İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Umut Ersoy: Asgari ücretli senede 12 maaş değil 11 maaş alıyor, fark patronun cebine kalıyor!

Umut Ersoy: Asgari ücretli senede 12 maaş değil 11 maaş alıyor, fark patronun cebine kalıyor!

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, asgari ücretlilerin senede 12 maaş değil 11 maaş aldığını söyledi. Bilinçli bir şekilde yıllardır kamudaki hizmetlerin geriye götürüldüğüne ve piyasalaştırıldığına işaret eden Ersoy, kamudaki temel hizmetlerin özelleştirildiğini söyledi.

Yayın Tarihi: 03/12/25 12:36
okuma süresi: 6 dak.
Umut Ersoy: Asgari ücretli senede 12 maaş değil 11 maaş alıyor, fark patronun cebine kalıyor!

 

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, asgari ücretlilerin senede 12 maaş değil 11 maaş aldığına dikkat çekerek hayat pahalılığı karşısında yıl sonuna kadar asgari ücretlinin reel olarak eline geçen paranın 11 maaşlık alım gücüne denk geldiğini söyledi. Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Kanal T’de Ahmet Kaptan’ın sunduğu Kaptan’ın Günlüğü programının konuğu oldu.
 
Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Ersoy, emekçilerin yaşamının sıkıntı içinde olduğunu söyledi. Ersoy, aslında göründüğü gibi ekonomik krizin olmadığına işaret ederek “ekonomik krizden ekonominin daraldığı yerde bahsedebiliriz. Son rakamlara baktığımızda kktc ekonomisi 2023 yılında yüzde 7.5, 2024’te ise yüzde 8 büyüdü.” şeklinde konuştu.
 
Ersoy, Türkiye ekonomisini örnek vererek yüzde 3 büyüdüğünü belirtti. kktc ekonomisinin verilere bakıldığında muazzam bir şekilde büyüdüğünün ortada olduğuna değinen Ersoy, “ekonominin rakamlarda büyüyor olması paylaşımın adaletli olduğu anlamına gelmiyor” dedi ve esas meselenin asgari ücretle neyin alınabildiği olduğunu ekledi.
 
''ASGARİ ÜCRETLİ SENEDE 11 MAAŞ ALIYOR''
 
Ersoy, asgari ücretlilerin senede 12 maaş değil 11 maaş aldığına dikkat çekerek hayat pahalılığı karşısında yıl sonuna kadar asgari ücretlinin reel olarak eline geçen paranın 11 maaşlık alım gücüne denk geldiğini söyledi. Arada kalan 1 maaşın patronun cebinde kaldığını belirten Ersoy, ortaya çıkan tabloyu “azınlık bir kesimin büyüyen ekonomi içerisinde servet elde etmesi geriye kalanlarınsa yoksullaşması” olarak özetledi. Ersoy, bunun paylaşım şoku olduğunu ifade ederek sosyal adaleti sağlamak için elit kesimin çıkarına dokunmak gerektiğinin altını çizdi.
 
Halkın eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı hissettiği öfkeyi ve isyanı dile getirerek, bütçe açığını yorumlayan Ersoy, bütçe açığını konuşurken daha çok giderlerin konuşulduğunu fakat gelirlerin konuşulmadığına dikkat çekti. Mali bütçe oluşurken en önemli kısmın vergi politikaları olduğunu ifade eden Ersoy, “gelirlerin nereden yaratıldığı asla konuşulmuyor. Bütçe açık veriyorsa gelirler konuşulmadığı, vergiler toplanmadığı içindir” dedi.
 
Ersoy, hükümetin elinde gelir için dolaylı ve doğrudan vergiler olduğunu anımsatarak, kurumlar vergisi listelerine bakıldığında vergilerin ödenmediğini gösterdiğini söyledi. GSM operatörleri, akaryakıt ve diğer büyük şirketlerin kendilerini zarar ediyor gibi gösterdiğini belirten Ersoy, “madem zarar ediyorsunuz gelin sizi kamulaştıralım” dedi. Gelir vergisinde de benzer bir durum olduğundan bahseden Ersoy, Forbes Listesi’ne girmiş isimlerin gelir beyanı olmadığına dikkat çekti.
 
''ULTRA ZENGİNLERDEN SERVET VERGİSİ ALINMALI''
 
Ersoy, Bağımsızlık Yolu olarak çözümlerinin servet vergisinden geçtiğini aktararak ultra zenginlerden alınacak servet vergisiyle kaynak oluşturulabileceğini söyledi. Ayrıca Ersoy, kurumlar ve gelir vergilerinin de daha adaletli toplanması gerektiğini söyledi.
Ersoy, bütçeyi konuşurken teşviklere ayrılan kısımda sorun çıkmadığının altını çizerek, halka ayrılan kısımda her zaman sorun çıktığını da belirtti.
 
Ersoy, işe gitmeden maaş alanlarla ilgili konunun iki boyutu olduğunu belirterek bunları “kamudaki hizmetler ve kamuda yandaş istihdam ve kamunun etkisizleştirilmesi” olarak açıkladı. Bilinçli bir şekilde yıllardır kamudaki hizmetlerin geriye götürüldüğüne ve piyasalaştırıldığına işaret eden Ersoy, kamudaki temel hizmetlerin özelleştirildiğini söyledi. Ersoy, kamudaki verimsizliği, vardiyalı usule geçmek ve mesailere harcanan bütçe ile yeni istihdam yapmamak olarak örnek gösterdi.
 
Ersoy, bütün iş yerlerinde geçerli olmak üzere, Çalışma Bakanlığı’na bağlı bir kart sistemi oluşması, emekçilerin iş yerlerine mesai giriş çıkışlarının kayıt altına alınması gerekliliğini ifade ederek, özel sektörde yapılan ve ödenmeyen ekstra mesailere dikkat çekti. Ersoy, toplumsal hayatta özel sektör ve kamu olarak ayırmadıklarını belirterek hayatı oluşturanların emekçiler olduğunu anımsattı.
 
''KİMLİKLE GİRİŞ ÇIKIŞLAR YASAKLANMALI''
 
Ersoy, toplumda güvensizlik hissi olduğunu belirterek bunun toplumsal düzensizlikten kaynaklı olduğunu söyledi. Son zamanlarda artan kriminal olaylardan bahseden Ersoy, “bu bir sistem sorunudur. Suç ilişkiler ağını ve buna bağlı diğer unsurları net bir şekilde görebiliyoruz” dedi. “Güvenlik hissini, polis yoksul insanların yaşadığı sokağa çıkıp operasyonlarla yaratamaz” şeklinde konuşan Ersoy, “bu güç gösterisi kime?” sorusunu yöneltti.
“Hayatımızın hangi alanda kendimizi güven hissediyoruz?” sorusunu da yönelten Ersoy, toplu taşımada, aydınlatmada, kira denetimlerinde, hastanede, eğitimde, beslenmede ve enerjideki yetersizlikleri sıraladı.
 
Ersoy, son olarak yapısal olarak çözüm önerilerinden de bahsederek, kimlik ile giriş çıkışların yasaklanması, muhacerette çok sıkı denetimler yapılması, ülkeye girenlerin takibinin yapılması, geçici 10. Maddenin kaldırılarak polisin sivile bağlanması gibi taleplerini aktardı.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.