İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Mete Hatay: İki devletli çözüm, garantörlüğün bitmesi demektir

Mete Hatay: İki devletli çözüm, garantörlüğün bitmesi demektir

Araştırmacı-Yazar Mete Hatay, iki devletli çözümün garantörlüğün bitmesi demek olduğunu kaydederek, Türkiye’nin iki devletli çözümde bütün haklarından vazgeçmek durumunda kalacağını kaydetti.

Yayın Tarihi: 19/09/25 07:41
okuma süresi: 7 dak.
Mete Hatay: İki devletli çözüm, garantörlüğün bitmesi demektir

Araştırmacı-Yazar Mete Hatay, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Ulaş Barış’ın hazırlayıp sunduğu Gündem isimli programa konuk oldu. Hatay Kıbrıs sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM, GARANTİNİN BİTMESİ DEMEKTİR”

Hatay, “İki devletli çözüm, garantinin bitmesi demektir. Ondan sonra devletler anlaşma yaparsa Türkiye ile ayrı ilişkiler kurulur; ama bütün haklarını devretmesi, vazgeçmesi demektir” dedi.

Hatay, “İki devletli çözüm tüm adanın garantörlüğünden vazgeçilmesi anlamına gelir. Sadece Beşparmaklardan sorumlu bir devlet oluruz. Doğu Akdeniz’de hak sahibi olan Kıbrıslı Türk olmaktan çok, sadece Anamur ile Girne arasında hak sahibi olan bir Kıbrıslı Türk toplumu haline döneriz” ifadelerini kullandı.

“ISRARIMIZ İKİ TARAFIN BİRLİKTE KARAR VEREBİLECEĞİ BİR MODELDİR”

“Bu da sert sınırların oluşması demektir” diyen Hatay, “Sonrasında jeopolitik birleşmelerle daha tansiyonlu bir sınıra dönüşebilir. Onun için bizim ısrarımız, iki tarafın birlikte karar verebileceği bir modeldir” şeklinde konuştu.

Hatay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kuzey garantörlüğünden bahsettiğini hatırlatarak, “Oysa doğru olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörlüğüdür. Ağızdan kaçtı denebilir. Eskiden ‘Kıbrıs garantörüyüz’ denirdi” dedi.

“Kağıt üzerinde garantörlükten bahsetmiyoruz aslında” diyen Hatay, “Burada ne olacaksa onların da parmağı olmasını istiyorlar. Bunun en iyi yolu federasyon üzerindendir. İki ayrı devlet olunca, Lefkoşa’dan mesela sınır geçiyor. Güvenlik kaygıları da Lefkoşa’nın güneyinden itibaren başlar. Çözüm olacaksa bundan sonra NATO yanlısı bir çözüm düşünmek zorunda kalabiliriz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL AMERİKA’YI ARKASINDA HİSSETİĞİ SÜRECE BUNA DEVAM EDECEK”

Olası bir çözümün İsrail tarafından engelleneceğini düşündüğünü belirten Hatay, “İsrail’in durumu ayrı bir meseledir: açık ve net şekilde soykırım yaparak birçok destekçisini de kaybetmiş durumdadır; açıkça da söylüyorlar: soykırım yapıyorlar” dedi. Hatay, “Burada yavaş yavaş AB içindeki devletlerden çekilmeler başladı; iş dünyasına müdahaleler başladı, özellikle silah sanayinde. İsrail, Amerika’yı arkasında hissettiği sürece buna devam ediyor. Amerika da destek veriyor. Bunlar Doğu Akdeniz’deki tüm ayrışmaları da etkileyen unsurlar” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs’taki seçim sürecine de değinen Hatay, “Bütün bunların gölgesinde ‘iki devlet’ diyen bir söylem var. Diğer taraftan geleneksel söylem federal çözüm üzerinden müzakerelerin başlatılması yönünde” dedi.

“Ancak CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın eklediği şeyler de var” diyen Hatay, “Sıfır noktasından kurtulma hali… Bunu açık söylemiyor ama ne olacağı noktasında etkisi olur” değerlendirmesinde bulundu.

“BM TOPLANTISINDAN KRİTİK BİR GELİŞME BEKLEMİYORUM”

BM toplantılarında kritik bir gelişme beklemediğini belirten Hatay, “Çözüm modeli konuşulur ama güçlü bir pozisyon yok. Filistin tanınma kararı BM’de alınmıştı ve altına İsrail zaten imza atmıştı” dedi.

