlamak için gece gündüz çalışacağımıza söz veriyoruz.

Onlara yakışacak bir çevre, uygarca ve insan onuruna yaraşır bir hayat sürmelerine olanak sağlayacak bir ülke, bilimle, sanatla, kültürle yoğrulmuş bir eğitim sistemi, yarınlara, çocuklarımıza borcumuzdur.

Bu ülkenin, çocuklarımıza bırakırken son nefesimizde yüzlerine bakmaya utanacağımız bir yer haline getirilmesine asla izin vermeyeceğiz.

8. Şeffaflık, Hukuk ve Ciddiyet

Adil, şeffaf, dürüst, liyakatli, denetlenen, hantal olmayan, insanların günlük yaşamını zorlaştıran değil, kolaylaştıran bir kamu yönetimi için çalışacağımıza söz veriyoruz.

Cumhurbaşkanlığı tüm Anayasal görevlerini ciddiyetle yerine getirecek; hukuka bağlılık, liyakat kamu düzeninin esası olacaktır.

Bu ülkenin en değerli makamlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı makamının itibarsızlaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz.

9. Çözümsüzlük Değil Siyasi Eşitlik Temelinde Çözüm İradesi

Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitlik temelinde çözüm iradesini dünyaya taşıyacağımıza söz veriyoruz.

Hiç kimse, hiçbir uluslararası kuruluş, bu adada çözüm iradesini defalarca ortaya koymuş bu halkın bu iradesini ve siyasi eşitliğini yok sayamayacak, görmezden gelemeyecek, bu halka çözümü istemeyen taraf muamelesi yapamayacak.

Kıbrıs Türk halkı, daha önce olduğu gibi bundan sonra da masadan kaçan taraf olmayacak ve yine bundan önce olduğu gibi bundan sonra da kardeş ve garantör ülke Türkiye ile istişare içerisinde çözüm için müzakereye hazır olacak. 

Ama bilinecek ki hiç kimse bu halkı müzakere olsun diye müzakere yürütülen masalara hapsedemeyecek. Çözümü gerçekten isteyen varsa, bu halkla eşit olduğunu bilecek ve çözüm için müzakere masasına gelecek.

Çözümü gerçekten istemeyip de istermiş gibi görünmeye çalışan varsa, o zaman o da, buralarda arkasına saklanacağı birini bulamayacağını bilecek.

10. Birlikte Yürümek, Birlikte Kazanmak, Birlikte Yönetmek

Yalnızca seçime kadar olan dönemde değil, seçimin sonrasında da halkımla birlikte yürüyeceğime, hiç kimseyi dışarıda bırakmaksızın halkımın tüm kesimlerinin birlikte kazanması için mücadele edeceğime ve halkımla birlikte yöneteceğime söz veriyorum.

Evet, hiç kimse dışarıda kalmayacak. Evet, hep birlikte yürüyeceğiz. Ama biliyorum ki bugüne kadar gençler ve kadınlar maalesef hep gerilerde yürümek zorunda bırakıldılar. Ve yine biliyorum ki bu kez önde gençler ve kadınlar olacak.

Kadınlar ve gençler öne geçecek ve bu yürüyüş bizi bugünkünden çok daha güzel günlere taşıyacak.

Bu sözleşme yalnızca bugünün değil, yarınlarımızın da teminatıdır.

Söz veriyorum: Yarınlarımız bugünkünden çok daha güzel olacak.

Birlikte yürüyeceğiz, birlikte kazanacağız ve bu güzel ülkeyi birlikte çok güzel yöneteceğiz.

Ve nihayet... Her gün yeni sorunlar üreten, hayatlarımızdan, çocuklarımızdan çalan zamanları geride bırakarak, sorunları çöze çöze ilerlemek için hep birlikte diyoruz. ki:

“Sözümüz söz… Birlikte çözüm, birlikte gelecek.”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.