Hindistan, Pakistan'ı füzelerle vurdu

İki nükleer güç Hindistan ve Pakistan arasında gerilim sürüyor. Hindistan, Sindoor Operasyonu’nu başlattığını ve Pakistan'da 6 bölgenin hedef alındığını açıkladı. Pakistan da Hindistan'ın 3 bölgeden füze saldırısı düzenlediğini duyurdu. Pakistan, Hindistan'ın saldırısında 26 sivilin öldüğünü bildirdi.

Pakistan ordusunun sözcüsü yaptığı açıklamada, Hindistan’ın kısa bir süre önce Pakistan topraklarına üç ayrı bölgeden füze saldırısı düzenlediğini duyurdu.
Pakistan ordusuna bağlı Servisler Arası Halkla İlişkiler (ISPR) Direktörü Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, Hindistan'ın Bahwalpur, Muzaffarabad ve Kotli bölgelerine füze saldırısı düzenlediğini duyurarak, "Tüm jetlerimiz havadadır. Bu, Hindistan'ın hava sahası içinden gerçekleştirilen utanç verici ve korkakça bir saldırıdır. Pakistan bu saldırıya kendi seçtiği bir zamanda ve yerde karşılık verecek. Bu provokasyon cevapsız kalmayacak" dedi.
Pakistan ordusu, Hindistan'ın saldırılarında 26 sivilin hayatını kaybettiğini, 46'sının yaralandığını açıkladı. Reuters haber ajansının aktardığına göre, Pakistan ordusunun Keşmir'in Hint kontrolündeki bölgesine saldırısında yedi Hindistanlı sivil öldü, 35 kişi de yaralandı.
Pakistan güvenlik kaynakları, Hindistan'a ait 5 savaş uçağının düşürüldüğünü duyurdu.
Saldırıların ardından Pakistan'ın Pencap eyaletinde acil durum ilan edildi.
PAKİSTAN KENDİ BELİRLEDİĞİ YER VE ZAMANDA KARŞILIK VERECEK
Pakistan Ordusu Halkla İlişkiler Birimi (ISPR) Genel Müdürü Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, Hindistan'ın füze saldırılarına Pakistan'ın kendi belirlediği yer ve zamanda karşılık vereceğini açıkladı.
Dawn'ın haberine göre, ISPR Genel Müdürü Chaudhry, saldırıların Azad Cammu Keşmir eyaletinin Kotli, Muzafferabad ve Bagh ile Pencap eyaletinin Bahavalpur ve Muridke bölgelerine düzenlediğini belirtti. Chaudhry, saldırıda bir caminin hedef alındığını aktardı.
Chaudhry, saldırılarda herhangi bir askeri tesisin hedef alınmadığını kaydederek, "Pakistan, buna kendi seçtiği yer ve zamanda cevap verecektir. Bu provokasyon cevapsız kalmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Saldırılarda ilk belirlemelere göre 8 kişinin hayatını kaybettiğini, 35 kişinin yaralandığını, 2 kişinin ise kayıp olduğunu açıklayan ISPR Genel Müdürü Chaudhry, "Hindistan'ın bu korkak saldırıyla elde ettiği geçici mutluluğun yerini kalıcı bir üzüntü alacaktır." ifadesini kullandı.
PAKİSTAN SAVUNMA BAKANI ASİF: HİNDİSTAN'IN SALDIRILARI KORKAKÇA
Geo News'un haberine göre, Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Asif, Hindistan'ın saldırılarını "korkakça" şeklinde niteleyerek kınadı.
Saldırıların sivil bölgelere düzenlendiğini belirten Asif, "Kendi saldırılarından çok daha büyük bir karşılık vereceğiz. Yalnızca sivillere saldırmakla kalmadılar, aynı zamanda bunu kendi hava sahalarından yaptılar." ifadelerini kullandı.
Dawn'ın haberine göre, Pakistan Federal Enformasyon ve Yayıncılık, Ulusal Miras ve Kültür Bakanı Attaullah Tarar, Pakistan ordusunun Hindistan'a ait 2 uçağı düşürdüğü bilgisini doğrulayarak, "Şu anda Hindistan'ın saldırganlığına karşılık veriyoruz." dedi.
Tarar, Başbakan Şahbaz Şerif'in, yerel saatle 10.30'da Ulusal Güvenlik Komitesini toplama kararı aldığını açıkladı. Pakistan'ın Pencap eyaleti Başbakanı Meryem Navaz Şerif ise X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kamu güvenliği nedeniyle Pencap'taki eğitim kurumları yarın kapalı kalacak." ifadesini kullandı.
HİNDİSTAN: SİNDOOR OPERASYONU'NU BAŞLATTIK
Hindistan, Cemmu Keşmir bölgesindeki terör saldırısına karşılık olarak Sindoor Operasyonu’nu başlattığını duyurdu.
Altı bölgenin hedef alındığı belirtilen açıklamada, Pakistan'a ait hiçbir askeri tesisin hedef alınmadığı vurgulandı.
Hindistan hükümetinden de "Eylemlerimiz odaklı, ölçülü ve çatışmaya yol açmayacak şekildeydi" açıklaması geldi.
HAKAN FİDAN'DAN TELEFON GÖRÜŞMESİ
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar ile Pakistan ve Hindistan arasındaki son gelişmeler hakkında telefonda görüştü. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre görüşmede, Pakistan ile Hindistan arasındaki son gelişmeler ele alındı.
