BİLİM & TEKNOLOJİ
okuma süresi: 7 dak.

Sinema ve televizyonun yerini alan çevrim içi platformlar, sektörü değişmeye zorluyor

Sinema ve televizyonun yerini alan çevrim içi platformlar, sektörü değişmeye zorluyor

Teknolojinin gelişimiyle televizyon yayınlarının ve sinemanın yerini hızla doldurmaya devam eden çevrim içi platformlar, sektörü, geleneksellikten uzaklaşmaya ve değişimlere ayak uydurmaya zorluyor.

Yayın Tarihi: 13/08/25 22:40
okuma süresi: 7 dak.
Sinema ve televizyonun yerini alan çevrim içi platformlar, sektörü değişmeye zorluyor
A- A A+

Teknolojik gelişmelerin film sektörüne etkilerinin gözle görülür hale geldiği dönemde Hollywood filmlerinin çevrim içi platformlarla yarışı dikkati çekiyor.

Birçok insanın çıktığı günden itibaren sinema salonunu doldurduğu filmlere ya da her hafta bölümünü takip ettiği dizilere şimdilerde Netflix, Disney+ gibi çevrim içi platformlardan tek tıkla ulaşılabiliyor.

Bu nedenle Hollywood, sinema salonlarına izleyici çekebilmesi için eski filmlerin tekrar vizyona koyulması gibi yöntem arayışına giriyor.

Çevrim içi platformların yalnızca sinemaya değil televizyon yayınlarına rağbeti de etkilediği göze çarpıyor.

ABD'deki televizyon ve çevrim içi platform kullanımına ilişkin Nielsen firmasının raporuna göre, mayısta televizyon kullanımının yüzde 44,8'ini çevrim içi platformlar oluştururken, televizyon yayını ve kablolu televizyon toplam yüzde 44,2 tercih edildi.

Ayrıca Mayıs 2021'e göre, çevrim içi platformların kullanımında yüzde 71'lik artış gözlemlenirken televizyon yayınının yüzde 21, kablolu televizyonun ise yüzde 39 azaldığı gözlemlendi.

Teknolojinin gelişmesi ve çevrim içi platformların daha fazla tercih edilmesinin bu sektörde yol açtığı ve açacağı değişiklikler, hem sektör çalışanlarının tepkisine hem de gelecek reformlara ilişkin meraka yol açıyor.

EVLERDEN DAHA ÇOK İÇERİĞE ERİŞİM, SİNEMA İÇİN STANDARTLARI YÜKSELTİYOR

ABD'deki Washington ve Lee Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Etiği bölümünden Profesör ve NPR televizyonunda TV eleştirmeni Eric Deggans, konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Deggans, çevrim içi platformlardan önce dizilerin birçok sezon ve bölümden oluşan dev yapımlar olduğunu, milyonlarca izleyiciye hitap ettiğini ancak son zamanlarda bunun değiştiğini ve dizilerin daha küçük, belli başlı kitleler için hazırlandığını dile getirdi.

Bu kitlelerin belirli olması nedeniyle çevrim içi platformlardaki dizilerde, toplumun tepkisini çeken konuların işlenebileceğini söyleyen Deggans, şu ifadeleri kullandı:

"Bence, televizyon içeriği olarak çevrim içi platformlar çok yardımcı oldu ancak aynı zamanda dev kitlelere ulaşmak için reklamcılara satış yapılan ekonomi modeli yıkılmış oldu. Şimdi tüketici, doğrudan programcılara ödeme yapmak zorunda ve bu da izleyici için daha yüksek bir ücret, diziler için de daha az kazanç anlamına geliyor. Bence bu, şu an televizyon sektörünün zorlandığı bir mesele."

Deggans, çevrim içi platformlarda izleyicilerin evlerinden daha çok içeriğe erişim sağlayabildiğini vurgulayarak insanların evdeki ses sistemlerinin ve televizyonlarının, sinemalardakinden daha kaliteli olduğunu ifade etti.

"Bence bu durum, sinema salonları için standartları yükseltti. Deneyimi daha özel bir hale getirmeleri gerekiyor." diyen Deggans, artık sinemalardaki filmlerin, yaklaşık bir ay sonra çevrim içi platformlardan da izlenebildiğini söyledi.

Deggans, evde film ve dizilerin, sinemalar gibi kalabalık ortamlarda gürültü ya da rahatsız edici unsurlar olmadan izlenebilmesinin izleyicilere daha cazip gelse de bazı kişiler için toplu film izleme deneyiminin "özel" olduğunu ve evde bu hissin yakalanamayacağını belirtti.

ÇEVRİM İÇİ PLATFORMLAR, GELENEKSEL TELEVİZYONCULUĞU DEĞİŞMEYE ZORLUYOR

Deggans, dizi bölümlerinin yayınlanması için bir hafta beklemek yerine çevrim içi platformlarda peş peşe izlenebilmesinin yapımcılar açısından da hikayenin takip edilebilirliği açısından tercih edilen bir durum olduğunu söyledi.

Hollywood'un milyonlarca dolarlık "drama" filmlerinin çevrim içi ortamlara göç ettiğine dikkati çeken Deggans, şunları kaydetti:

"Eğlence teknolojisinin her versiyonunun, gelecek gelişmelerle sınandığını düşünüyorum. 1930 ve 1940'larda Amerikalılar için radyo birincil eğlence aracıydı. Sonrasında filmler ve televizyon radyonun yerini aldı. Şimdi de çevrim içi platformların geldiğini görüyoruz. Ben, her zaman yeni tip medyanın eski tip medyayı yok etmediğini, yalnızca değişmeye zorladığını söylerim. Şimdi çevrim içi platformların, geleneksel televizyonculuğu değişmeye zorladığını görüyoruz."

Deggans, televizyonların, bu duruma uyum sağlamak için haftalık dizileri azaltarak yarışmalar, spor müsabakaları, realite şovlar gibi canlı yayınlanan programlara ağırlık vermeye başladığını dile getirdi.

YAPIMDA ÇALIŞANLAR DAHA AZ KAZANIYOR

Deggans, çevrim içi platformlarda dizi ve filmlerin devamının çekilmesinde araya birkaç yıl girmesinin bu sektörün zorlandığı bir konu olduğunu vurgulayarak "Çevrim içi platformlar, bunu azaltmaya çalışıyor ve bu yüzden bir dizinin ilk sezonu çıkmadan ikinci sezonun çekileceğini duyuruyorlar." dedi.

Sonbahardan yaza kadar haftalık yayımlanan televizyon dizilerinde çalışanların bölüm başı maaş aldığına işaret eden Deggans, bu platformlarda çalışanların kazançlarının daha az olabileceğini, bu süreçte farklı birkaç projede çalışmalarının gerekebileceğini belirtti.

Deggans, "Bu, çoğu insanın düzenli geçim sağlayabilmesini zorlaştıran bir duruma yol açıyor çünkü insanların gelir düzeylerini korumak için daha çok televizyon programında çalışmaları gerekiyor." diyerek bu durumun, ABD'de Beyaz Perde Aktörleri Derneği (SAG) ile Amerikan Televizyon, Radyo Sanatçıları Federasyonunun (AFTRA) 2023'te grev yapma sebeplerinden biri olduğunu kaydetti.

Çevrim içi platformların Hollywood üzerinde dalga etkisine yol açtığını vurgulayan Deggans, "Bence Hollywood hala bu yeni imtihanlara yanıt vermenin en iyi yolunu arıyor." değerlendirmesinde bulundu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.