İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

‘Turist suçlular’: Kuzey Kıbrıs’ta yeni nesil mafya gölgesi

‘Turist suçlular’: Kuzey Kıbrıs’ta yeni nesil mafya gölgesi

Son bir yılda yaşanan 14 silahlı saldırının faillerinin çoğunun “turist” statüsüyle ülkeye giriş yaptığı ortaya çıktı. Bu tablo, Kuzey Kıbrıs’ta güvenlik ve muhaceret politikalarının ne kadar etkin uygulandığı sorusunu gündeme taşıyor.

Yayın Tarihi: 10/11/25 11:32
okuma süresi: 6 dak.
‘Turist suçlular’: Kuzey Kıbrıs’ta yeni nesil mafya gölgesi
Özel Haber

Kuzey Kıbrıs, son bir yılda turist olarak ülkeye gelen sabıkalı kişilerin karıştığı suç olaylarıyla sarsıldı. Belli bölgelerdeki haraç çeteleri, oto galericilere yönelik silahlı saldırılar ve artan tehdit olayları, ülkedeki muhaceret kontrollerinin yetersizliğini bir kez daha gündeme taşıdı.

Uzmanlar, adaya girişlerdeki uygulamaların eksikliğinin ciddi güvenlik riski yarattığını, uluslararası sabıka veri tabanlarıyla koordinasyon eksikliğinin suç örgütlerine alan açtığını savunuyor.

HÜKÜMETİN SÖZÜ: “SUÇ ÖRGÜTÜ BAĞLANTILILARI ADAYA GİREMEYECEK”

Halil Falyalı cinayetinin ardından dönemin İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile yürütülen işbirliği çerçevesinde 77 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ülkeye girişinin yasaklandığını açıklamıştı.

Öztürkler, “Suç örgütüyle bağlantısı olanlar adaya giremeyecek” demişti. Ancak son 12 ayda yaşanan olaylar, bu tedbirlerin sahada tam anlamıyla karşılık bulmadığını gösteriyor.

BİR YILDA 14 SİLAHLI SALDIRI VE TETİKÇİ OLAYI

Son 12 ayda Kuzey Kıbrıs genelinde yaşanan olaylar, suçluların büyük bölümünün ülkeye turist vizesiyle geldiğini ortaya koydu.

İşte tarih sırasına göre basına yansıyan 14 olay:

  • 14 Ağustos 2024, Girne: Mustafa Özmen ve Vural Allahverdi, Glock tabanca ve mermiyle yakalandı.
  • 27 Kasım 2024, Girne: Mehmet Can Sarı, bir iş insanını vurmak amacıyla adaya geldi; polis tarafından yakalandı.
  • 22 Aralık 2024, Lefkoşa (Alayköy): Türkiye’den gelen bir tetikçi, gece kulübüne dört el ateş açtı.
  • 30 Aralık 2024, Girne: Ünal Sivri, TIR’a gizlenerek adaya giriş yaptı; “Geçit Yok” operasyonunda yakalandı.
  • 1 Ocak 2025, Lefkoşa (Küçük Kaymaklı): Cavidan Ahmet’in apartmanı altı el ateşle kurşunlandı.
  • 22 Şubat 2025, Lefkoşa: Restoran işletmecisi Muhammet Lermi Doyduk vuruldu; Metin Eminanç tutuklandı.
  • 18 Nisan 2025, Lefkoşa: İsmail Baydar, bir iş insanını vurmak üzere gönderildi; polis tarafından yakalandı.
  • 3 Mayıs 2025, Alsancak: Emirhan Bilici, bir eve ateş açtı; ardından Güney Kıbrıs’a kaçtı, beş gün sonra teslim oldu.
  • 11 Mayıs 2025, Çatalköy: Görkem Mete, 250 bin TL karşılığında tetikçi olarak geldi; bir araca ateş açtı.
  • 20 Haziran 2025, Girne: Gökhan Can Kılıç, Okey Lounge işletmesini kurşunladı.
  • 1 Ağustos 2025, Lefkoşa: Yunus Emre Karakoç, cinayet işlemek amacıyla adaya gönderildi; Lefkoşa Surlariçi’nde yakalandı. İfadesinde, Türkiye’den aldığı talimatla Demirhan’daki bir süpermarketin çiğ köftecisine saldırı planladığını söyledi.
  • 30 Ağustos 2025, Lefkoşa: Alper Yıldırım ve Muhammed Ali Kalan, turist olarak adaya geldi; bir iş insanını vurmakla suçlandı. Onlara silah temin eden Mutlu Töre ile Kadir Kıcık da tutuklandı. Yıldırım’ın “tetikçi”, Kalan’ın ise “gözcü” olduğu açıklandı.
  • 19 Eylül 2025, Lefkoşa: Ozan Gülbahar, İstanbul’dan bir iş insanını öldürmek için gönderildiğini itiraf etti; yakalandı.
  • 8 Kasım 2025, Lefkoşa (Hamitköy): Hamit Altıok ve Emiray Naifoğlu, Sami Doğan Motors isimli oto galerinin ofisine iki el ateş etti.