TRUMP'TAN İLK AÇIKLAMA
Gelişmeyi "utanç verici" olarak değerlendiren ve yeni haberleri olduğunu söyleyen ABD Başkanı Donald Trump, "Bu, geçmişte yaşanan bazı şeylere dayanıyor. Uzun zamandır savaşıyorlar. Aslında onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır savaşıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Trump, "Ben sadece bunun çok çabuk sona ermesini umuyorum." ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da X sosyal medya platformundan, Hindistan ve Pakistan arasındaki durumu yakından takip ettiğini belirtti. Rubio, ABD Başkanı Donald Trump'ın konuya ilişkin değerlendirmeleriyle hemfikir olduğunu belirterek durumun hızlıca sonlanmasını için Hindistan ve Pakistan hükümetlerine barışçıl çözüm çağrısı yaptı.
BM'DEN İTİDAL ÇAĞRISI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hindistan'ın Pakistan'a yönelik saldırısından derin endişe duyduğunu belirterek, azami itidal çağrısında bulundu.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Hindistan'ın askeri operasyonlarından derin endişe duyduğunu bildirdi. İki ülkeye de azami itidal çağrısında bulunan Dujarric, "Dünya, Hindistan ve Pakistan arasında askeri bir çatışmayı kaldıramaz." ifadelerini kullandı.
KEŞMİR SALDIRISI TANSİYONU YÜKSELTTİ
Keşmir'de 26 Hindistanlı turistin saldırı sonucu ölmesinin ardından Hindistan ile Pakistan arasında tansiyon yükselmişti.
Nükleer güce sahip iki komşu ülke arasındaki ilişkiler, son yılların en düşük seviyesine geriledi.
Bölgede sınır çatışmaları zaman zaman devam ederken; iki ülke karışılıklı olarak hava sahalarını da kapatmıştı.
KEŞMİR NEDEN ÖNEMLİ?
Keşmir, Pakistan ve Hindistan arasında 78 yıldır çözülemeyen bir sorun. Doğrudan veya dolaylı oluşturduğu gerginlikler sebebiyle 4 defa savaş çıkmasına neden olan Keşmir meselesi, iki nükleer güç arasında en önemli konuların başında geliyor.
Keşmir sorunu, bölgede İngiliz hakimiyetinin sona erdiği 1947'den önceye dayanıyor. Ancak iplerin kopması, İngilizlerin gidişiyle başladı.
1947'de İngiltere Hindistan'dan çekilirken, Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan'la birleşme konusunda serbest bıraktı.
Nüfusun büyük bölümü Müslüman olan Keşmir halkı Pakistan'ı tercih etse de dönemin Prensi Hindistanla birleşme kararı aldı.
Bu kararın ardından iki ülke arasında iki yıl süren bir savaş patlak verdi.
Ateşkesin sonunda Pakistan bölgeden çekilmedi ve Keşmir iki ülke arasında fiilen bölündü.
Hindistan ele geçirdiği bölgeleri "Cammu Keşmir" eyaleti adı altında kendine bağladı. Bölge, Hindistan ile Pakistan arasında mücadele alanı haline geldi.
KRİZE ÇİN DE DAHİL OLDU
Ardından krize Çin de dahil oldu. Hindistan ile sınır anlaşmazlığı yaşayan Çin, 1956'dan 1962'ye kadarki dönemde Keşmir'in doğusundaki Aksai-Çin yaylasını adım adım ele geçirdi.
1965'te Pakistan ile Hindistan Keşmir için bir kez daha savaştı. 1972'de imzalanan Şimla Anlaşması ile Keşmir'de, Hindistan ve Pakistan kontrolündeki bölgeler, Kontrol Hattı adıyla ayrıldı.
Hint yönetimine duyulan öfke, kitlesel gösterilere, silahlı direnişe ve Pakistan destekli militan grupların yükselişine sahne oldu. Bu süreçte hem Hindistan hem Pakistan kendini nükleer güç olarak ilan etti.
1999'da, Hindistan ordusu ile Pakistan destekli güçler arasında kısa ama şiddetli çatışmalar yaşandı. Ancak iki ülkenin peş peşe nükleer silah denemesi yapması, olası bir savaşın boyutları konusunda endişelere yol açtı.
2000'li yıllardaki diyalog çabalarından da bir sonuç alınamadı. Son olarak 2019'da 40 Hindistan askerinin militanların saldırısında öldürülmesi sonrası bir kez daha savaş patlak verdi.
Hindistan, Pakistan topraklarına 50 yıl sonra ilk kez hava saldırısı düzenledi. Hava saldırılarına Pakistan da yanıt verdi ve iki ülkenin savaş uçakları arasında kısa süreli it dalaşı yaşandı. Hindistan aynı yıl Cammu Keşmir'in özel statüsünü iptal etti ve bölgeyi ikiye ayırdı.
Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde. Cammu Keşmir, halen Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu tek eyalet olma özelliği taşıyor.
Karşılıklı ihlallere sahne olan Kontrol Hattı'ndaki çatışmalar nedeniyle iki ülke, sık sık savaşın eşiğine geliyor.
Bölgede kırılgan bir güvenlik durumu var. Öyle ki eski ABD başkanı Bill Clinton Keşmir'i "dünyanın en tehlikeli yeri" olarak tanımlamıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Keşmir'in geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesi çağrısına rağmen Keşmirliler kendi kaderini tayin edemiyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.