EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 9 dak.

İktisatbank piyasa analizi: Piyasa pusuda bekliyor; FED sonrası rota Powell’ın mesajında

İktisatbank piyasa analizi: Piyasa pusuda bekliyor; FED sonrası rota Powell’ın mesajında

İktisatbank, 30 Temmuz 2025’e ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, "Piyasa pusuda bekliyor; FED sonrası rota Powell’ın mesajında” ifadeleri kullanıldı.

Yayın Tarihi: 30/07/25 07:42
okuma süresi: 9 dak.
İktisatbank piyasa analizi: Piyasa pusuda bekliyor; FED sonrası rota Powell’ın mesajında
A- A A+

İktisatbank'ın 30 Temmuz 2025'e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:

ABD ve Çin arasında Stockholm’de gerçekleşen iki günlük ticaret görüşmeleri yapıcı olarak nitelendirilirken, taraflar 12 Ağustos'ta sona erecek 90 günlük gümrük tarifesi ateşkesinin uzatılmasını değerlendirme konusunda anlaştı. Trump, yıl sonuna kadar Çin Devlet Başkanı Xi ile görüşeceğini dile getirirken, görüşmelerde nadir toprak elementlerinin tedariki gibi konular da ele alındı. Bu noktada, Çin'in elindeki güçlü pazarlık gücüne göz ardı etmemek gerekiyor keza Pekin’in AB'ye kıyasla ABD ile güvenlik bağı bulunmuyor. Görüşmeler, Trump’ın AB ve Japonya ile imzaladığı ticaret anlaşmalarının ardından yakından takip edilmeye devam ediliyor.

Ticaret görüşmeleri devam ederken, IMF, Temmuz ayı Küresel Ekonomik Görünüm raporunu açıkladı. 2025 yılı büyüme tahmini %2,8'den %3,0'e, 2026 tahmini ise %3,0'den %3,1'e sınırlı da olsa iyileştirildi. İyileştirmenin arka planında, ticaret savaşlarında başlayan anlaşmaların etkisinin yattığını düşünüyoruz. IMF, Türkiye için büyüme hedefini ise sırasıyla %3,0 ve %3,3 olarak belirledi. 

Başkan Trump’ın Rusya’ya Ukrayna’daki savaşı sona erdirmesi için tanıdığı sürenin 10-12 güne çekildiğini açıklaması, enerji piyasalarında arz endişelerini yeniden ön plana çıkardı. Özellikle ABD ile yoğun ticaret yapan Rus petrolü alıcılarının bu gelişmeden etkilenebileceği düşünüyoruz. Hindistan'ın yaptırımlara uyma sinyali verdiğini ve bunun günlük 2,3 milyon varillik Rus petrol ihracatını riske atabileceğini okuyoruz. ABD Hazine Bakanlığı’nın Çin’e yönelik uyarısı da dikkat çekerken, daha önce 50 gün olarak duyurulan sürenin kısaltılması, Rusya üzerindeki baskının arttığı şeklinde yorumluyoruz. Türkiye'nin de teknik olarak bu çerçevede değerlendirebileceğini düşünürken, mevcut Türk-Amerikan ilişkilerindeki ılımlı hava ve piyasa tepkilerinin sınırlı kalması, bu riskin şimdilik düşük algılandığını gösteriyor.

Hazır Türkiye'den söz etmişken, dün ekonomik aktivite açısından önemli bir gösterge olan ya da iç talebin düzeyi hakkında önemli bilgi veren beyaz eşya satışları dikkatimiz çekti.  Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) tarafından yapılan açıklamaya göre yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre iç satışlar adetsel olarak %8 gerilerken, ihracat da %5 düşüş kaydetti. Gerek içeride gerekse de dışarıda talebin daraldığını görüyoruz. Türkiye, 32 milyon adetlik üretim ve 22,5 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle Avrupa'nın birinci, dünyanın ise en büyük ikinci beyaz eşya üreticisi konumunda bulunuyor. İç talepteki yavaşlama enflasyon tarafından konuya yaklaşıldığında olumlu bir sinyal olsa da, sanayide çarkların dönmekte zorlandığını görüyoruz. TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, ihracatta devam eden azalış trendine ek olarak iç satışlardaki düşüşün de belirginleştiğine dikkat çekerek, sektörün mevcut zorluklarla başa çıkabilmesi için rekabet gücünü geliştirecek politika ve uygulamalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu belirtti.

TCMB'nin politika faizini %43 seviyesine indirmesi ardındanı Türk Lirası Referans faiz oranı %42,6450 seviyesine gerilerken, hisse senedi cephesinde ise limoni tablonun korunduğunu görüyoruz. BIST100 ana endeksi, 19 Mart tarihinde açılan kapı aralığını kapatması ardından faiz indirimi takiben üçüncü günde de düşüş kaydetti. Yukarıda da değindiğimiz üzere, Trump'ın Rusya'yı tehdit etmesi, Türkiye'ye de yaptırım riski getirebileceğinden endişe edildiğini düşünüyoruz. Bu ihtimali biz oldukça zayıf olarak görüyoruz. USDTRY kuru TCMB'nin konfor sahasında 40,55 seviyelerinde salınmaya devam ederken, CDS risk primi ise sınırlı da olsa 278 baz puan seviyesine gerileyerek son zamanların en düşüğünde yer aldığını not edelim. 

