Tufan Erhürman: Kıbrıs Türk halkının ortaklık hakkından vazgeçmem

Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Kıbrıs sorunu çözülene kadar bir Kıbrıslı Rum çocuk hangi haklara sahipse, Kıbrıslı Türk çocuğun da aynı haklara sahip olacağının altını çizen Erhürman, "Kıbrıs Türk halkının ortaklık hakkından vazgeçmem" dedi.

-
“Kıbrıs Türk halkının ortaklık hakkından vazgeçmem”
-
“Kıbrıs sorunuyla ilgili bir kararın seçime beş gün kala alındığı tarihte görülmedi”
-
“Meclis, seçim maksatlarıyla kullanılacak bir enstrüman değildir”
-
“20 Ekim’den sonra bugün yaşanana benzer bir şey yaşanmayacak ve tüm partilerin dahil olacağı "Siyasi Partiler Konseyi" oluşturulacak”
-
“Bu Meclis değil, hükümet kararıdır”
-
“Çağrı yapıyorum: Gidin pasaportlarınızı verin!
-
“Son günlerde en büyük üzüntüm, Ersin Bey’le bir araya gelemiyor oluşumdur; Meclis’te de televizyonda da gelemiyorum”
-
“Bu memleketteki insanlarımızı bölme üzerinden politika yapmaktan vazgeçin”
-
“Bu ülkede kardeşlik rejimi için çalışmaya devam edeceğiz. Kimse siyasi rant uğruna kardeşliğimizi bozamaz”
-
“Ersin Bey bu adada güvenlik konusunda Hristodulidis’in tek başına karar vermesini kabul ettiyse, buyursun bunu açık açık söylesin”
-
“Toprak konusunu müzakerenin sonuna gelmeden biri konuşursa, müzakere tarihini bilmez demektir”
-
“Türkiye Cumhuriyeti ve geçmiş dört cumhurbaşkanımız, azınlık olacağımız bir şeyi mi görüştü?”
Cumhuriyet Meclisi, seçime günler kala “Kıbrıs sorununa iki devletli çözüm” konusundaki karar önerisini görüşmek üzere bugün toplandı.
Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman tarihi bir konuşmaya imza attı ve “Kıbrıs Türk halkının ortaklık hakkından vazgeçmem” ifadelerini kullandı.
Son günlerde en büyük üzüntüsünün Ersin Bey’le bir araya gelemediğinden kaynaklandığına işaret eden Erhürman, “Meclis’te de televizyonda da bir araya gelemiyorum” dedi ve Ersin Tatar’ın bugün neden Meclis’te olmadığını sordu. “Meclis’te benden önce konuşan biri “Bundan sonra toprak falan da konuşmayız.” dedi. 24 Şubat 2021 Ersin Tatar cümlesi: “Gelecek için çalışmalıyız. Biz iki devletli modelin temel olacağını düşünüyoruz. Bu yönde bir çözüme ulaşılırsa ve doğal gaz için komite oluşturulursa toplam toprak alanımızı 36’dan 30’a indirebiliriz” Toprakta altı puan indirim yapabileceğini söyledi” hatırlatmasında bulunan Erhürman, toprak konusunda müzakerenin sonuna gelmeden konuşmanın, müzakere tarihi bilmemek anlamına geldiğine dikkat çekti. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı önemli değil; burada doğan çocukların dolaşım özgürlüğü önemli değil diyorsanız, çağrı yapıyorum: Gidin verin pasaportlarınızı” çağrısında bulundu.
