İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Ahmet Sözen: İki liderin iradesiyle çözüm olması imkansıza yakın

Ahmet Sözen: İki liderin iradesiyle çözüm olması imkansıza yakın

Prof. Dr. Ahmet Sözen, Kıbrıs'taki iki liderin iradesiyle, ve isteğiyle Kıbrıs'ta bir çözüm olmasının ben imkansıza yakın olduğunu söyledi. ABD'nin Kıbrıs meselesine bakış açısının "önemli bir mesele değil de daha büyük bir jeopolitik düzlemde, Türk-Yunan ilişkilerini zehirleyebilecek" bir durum olarak gördüğünü belirten Sözen, apse benzetmesinin de bu yüzden yapılmış olabileceğini ifade etti.

Yayın Tarihi: 04/12/25 14:00
Güncelleme Tarihi: 04/12/25 14:38
okuma süresi: 6 dak.
Ahmet Sözen: İki liderin iradesiyle çözüm olması imkansıza yakın
Erge TEKSAMANCI
Özel Haber

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, Kıbrıs Postası TV’de Ulaş Barış’ın hazırlayıp sunduğu Gündem programına konuk oldu.

Prof. Dr. Ahmet Sözen, Kıbrıs meselesinde çözümün "ancak bölgesel aktörlerin, küresel aktörlerle bir araya gelip bir iş birliği ortamı yaratmasıyla" gerçekleşebileceğini ifade etti, iki liderin iradesiyle çözüm olmasının imkansıza yakın odluğunu söyledi. 

"TÜRKİYE'NİN 2020 YILINDAN İTİBAREN İKİ EGEMEN DEVLET POZİSYONUNA GİRMESİ RASTLANTISAL DEĞİL"

Ahmet Sözen, ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın, Kıbrıs meselesini, Türkiye-Yunanistan ilişkileri arasındaki bir apseye benzettiği açıklamasını değerlendirdi. Değerlendirmelerine, 5 sene önce İngiltere'nin Guardian gazetesine verdiği demeçte Kıbrıs meselesini, "daha büyük jeopolitik masada bir mezeye" benzettiğini hatırlatarak başlayan Sözen, Kıbrıs meselesinin dünyadaki radikal değişimlerin arasında kaldığını ve tek başına değil de ancak bu problemlerin içerisinde çözülebileceği bir döneme gelindiğini vurguladı. "Türkiye'nin 2020'den itibaren iki egemen devlet pozisyonuna girmesi rastlantısal değil" diyen Sözen, müzakerelerde yaşanan çözümsüzlük kaynaklı bıkkınlık, Rum tarafının müzakerelere hevesle oturmaması ve dünyadaki büyük gelişmelerin bu pozisyonun yolunu açtığını ifade etti. 

"BARRACK'IN AÇIKLAMASI, KIBRIS'I TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİNİ ZEHİRLEYEN BİR DURUM OLARAK GÖRÜYOR" 

Tüm bu büyük gelişmeler içerisinde "Amerika Birleşik Devletleri ve başındaki geleneksel devlet adamlığından ve geleneksel diplomasiden uzak bir yönetim, küresel çapta dünyanın farklı yerlerine şekil vermeye çalışıyor" diyen Sözen, Kıbrıs meselesini de bu çerçeve içerisinde okumak gerektiğini kaydetti. Tom Barrack'ın açıklamasının, ABD'nin Kıbrıs meselesine bakış açısının "önemli bir mesele değil de daha büyük bir jeopolitik düzlemde, Türk-Yunan ilişkilerini zehirleyebilecek" bir durum olarak gördüğünü belirten Sözen, apse benzetmesinin de bu yüzden yapılmış olabileceğini ifade etti. Ahmet Sözen, Amerikan yönetimlerinin Kıbrıs meselesinde şu ana kadar "elle tutulabilir, rasyonel bir planı olmadığını" öne süren Sözen, "ama sanki bu defa, şu günlerde, sadece Doğu Akdeniz değil tüm Ortadoğu'da, İbrahim Anlaşmaları ile beraber Amerika'nın tercih ettiği bir düzenin kilometre taşları döşeniyor" dedi. Sözen, Amerika'nın, Kıbrıs meselesinin Türk-Yunan ilişkilerine ve bölgede daha geniş ortaklıklara engel olmamasını dilediklerini ifade etti. 

"AMERİKA'DAN KIBRIS MESELESİNİ ÇÖZÜN ŞEKLİNDE BİR TELKİN GELEBİLİR"

Sözen, "işlerin daha da kızıştığı bir dönemde, Amerika'dan, Kıbrıs meselesini çözün şeklinde bir telkin geleceğini" tahmin ettiğini ifade ederek, "eğer taraflar bunu çözmezlerse de, Gazze'ye yaptıkları gibi bir 20 maddelik plan veyahut Ukrayna için düşünülen 28 maddelik bir plan gibi", yeni bir çözümün parametrelerini dayatmayı hedefleyen plan gelebileceğini kaydetti. Bunun ilk başta, mevcut parametreler etrafında bir çözüme ulaşma telkini olacağını düşündüğünü belirten Sözen, tarafların anlaşamaması durumunda ABD yönetiminin bugünki "özel sektör, emlakçı, iş insanı" gözünden bakmaya devam edilmesi halinde dayatmalar olabileceğini ifade etti. Bu durumun kesinlikle bu şekilde olacağını iddia etmediğini belirten Sözen, "Trump'ta bunu yapacak şans ve kapasite vardır" diyerek, Trump'ın bu tür dayatmaları sevdiğini hatırlattı. 

"AMERİKAN YÖNETİMİ, ULUSLARARASI HUKUĞUN 'KUTSAL' DEĞER VE NORMLARINA KAFA YORMUYOR"

Ahmet Sözen, Trump'ın, Oval Ofis'te Zelenski ile görüşmesini ve Danimarka'dan Grönland'ı istemesini örnek göstererek, Amerikan yönetiminin "uluslararası hukuğun, toprak bütünlüğü, egemenlik ve benzeri, eskiden 'kutsal' olarak adledilen değerlerine ve normlarına çok fazla kafa yormadığını" ifade etti. Sözen, bunu yalnızca Kıbrıs meselesinin çözümsüzlüğünün, "ortalığı zehirlemeye" devam ederek, Amerika'nın planlarını etkilemeye devam etmesi halinde gerçekleşebileceğini ifade etti. 

"KIBRIS'TA İKİ LİDERİN İRADESİYLE ÇÖZÜM OLMASI İMKANSIZA YAKIN"

"Kıbrıs'taki iki liderin iradesiyle, ve isteğiyle Kıbrıs'ta bir çözüm olmasının ben imkansıza yakın olduğunu düşünüyorum" diyen Sözen, bu sözleri Tatar-Hristodulidis ikilisiyle söylemeye başladığını fakat bu konudaki fikrinin Erhürman-Hristodulidis ikilisiyle de değişmediğini ifade etti. Sözen, Kıbrıs ile alakalı iç konuların hepsinin çözülmesi halinde bile güvenlik konusunda 3 garantör ülkenin de onay gerekeceğini vurguladı. Kıbrıs meselesinde çözümün "ancak bölgesel aktörlerin, küresel aktörlerle bir araya gelip bir iş birliği ortamı yaratmasıyla" gerçekleşebileceğini ifade eden Sözen, çözümün ancak "hem iç dinamiklerin hem de dış dinamiklerin beraber yürüyeceği bir şekilde" olabileceğinin ve herhangi birinin tek başına meseleyi çözmeye yetmeyeceğinin altını çizdi. 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.