Son günlerde 'bu aşk fazla sana' yaklaşımı ile EUR'nun gerileyebileceği yönünde bir ton takındığımızı okurlarımız pekâlâ biliyorlar. Nasıl ki ticaret savaşları endişesi ile dolar uzun bir süredir sert bir şekilde değer kaybederken, bu sefer de ticaret anlaşmalar ile dolar yavaş da olsa değer kazanmaya başladı. Ya da taraflar arasında varılan anlaşmanın Avrupa lehine olmayan dengesiz bir yapıya sahip olması da piyasalarda endişeye yol açtı. Ticaret anlaşmasının ardından EURUSD paritesinin son bir ayın en düşük seviyelerine gerilerken, ilk kez de aylık değer kaybına doğru ilerlediğin görüyoruz. Dün 1,1570 seviyesinden kısa pozisyon açtığımız EUR'da gün içinde en düşük 1,1515 seviyesi test edildi. Kısa pozisyonun zarar kes seviyesini 1,1630 olarak belirleyerek aşağı yöne ihtimal tanımaya devam edeceğiz. Dolar endeksi de hâliyle altı ay aradan sonra ilk kez aylık bazda yükselişe hazırlandığını not edelim. 

Güvenli liman edası ile alımlara sahne olan ve uzunca bir süredir mütemadiyen rekorlar kıran altında teknik mânâda yorgunluk emareleri görmeye başladığımızı dile getirmiştik. Özellikle 3,500 dolar zirvesinden sonra test edilen ve üç kez 3,440 dolar seviyesinden kırmızı kart gören altın son üç haftadır aşağı yönlü bir seyir izleyerek dün 3,300 dolar seviyesini test etti. Teknik bir bakış açısı ile aşağı yönlü hareketin devam etme ihtimalini küçümsemiyoruz. Eğer düşüncemiz doğru ise, daha da aşağıda, dip ile tepe seviyelerinin %50 ve %61,8 geri çekilme seviyeleri olan 3,048 ve 2,941 dolar seviyelerini takip edeceğiz. Haftalık kapanışa bakarak daha sağlıklı yorum da yapmaya çalışacağız. Kripto cenahında ise, bitcoin 119bin dolar seviyesinin kıyısında son dört haftadır inatçı bekleyişini sürdürürken, ethereum ise dün 3,940 dolar seviyesine kadar yükselerek neredeyse bir kez daha 4bin dolar seviyesindeki zirvesini test etmiş oldu.

ABD borsaları dün geceyi kâr satışlarının gölgesinde hafif de olsa düşüşle tamamlarken, endekslerin zirve seviyelerinin hemen kıyısında olduklarını da göz ardı etmemek gerekiyor. Yeni gün başlangıcında, Asya borsaları sınırlı yükseliş kaydederken, ABD-Çin ticaret görüşmelerinden somut bir sonuç çıkmaması ve bu akşam sonuçlanacak FED toplantısı öncesi bekle ve gör tarzında işlemlerin hâkim olduğunu görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası yatay bir seyir izlerken, Tayvan ve Güney Kore borsaları ise %1 yükselişle ön plana çıktı. FED'in politika faizini en son indirdiği Aralık ayı seviyesi olan %4,25-4,50 bandında sabit tutması beklenirken, bazı üyelerin faiz indirimi yönünde görüş bildirmesi bekleniyor! Trump'ın uzun bir süredir düşük faiz talebi ve sert baskısına rağmen FED'in faizleri sabit tutmasına kesin gözüyle bakılsa da, yarın yeniden FED'e yönelik eleştiri bombardımanı görebileceğimizi düşünüyoruz. Bu minvalde, karar ardından mikrofon karşısına geçecek Başkan Powell'ın basın toplantısını ve piyasalara vereceği sinyalleri önemle takip edeceğiz. 

Rusya'nın Uzak Doğusundaki Kamçatka Yarımadası açıklarında meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki deprem, bölgede binalarda hasara yol açarken 4 metreye ulaşan tsunami dalgaları nedeniyle Pasifik genelinde alarma geçildi. Rusya, Japonya, Hawaii ve ABD'nin batı kıyılarında tahliyeler başlatıldı. Japonya'da tsunami sirenleri çalarken, Fukuşima nükleer santralinde önlem olarak personel tahliye edildi. Hawaii'de kıyı bölgeleri boşaltılırken, ABD Başkanı Trump vatandaşlara dikkatli olmaları çağrısı yaptı. Kamçatka’da bazı liman ve tesisler sular altında kalırken, yaralananlar oldu ancak şu ana kadar can kaybı yaşanmadı. Bölgenin 1952’den bu yana gördüğü en güçlü deprem olarak kayıtlara geçtiğini okuyoruz.

İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 30 Temmuz Çarşamba

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.