“TARİHTE BÖYLE BİR ŞEY GÖRÜLMEDİ”
Meclis’te konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Bugün itibarıyla seçime beş gün var. Nedense bu konu hiç gündem olmadı. Tarihimizde, Meclis’te hem de Kıbrıs sorunuyla ilgili bir kararın seçime beş gün kala alındığı görülmedi” dedi. “Buradaki milletvekili arkadaşlarımın hepsini tenzih ederek söylüyorum: Bu, ciddiyetle bağdaşan bir tavır değil” diyen Erhürman, Kıbrıs sorununun, memleketin en ciddi konusu olduğunu kaydetti. Tufan Erhürman, “Bu halkın egemenlik haklarıyla ilgili en ciddi konudur. Seçim maksatlarıyla kullanılabilecek bir enstrüman değildir. Hele de KKTC Cumhuriyet Meclisi hiç seçim maksatlarıyla kullanılacak bir enstrüman değildir. Buradaki ciddiyetsizliği, bunun müsebbibi olanlar üzerinden kayda geçirmek istiyorum” dedi. Dile getirilen, “Gönül isterdi ki oy birliğiyle geçsin bu karar” ifadelerini de eleştiren Erhürman, “Gönlün istemesi yetmez; bunun ciddiyetle ele alınacak bir süreci vardır. Eğer gönül bir şey istiyorsa, gönlün istediği yolu takip etmek gerekir. Oy birliğiyle karar alınabilmesi için topluca önceden görüşülür. Bu görüşmelerin sonunda muhalefet milletvekillerinin de oyu alınmaya çalışılır” diye konuştu. 24 Şubat 2010 tarihli Meclis kararına işaret eden Erhürman, “Beşinci maddesi şöyle der: “Garanti ve İttifak Antlaşmaları tahtında, bugüne kadar Kıbrıs Türk halkına özveriyle destek veren, adada barış ve güvence ortamı sağlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’taki etkin ve fiili garantisini, Kıbrıs Türk halkı bakımından adada bulunacak kapsamlı çözüm anlaşmasının hayati ve en temel unsuru olarak gördüğünü tarihsel bir görev olarak sayar.” Bu karar Meclis’ten oy birliğiyle geçti, önergesi de oy birliğiyle geldi. Bugün ne oldu? Muhalefetle irtibat kurmaksızın, seçim maksatları açısından olduğu göze sokularak bir önerge imzaladı iktidara mensup arkadaşlar. Bir de buradan bize “Dileğimiz oy birliğiyle karar almaktır” diyorlar. Komite safhasında durumu gördünüz, o zaman istişare etseydiniz. Komitede CTP mensubu arkadaşlarım “hayır” diyor da, Genel Kurul’da “Gönül öyle ister.” diye konuşma yaparsınız?” diye sordu.
“ŞU ANKİ DURUM GURUR DUYULACAK BİR DURUM DEĞİL”
Tufan Erhürman, “20 Ekim’den sonra bu ülke tekrardan kendisiyle, ülkesiyle, kurumlarıyla gurur duyacak. Bu şu anki durum, maalesef gurur duyulacak bir durum değil. Meclis kararı Kıbrıs sorunuyla ilgili verilecekse dünyaya mesaj veren bir karar olması lazım. Dünyaya mesajı da Meclis bütünlüğü içinde verirsiniz. Bu Meclis değil, hükümet kararıdır. Hükümet kararı verecekseydiniz, Meclis’e getirmeye gerek yoktu. Meclis kararı değil, hükümet kararı veriyorsunuz” diye konuştu. Dörtlü hükümetten sonra kurulan hükümetin programında “AB çatısı altında iki ayrı devlet” yazdığını anımsatan Erhürman, “Ne oldu şimdi? Meclis kararları da hükümetin değişmesiyle değişecek kararlar hâline mi geldi? Oy çokluğuyla karar verirseniz değişir. 2010 tarihli karar değişti mi? Değişmedi. Siz verdiniz önergeyi diye hep birlikte mi kabul edeceğiz?” diye sordu. “Meclis’in tarihinde, seçime beş gün kala, Kıbrıs sorunu gibi ciddi bir konuda —vekilleri tenzih ederek söylüyorum— bu kadar ciddiyetsiz bir tavırla bunu geçirin de, Meclis’in rayı değişir belki beklentisiyle Meclis sabah 11.00’de olağanüstü toplantıya çağrılıp, saat 13.00’te toplanabilir mi?” diye soran Erhürman, söz konusu durumun, kendi kurumlarımıza ne kadar saygı gösterildiğini de ortaya koyduğunun altını çizdi. Tufan Erhürman, “Bu hükümet programı değildir, burası Meclis’tir ve bunu bilerek davranmak en doğru şeydir. Meclis kararıyla bağımsızlık bildirisi değişir mi? Bağımsızlık bildirisi bir kere ilan edilir ve oradadır. İstediğiniz kadar çıkarın; bağımsızlık bildirisi oradadır. Bağımsızlık bildirgesinin, oy çokluğuyla alınan bir kararla değiştirilebileceğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Bağımsızlık bildirgesinin değişmeyeceğini, ne yazıyorsa aynen devam edeceğini bilmek, KKTC devletine ciddiyetle saygı duymak anlamına gelir” dedi.
