Mertkan Hamit: Kıbrıs'ta ilerleme için önce samimiyet sonra siyasi irade gerek
Ekonomist Mertkan Hamit, Gündem programında yaptığı değerlendirmede, 19 Ekim seçiminde Tufan Erhürman’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ortaya çıkan tabloyu ve Kıbrıs sorunundaki olası gelişmeleri yorumladı. Hamit, “Toplumun üçte ikisi mevcut durumdan rahatsızız mesajı veriyor, bu güçlü bir mesajdır” dedi.
Ekonomist Mertkan Hamit, Ulaş Barış’ın Kıbrıs Postası TV’de hazırlayıp sunduğu Gündem programına konuk olarak, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Hamit, “Hiçbirimizin önceden göremediği bir oy oranıyla Tufan Erhürman seçildi. Meşruiyet açısından bakarsak, muhalefetten gelip bu kadar yüksek oyla seçilen ilk kişiydi” ifadelerini kullandı.
Hamit, seçim sonucunun yalnızca bir kazanım değil, toplumun güçlü bir mesajı olduğunu belirterek, “Toplumun üçte ikisi mevcut durumdan rahatsızız mesajı veriyorsa, bu göz ardı edilemez. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, bu mesaj nettir” dedi.
Toplumun artık iki devletli çözüm politikasının yarattığı çıkmazdan kurtulmak istediğini dile getiren Hamit, “Beş yıldır kendi kendimizi cezalandırdığımız bir durumun içindeydik. Toplum bu politikadan çıkmak istiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Hamit, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın Ankara ziyaretiyle ilgili olarak, “Erdoğan’la yapılacak görüşme çok belirleyici olacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir yol çizeceği ve Kıbrıs’ın bu haritada nasıl konumlanacağı önemli” ifadelerini kullandı.
“Büyük beklentilerim yok ama küçük umutlarım var” diyen Hamit, hükümetin son Ankara ziyaretindeki açıklamalarda “iki devlet” ve “egemenlik” vurgusu yapılmamasını dikkat çekici buldu. “Bu referansın olmaması, değişim yönünde küçük de olsa bir işarettir” dedi.
BAHÇELİ’NİN İLHAK SÖYLEMİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “ilhak” açıklamasına da değinen Hamit, “MHP’nin Kuzey Kıbrıs’taki etkisi, burayı Türkiye için bir arka bahçe olarak tutma anlayışıyla ilgilidir. Bahçeli’nin çıkışı da bu düzenin bozulmasına verilen bir tepkidir” şeklinde konuştu.
Hamit, MHP’nin bu tepkisinin “kendi finansal ve varoluşsal konumuyla” ilgili olduğunu vurguladı:
“Elindeki aracı kaybeden bir yapı doğal olarak tepki gösterir. Bu doğru olduğu anlamına gelmez ama güç kaybı her zaman reaksiyon doğurur. Aynı şekilde AKSA’nın yetkileri alınsa KIB-TEK’e devredilse, farklı kanallardan da benzer tepkiler gelir.”
Erhürman’ın seçilmesinin üzerinden 25 gün geçmesine rağmen somut adımlar atılmadığını söyleyen Hamit, “Erhürman büyük bir oyla seçildi, herkes hızlı bir dönüşüm bekliyordu. Ancak Türkiye ile istişare süreci tamamlanmadan hareket edilmemiş gibi görünüyor. Cumhurbaşkanlığı’ndan genel bir irade beyanı bile duymadık” dedi.
Ankara ziyareti sonrasında sürecin hızlanabileceğini belirten Hamit, “Örneğin Yeşil Hat Tüzüğü ya da kapılar konusunda somut adımlar bekliyorum. Şu anda sadece sembolik ziyaretler görüyoruz, somut dönüşüm yok” değerlendirmesini yaptı.
“SAMİMİYET TESTİ: ÖZLÜ MÜZAKERELERE HAZIRLIK”
Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanabilmesi için tarafların “samimiyet testi”nden geçmesi gerektiğini vurgulayan Hamit, “Guterres belgesi çerçevesinde tarafların özlü müzakerelere hazır olup olmadığını görmek önemli. Siyasi eşitlik ilkesinin korunması ve bu ilkenin içinin doldurulması sürecin samimiyet göstergesi olacaktır” dedi.
Tufan Erhürman’ın Crans Montana sürecine benzer bir noktaya dönmeden, “özlü müzakerelere hazırız ve sonuç alıcı bir süreç istiyoruz” mesajını vermesi gerektiğini belirten Hamit, “Bu sürecin başarıya ulaşması tarafların suçlama oyununa girmemesiyle mümkün olur” ifadelerini kullandı.
Hamit, Kıbrıs sorununda kalıcı çözüme ulaşmanın ancak tarafların kararlılığıyla mümkün olacağını ifade etti:
“Avrupa’nın çözüm yönünde kaldıraçlarını güncellemesi, ticaret tüzüğüyle ilgili adımların atılması, geçiş noktalarının açılması, gümrük birliği ve vize serbestisi konularında ilerleme sağlanması süreci destekler.”
Maraş ve limanlarla ilgili kısmi açılımların da sürece ivme kazandırabileceğini vurgulayan Hamit, “Doğrudan temaslar, doğrudan ticaret ve uçuşlar tam olmasa da bu yönde atılacak her adım izolasyonun gevşetilmesine katkı sağlar” dedi.
Son olarak siyasi iradenin belirleyici olduğunu vurgulayan Hamit, “Eğer gerçekten siyasi irade varsa, bu trenin hareket ettiğini görebiliriz. Aksi halde yine doğal bir takvime sıkışmış bir süreç yaşanır” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.