Arhun: Bangladeşli işçiye bin dolar vermenin mantığı nerede?

Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun, ülke gündemindeki altyapı sorunlarından asgari ücret tartışmalarına kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

“BİZ KIBRISLIYIZ İŞİMİZE NASIL GELİRSE ÖYLE DAVRANACAĞIZ, BİZE NE A ÜLKEDEN, B ÜLKEDEN?”

Dubai’de asgari ücret uygulanmadığını, Pakistanlı ve Bangladeşli işçilerin çok daha düşük ücretlerle çalıştırıldığını örnek gösteren Arhun, “Biz Kıbrıslıyız, işimize nasıl geliyorsa öyle davranacağız. Bize ne a ülkeden, b ülkeden. Hindistan’da 80 dolar, Bangladeş’te 100 dolar asgari ücret. Ben oradan işçi getireceğim, devlet beni 1.000 dolar vermeye mecbur bırakacak. Bu mantığın neresinde? Zaten Kıbrıslı asgari ücrete çalışmıyor” dedi.

Metin Arhun, özetle ülkenin gerçeklerine ve rekabet gücüne uygun, sürdürülebilir bir asgari ücret politikası istediğini, aksi takdirde daha fazla işletmenin kapanacağını ve istihdam kaybının artacağını vurguladı.

25 yıl boyunca Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görev yaptığını hatırlatan Metin Arhun, normalde asgari ücret görüşmelerinin Ocak ayında yapılması gerektiğini, Aralık ayında başlamasının piyasayı altüst ettiğini belirtti. Arhun, “Bu ay mecburen tartışmaları başlattık. Erken olmasını istemeyiz çünkü piyasa allak bullak oluyor. Çalışma Bakanı, komisyonu toplamadan önce sendikaları çağırıp ön toplantı yapabilirdi” diye konuştu.

“BEN ‘ASGARİ ÜCRET ARTMASIN’ DEMİYORUM, DOĞRU ARTSIN DİYORUM” 

Asgari ücret konusunda yanlış anlaşıldığını ifade eden Arhun, şunları kaydetti: “Ben asla ‘asgari ücret artırılmasın’ demiyorum. Tam tersine, ülkenin koşulları uygunsa hayat pahalılığının da üzerinde verelim. Ama getirin verileri konuşalım. Rakamları hükümet getirmeli. Azsa yükseltelim, fazla geliyorsa hayat pahalılığı kadar verelim. Bu siyasi bir tercihtir.”

Maliye Bakanlığı’nın yüzde 18 hayat pahalılığı açıkladığını, oranın yüzde 18-20 civarında olduğunu belirten Arhun, “Bunu tam uygularlarsa önümüzdeki brüt asgari ücret 60 bin TL civarına çıkar. Ama en doğru rakam bu mu, tartışılacak” dedi.

Üretim sektörünün gerilediğini vurguladı Geçmişte bisküvi fabrikası, kâğıt üretimi, konfeksiyon gibi işletmelerin olduğunu, bugün bunların kapandığını hatırlatan Arhun, “İşletme kapanınca işveren işsiz kalmıyor, başka alana kayıyor. Ama çalışan işsiz kalıyor. Kimse bunu konuşmuyor” dedi.

“TÜRKİYE’DEKİ ASGARİ ÜCRET BURANIN YARISI KADAR” 

Türkiye ile rekabet halinde olunduğunu, ancak Türkiye’deki asgari ücretin KKTC’deki rakamın yaklaşık yarısı kadar olduğunu belirten Arhun, “Sürekli kamuya maaş artışı verirseniz, özele destek vermezseniz fiyatları tutamazsınız. Akaryakıta iki kez zam yapıldı. 13’üncü maaş + normal maaş derken bu paralar nereden çıkacak? Vatandaştan toplayıp devlet çalışanına vereceksiniz. Bu mantık olmaz” ifadelerini kullandı.

“ASGARİ ÜCRETLE DEĞİL TÜKETİM MADDELERİNİN FİYATLARIYLA UĞRAŞALIM”

Daha önceki bir basın açıklamasında dile getirdiği gibi, KKTC’deki asgari ücret ve maaş seviyesinin Portekiz ve Polonya’yı geçtiğini yineleyen Arhun, “Biz bu kadar zengin miyiz? Temel tüketim maddelerinin fiyatıyla uğraşalım, sürekli asgari ücretle uğraşmayalım” önerisinde bulundu.

Arhun, özellikle sel riski, barajların durumu ve asgari ücretin ekonomi üzerindeki etkilerine dikkat çekti.

“YAĞMUR SEYREK YAĞIYOR DİYE ALTYAPIYI İHMAL EDİYORUZ” 

Arhun, ülkede güneşin yoğun, yağışın az olması nedeniyle yol ve binaların sıcaktan etkilendiğini, bu konuda tedbirler alındığını ancak yağmurun nadir ve şiddetli gelmesi sebebiyle sel riskine karşı yeterli önlem alınmadığını vurguladı. Gönyeli Barajı’nın son dönemde yayınlanan görüntülerini hatırlatan Arhun, “Barajlar toprakla dolmuş durumda. Bu konular ancak sel olunca hatırlanıyor. Yine ‘Vay baraj doldu’ diyoruz. Geçmiş olsun” dedi.