“DİLERİM Kİ 20 EKİM’DEN SONRA MECLİSİMİZ DE BU HALKIN GURUR DUYACAĞI BİR DÖNEM YAŞAR”
“Ben bu devletin başbakanlığını yaptım, şu anda da cumhurbaşkanlığına adayım. Dilerim ki 20 Ekim’den sonra Meclisimiz de bu halkın gurur duyacağı bir dönem yaşar. Bu da size giderken bıraktığım bir mesaj olsun” diyen Erhürman, Ersin Tatar’ın önergenin gerçek sahibi olarak burada neden olmadığını sordu. Tufan Erhürman, “Sayın Tatar gönül isterdi ki burada olsun ve bize anlatsın, biz de oturup bu içeriği değerlendirelim ve diyelim ki belki de aklımız yatar” dedi. “Son günlerde en büyük üzüntüm, Ersin Bey’le bir araya gelemiyor oluşumdur. Meclis’te gelemiyorum, televizyonda gelemiyorum” diyen Erhürman, 3D formülünü Ersin Tatar’ın BM ile paylaştığını anımsattı. Tufan Erhürman, “3D formülü, doğrudan ticaret, doğrudan temas ve doğrudan uçuş bize sağlanırsa müzakere masasına oturacağız diyen bir formül değil midir? Bu üçü sağlanırsa oturursunuz da ne görüşeceksiniz?” diye sordu. “Bugün Ersin Bey’e deseler ki, “Dünya iki kere tersine dönse, gel iki devlet masası kurduk; 3D vermezsen gelmem” mi diyecek? 3D herhâlde iki devlet çözümünün ön şartı değildir” diyen Erhürman, müzakere masasının ne olduğunun belli olduğuna işaret etti. Tufan Erhürman, “20 Ekim’den sonra benim önümdeki metin 3D formülüdür. Ben 3D üzerinden, tabii ki Türkiye Cumhuriyeti ile istişare ederek yürüyeceğim” ifadelerini kullandı. Bugüne kadarki dört Cumhurbaşkanının da Türkiye Cumhuriyeti ile istişare ederek müzakere yürüttüğünü vurgulayan Tufan Erhürman, “Benim halkımın tarih bilgisi çok kuvvetlidir. Dört Cumhurbaşkanı farklı görüşlerde olsalar da, Türkiye ile her zaman istişare içinde müzakere yürüttüler. Garantör ülkenin imzası olmayan bir anlaşmanın yürürlüğe girmesi de mümkün değildir” hatırlatmasında bulundu.