Bu olaylar, suçluların adaya sistematik biçimde gönderildiğini ve Kuzey Kıbrıs’ın “güvenli liman” olarak kullanılmaya başlandığını gösteriyor.

İÇİŞLERİ BAKANI OĞUZ: “POLİS ÇALIŞMALARINI GİZLİLİKLE SÜRDÜRÜYOR”

“Halka Hizmet Yolunda Üç Yıl” başlıklı basın toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, tetikçi olaylarıyla ilgili sorulara yanıt vermişti.
Oğuz, “Polis olayların kaynağı ve azmettiricisine ilişkin bilgiye sahiptir. Soruşturmalar gizlilik içinde yürütülüyor,” açıklamasını yapmıştı.

Türkiye ile yürütülen ortak çalışmaların devam ettiğini belirten Oğuz, biyometrik veri sisteminin uygulamaya konduğunu, parmak izi alımı ve aranan şahısların iadesi süreçlerinin sürdüğünü de söylemişti. 

YENİ NESİL MAFYA YAPILANMALARI KUZEY KIBRIS’TA KÖK MÜ SALIYOR?

Türkiye’de “Daltonlar”, “Retkitler”, “Casperler” ve “Anucurlar” gibi yeni nesil suç örgütleriyle ilişkilendirilen bazı isimlerin Kuzey Kıbrıs’ta da faaliyet gösterdiği iddia ediliyor.

Bu çetelerin, ülkenin tanınmamışlığı ve güvenlik zafiyetlerinden faydalanarak tetikçi gönderdikleri, hatta Türkiye’deki yapıya benzer bir suç ağı kurma girişiminde oldukları değerlendiriliyor.

Kuzey Kıbrıs, hem denetim zayıflığı hem de yasal boşluklar nedeniyle bu tür faaliyetler için elverişli bir ortam haline gelirken, halkın güvenlik kaygısı da giderek artıyor.

VATANDAŞ ENDİŞELİ: “SOKAKTA BİLE GÜVENDE HİSSETMİYORUZ”

Son dönemde özellikle galericilere, iş insanlarına ve bazı gazetecilere yönelik artan tehditler, kamuoyunda büyük rahatsızlık yaratıyor.
Vatandaşlar, “turist olarak gelen sabıkalılar” meselesinin artık bir güvenlik krizi boyutuna ulaştığını ifade ediyor.

ÇÖZÜM: SIKI DENETİM VE ULUSLARARASI VERİ PAYLAŞIMI

Uzmanlara göre, suç örgütlerinin adaya girişini önlemek için en etkili yol; girişlerde kapsamlı sabıka sorgulaması, biyometrik kimlik sistemlerinin yaygınlaştırılması ve uluslararası veri tabanlarıyla aktif işbirliği.

Bu önlemler yalnızca suçun önlenmesini değil, aynı zamanda Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan vatandaşların güvenliğinin sağlanmasını da hedefliyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.