Hatay, “İsrail’de iki devlet isteyenlerle buradaki iki devlet isteği biraz farklı. Filistinliler uzun yıllar iki devlet istemedi. İki devletlilik, Filistinliler için yaşam alanı açısından istenen bir şeydi” ifadelerini kullandı. “Karşı çıkış sebepleri de ‘Bize düşman bir devlet yaratacaksınız’ endişesi” diyen Hatay, “Öyleyse düşman yapmayın; soykırım yaparsanız tabii ki düşmanlaşır” şeklinde konuştu.

“ASKERDEN ARINDIRMA MÜMKÜN MÜ TARTIŞMALARI BAŞLADI”

Hatay, asker konusuna da değinerek, “Bizdeki durumda anlaşma ile birlikte buranın askerlerden arındırılacağı biliniyor. Yükselen jeopolitikle birlikte askerlerden arındırma mümkün mü tartışmaları
başladı” dedi.

“ANASTASİADİS İLE AKINCI’NIN GÖRÜŞMELERİNDE GÜVENLİK GÜÇLERİNİN YÜZDE 50–50 OLACAĞINA DAİR ANLAŞMALARI VARDI”

“Burada asker olacaksa, iki toplumun birliğine karşı değil adayı koruyacak şekilde olması gerekir” diyen Hatay, “Eski Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ile Eski Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın görüşmelerinde de güvenlik güçlerinin yüzde 50–50 olacağına dair anlaşmaları vardı. Bunlar zaten ancak müzakerelerle konuşulur” ifadelerini kullandı.
Rum tarafının da iki devletlilik istediğini öne süren Hatay, “Esasında iki devletlilik isteyen Rum tarafıdır. Dönüşen kuzey ile nasıl iş birliği yapabileceklerini düşünemiyorlar artık” dedi.

“TATAR VE HRİSTODULİDİS’İN DÜŞÜNCELERİNİN ÇOK FARKLI OLDUĞUNU SANMIYORUM”

“Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Nikos Hristodulidis’in düşüncelerinin çok farklı olduğunu sanmıyorum” diyen Hatay, “Ama bunun olabilme zorluğunu ve yıllarca çalışılmış birçok unsurun heba edileceğini düşünmek üzücü” şeklinde konuştu.

“Sınır demek tansiyon demek; ada zaten küçük” diyen Hatay, “İç siyasette birlikte, dış siyasette ise ortak hareket edilebilmelidir” ifadelerini kullandı.
Federal çözüm önerilerinde Türkiye’nin jeopolitik çıkarlarının da hesaba katıldığını belirten Hatay, “Kıbrıslı Türkler ile Türkiye’nin beraber çizdiği federal çözüm önerilerinde hep Türkiye’nin jeopolitik çıkarları da hesaba katılıyor” dedi.

“O nedenle federasyon olursa Türkiye’nin de içimizde parmağı olacak diye çekiniyorlar” diyen Hatay, “Bunları daha realist oturtup düşünmeliyiz. Bölünmüş adada yüzde 30’a sıkışmış mı kalacağız, sadece Anamur’a mı hakim olmak istiyoruz?” ifadelerini kullandı.

“KAPILARIN AÇILMASINDAN BAHSETMEYİ BIRAKIN MEVCUT KAPILAR DA TIKANDI”

Geçmiş döneme de değinen Hatay, “Bu söylemler yüzünden, kapıların açılmasından bahsetmeyi bırakın, mevcut kapılar da tıkandı” dedi.

Hatay, “2017’de Crans-Montana çökmesine rağmen kapılarda artışlar olmuştu; artık Rumların kuzeye geçme korkusu yoktu. Ancak sonra korkular yaratıldı: tutuklamalar, pasaportlar gibi” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıslı Türklerin son 15 yılda yarattığı moral üstünlüğü vardı; manevra alanı vardı. Kaale alınıyorlardı Kıbrıslı Türkler” diyen Hatay, “Kıbrıs Türk toplumunun bağlantıları vardı: sonuçta 1974’ten önce adaya gelen insanlar AB vatandaşı oldu, çocuklarımız Avrupa’da okuyabiliyordu, mal tanzim kuruldu, Maraş açılımı gündeme geldi” şeklinde konuştu.

Hatay, son olarak, “Maraş açılımı karanlık turizme çevrildi. Ansızın tuhaf argümanlarla üstünlük yaşadığımız bütün açılımları kendimizi sağlama aldığımız yerlerden darmadağın ettik” dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.