“KIBRIS TÜRK HALKINA SAYGISIZLIKTIR”
“Bu kadar bilinen şeyler üzerinden bilgi dışı iddialarla seçim propagandası yapmak, Kıbrıs Türk halkına saygısızlıktır” diyen Erhürman, 20 Ekim’den sonra bugün yaşanana benzer bir şeyin yaşanmayacağına dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Bir Siyasi Partiler Konseyi oluşturulacak. Meclis’te temsil edilen tüm siyasi partiler bu konseyde bulunacak. Meclis’te temsil edilmese bile yüzde 3’ün üstünde oy alan siyasi partiler de orada olacak” dedi. Ersin Tatar’a sorular yönelten Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı adına Ersin Bey bu adada güvenlik konusunda Hristodulidis’in tek başına karar vermesini kabul ettiyse, buyursun bunu açık açık söylesin. Baf Havalimanı, Gazze’de çocukları öldüren İsrail’e üs olarak kullandırılacak kararı Hristodulidis tarafından alınabilsin, “Beni ilgilendirmez.” diyecekse, bunu söyleyecek” dedi. 1960 Anayasası’nda Dr. Fazıl Küçük’ün Cumhurbaşkanı Muavini olduğunu anımsatan Erhürman, Dr. Fazıl Küçük’ün güvenlikle ilgili konularda veto yetkisinin bulunduğuna dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Bugün olsaydı, “İsrail’e Baf hava üssünün kullandırılmasına veto ediyorum” dese biterdi” dedi. “2025’te Kıbrıs Türk halkı bu kadar zor süreçten sonra, garantör ülke Türkiye de Kıbrıs Türk halkı da görmezden gelinecek ve biz de diyeceğiz ki “Buyurun, sizin olsun?” Ben bunu demiyorum. Açık söylüyorum: Deniz yetki alanları konusunda Hristodulidis tek başına karar veremez. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın son açıklamalarında, “Adanın etrafında ne varsa, Kıbrıs Türk halkı onun ortağıdır ve tamamında Türkiye Cumhuriyeti garantör ülkedir” dedi, hatırlatmasında bulundu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ BU ADANIN TAMAMININ GARANTÖRÜDÜR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin, bu adanın tamamının garantörü olduğuna vurgu yapan Erhürman, “Meclis’te benden önce konuşan biri “Bundan sonra toprak falan da konuşmayız.” dedi. 24 Şubat 2021 Ersin Tatar cümlesi: “Gelecek için çalışmalıyız. Biz iki devletli modelin temel olacağını düşünüyoruz. Bu yönde bir çözüme ulaşılırsa ve doğal gaz için komite oluşturulursa toplam toprak alanımızı 36’dan 30’a indirebiliriz.” Toprakta altı puan indirim yapabileceğini söyledi. Bugüne kadar ben “Toprakta şu olur, bu olur.” demedim. Çözüm ihtimali doğarsa ve müzakereler en sona gelirse konuşulabilecek bir konudur. Bu konuyu müzakerenin sonuna gelmeden biri konuşursa, müzakere tarihini bilmez demektir” dedi. Tufan Erhürman konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ben diyorum ki; güvenlik, benim vazgeçeceğim bir konu değil. Deniz yetki alanları da vazgeçeceğim bir konu değil. Vazgeçen varsa, çıkıp söylesin. Böyle diyen varsa açık söyleyecek. İki devlet deyip altını boş bırakmak değil mesele. Enerji konusundan da asla vazgeçmem. Bütün uluslararası ilişkilerin merkezindedir. Bu memlekette enterkonnekte sistem kurulacaksa nasıl kurulacağı bellidir. Kıbrıs–Türkiye–Yunanistan hattıdır bu. Ticaret yolları Hindistan’dan ve Çin’den başlıyor. O yol gelecek, Baf’a dokunacak, yukarı çıkacak da ben de Kıbrıs Türk tarafı olarak oturup seyredeceğim? Vatandaşlık meselesine gelince: Kıbrıs Rum vatandaşlığı değil, AB vatandaşlığı hakkını Hristodulidis her kime isterse ona versin; benim çocuklarımdan istediğine versin, istemediğine vermesin diyen biri varsa, çıkıp bunu söyleyecek. Ersin Bey diyorsa ki “Biz AB vatandaşlığına sahip olmasak da olur”, çıkıp bunu açık açık söyleyecek. Bunlar ortak yetki alanıdır. Bu ortak alanları ben Hristodulidis’e bırakmam; Ersin Bey bırakırsa, söyleyecek. Altı yetki alanı var ki Kıbrıs Türk halkının ortak egemenlik hakkından çalınmıştır. Bunları talep etmeyecek miyim?”
“AZINLIK OLACAĞIMIZ BİR ŞEY ORTADA YOK”
Kıbrıs sorunu çözülene kadar bir Kıbrıslı Rum çocuk hangi haklara sahipse, Kıbrıslı Türk çocuğun da aynı haklara sahip olacağının altını çizen Erhürman, “Kavramların üstünde oynayarak yapılmaz bu işler. Benden başka herkes bugün KKTC’ye isim önerdi. Ersin Bey bile önerdi. KKTC olarak da kurucu devlet statüsüne geçebilirsiniz. Ben geriye kalan tüm konularda egemen yetkilerimi kullanırım. Ortak yetki alanı olduğu sürece Türkiye’nin garantörlüğü oradadır. Hristodulidis’in neyi istediği, neyi istemediği umurumda değil; benim umurumda olan halkımın hak ve çıkarlarıdır. Hristodulidis “Sıfır asker, sıfır garanti.” diyebilecek mi artık? İsrail, ABD, Fransa gelecek; “Türkiye fazla geldi.” diyecek, bu da tamam mı olacak? Endişeniz olmasın. Bu Meclis, bu halkın güvenliğine sahip çıkmakla yükümlüdür” dedi. “Hristodulidis benim siyasi eşitliğimi kabul etmeyecekmiş” diyen Erhürman, siyasi eşitlik kabul edilmezse, müzakere masası diye bir şeyin olmayacağına işaret etti. “Siyasi eşitlik pazarlık konusu olmaz. Güvenlik Konseyi kararları pazarlık konusu değilse, bu da Güvenlik Konseyi kararıdır” diyen Erhürman, Ersin Tatar’ın üç günde bir pankart değiştiğini belirtti. Tufan Erhürman, “Yeni pankart: “Federasyon demek azınlık demektir.” Rahmetli Denktaş’tan bugüne, Türkiye Cumhuriyeti ile istişare içinde aynı tezi görüştü tüm Cumhurbaşkanları. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 2004’te Annan Planı’na destek verdi diyorsunuz. Azınlık olacağımız bir plana mı destek verdi? Sayın Akıncı, Denktaş, Eroğlu, Talat onu mu görüştü? Azınlık olacağımız bir şey yok ortada” dedi.
“KİMSE SİYASİ RANT UĞRUNA KARDEŞLİĞİMİZİ BOZAMAZ”
Kendisinin eşit egemenlikten bahsettiğini vurgulayan Erhürman, “Eşit egemenlik demek, Hristodulidis beni yok sayarak karar alamaz demektir. Bu halkın bu yetkilerine sahip çıkmakla yükümlüdür Meclis” dedi. Son günlerde, “Türkiye Kıbrıs’ın tamamının garantörü olmasa da olur, KKTC ile yapacağı anlaşmalar bize yeter” ifadelerinin de kullanılmasını eleştiren Erhürman, ciddiyete ve bilgiye işaret etti. Tufan Erhürman, “Sizden ricamdır: Bugün ve 20 Ekim sonrası, bu memleketteki insanlarımızı bölme üzerinden politika yapmaktan vazgeçin. İnsanlarımızı doğum yerine göre ayırma çabalarından vazgeçin. Bu memlekete, bu halka yapılan en büyük kötülüktür” dedi. Türkiye Cumhuriyeti kökenli insanlar üzerinden manipülasyona son verin çağrısında bulunan Erhürman, “Bu insanlarımız, bu topraklarda doğan çocuklar, annelerinin doğduğu şehre gittiğinde “Kıbrıslı” denen insanlardır. Bu toprakların çocuklarıdır. Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı önemli değil; burada doğan çocukların dolaşım özgürlüğü önemli değil diyorsanız, çağrı yapıyorum: Gidin verin pasaportlarınızı” dedi. “Bu ülkede kardeşlik rejimi için çalışmaya devam edeceğiz. Kimse siyasi rant uğruna kardeşliğimizi bozamaz” diyen Erhürman, TDT’ye gözlemci üye olunduğunu anımsattı. Tufan Erhürman, “TDT Kıbrıs ile ilgili karar üretti. Ne diyor TDT size? “Bu memlekette çözüme ulaşacaksanız, müzakere edilmiş, karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm olmalı” Madem TDT seçime on gün kala bunları söylüyor, sormuyor musunuz kendinize: Biz neden beş yıldır müzakere etmiyoruz?” dedi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.