İktisatbank piyasa analizi: Borsada Halkbank rüzgârı, piyasada iyimserlik; gözler enflasyona çevrildi

İktisatbank'ın 1 Ekim 2025’e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:

Türk mali piyasaları yeni ayın ilk gününe iyimser bir havayla başladı. Dün bültenimizde, Galatasaray’ın Liverpool galibiyetinin piyasaya “mutlu” bir kapanış getireceğini öngörmüştük; nitekim öyle de oldu. Son günlerde net nedeni tam olarak anlaşılamayan ancak Erdoğan–Trump görüşmesine dair yorumlar, CAATSA yaptırımları, F-16 ve F-35 savaş uçakları, KAAN motorları gibi başlıklar ile siyasi ve hukuki belirsizliklere eklenen enflasyon kaygılarının yarattığı limoni hava, dün yerini olumlu bir görünüme bıraktı. Borsa İstanbul ana endeksi günü yaklaşık %2 yükselişle tamamlarken, bankacılık endeksi özellikle Halkbank hisseleri öncülüğünde %3,5 artış gösterdi. Halkbank hisselerindeki yükselişin %9,95’e ulaştığını not edelim. Somut bir haber akışı olmasa da, yaklaşan Halkbank davası öncesinde olumlu bir gelişme beklentisinin fiyatlara yansıdığı kanaatindeyiz.

Yabancı indinde Türkiye'nin risklerini gösteren CDS risk primi ve TL tahvil faizleri hafifçe gerilerken, USDTRY kuru otoritenin kontrolünde ve bebek adımları ile yükselişini sürdürerek 41,60 seviyesinin kıyısına kadar geldi. Dün Türkiye cephesinde, her ayın ilk iş günü olduğu üzere açıklanan verilere göre, büyümenin öncü göstergesi imalat sanayi PMI verisi, Eylül ayında 46,7 düzeyinde gerçekleşerek, eşik değer olan 50 seviyesinin altında kalarak darlamanın devam ettiğini gösterdi. Eylül ayı PMI verisi, Türk imalat sanayindeki daralma eğiliminin 18. aya ulaştığını gösterdi. Raporun alt kalemlerinde, sektörel bazda gıda hâriç 10 sektörün 9'unda daralma olduğunu görüyoruz. 

Öte yandan, neredeyse son iki yıldır mütemadiyen yüksek faiz ve reel mânâda değerli TL ile yaşamamıza rağmen, dün İstanbul Ticaret Odası'nın açıkladığı Eylül ayı İstanbul bölgesi enflasyon verisi aylık bazda %3,19 artarken, yıllık gerçekleşmeyi de %40,75 seviyesine taşıdı. Verinin alt kalemlerinde gıda ve alkolsüz içecekler kategorisinde aylık %3,85 artış yaşanırken, mevsimsel etkilerden dolayı eğitim kaleminde artış %24,26 olmuş! Türk-İş verisi ile birlikte İTO verisi, yarın açıklanacak resmî enflasyonda riskin yukarı doğru olduğunu açık bir şekilde gösteriyor! Bir başka bakış açısı ile, yüksek faize rağmen enflasyon gerileyemiyor. Demek ki ya teşhiş ya da tedavi yöntemi tam olarak doğru değil! Kira, sağlık ve eğitim gibi temel sorunların cüzdandan büyük bir pay aldığı görüşünden hareketle, yapısal sorunları çözmeden 'canavarı' da yenmek pek de kolay olmayacak gibi görünüyor. 

ABD'de hükûmetin resmî olarak kapanması ile federal çalışanlardan işten çıkarmalar başlarken, bazı harcama ve yatırım kalemlerinin ise durdurulduğunu okuyoruz. Mali piyasalar, mevcut tablonun çok da uzun boylu olmayacağını düşünerek, gelişmeleri göz ardı ettiğini görüyoruz. Her ayın ilk cuması olduğu üzere ABD'de kritik istihdam raporunun yayınlamayacak olmasından hareketle, dün öncü bir veri olan ADP özel sektör istihdam raporunun beklentileri karşılayamadığını gördük. Öte yandan PMI verisi kuvvetli gelirken, Trump'ın da Fed üyesi Cook'u görevden alma girişiminin şimdilik başarısız olması, risk iştahını canlandırdı. Özellikle zayıf gelen ADP verisi, Fed’in bu yıl iki kez daha faiz indirimi yapacağı beklentilerini güçlenirken, ABD'de önde gelen hisse senetleri rekor tazeledi. ABD doları dört gündür değer kaybederken, 10 yıllık tahvil faizi %4,10 seviyesine kadar geriledi.  

ABD borsaları rekorlar tazelerken, kıymetli madenlerin şaha kalkması ile son dönemlerde göreceli olarak zayıf bir seyir izleyen kripto paralarda da anlamlı bir toparlanma kaydedildi. Amiral gemi bitcoin 119bin dolar seviyesine yükselirken, teknik mânâda 108-109 bin aralığının çalıştığını, yukarıda nihai hedefimizin ise 145-150bin dolar olduğunu not edelim. ABD borsalarının kapanışına paralel, yeni gün başlangıcında, Asya borsalarında da teknoloji hisselerinin öncülüğünde koyu yeşil bir renk görüyoruz. Güney Kore borsası %3 yükselişle başı çekerken, Tayvan borsası ise %1,6 yükseldi. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde, artıların yeni güne taşındığını görüyoruz.  

Altının ons fiyatı dün gün içerisinde 3,895 dolar ile tüm zamanların zirvesini gördükten sonra, kâr satışları ile 3,865 dolar seviyelerine hafif de olsa gerilerken, benzer bir şekilde gümüşün de ons fiyatı spot piyasada dün 48 dolar seviyesine dayanması ardından 47,25 seviyelerine kadar geri çekildi. Gümüşte uzun bir süredir hedeflediğimiz, hatta son derece kritik olarak gördüğümüz son 45 yılın en zor seviyelerinin (48-50 dolar) kıyısına kadar geldik. Bu seviyenin aşılması öncesinde büyük bir mücadelenin yaşanacağını göz ardı etmiyoruz. Lâkin, seviyenin geçilmesi durumunda, dün de kaleme aldığımız üzere emniyet kemerlerini sıkıca bağlamak gerekiyor. Hedefimiz oldukça büyük!  

Büyük resimde ise, fiat para sistemine duyulan güvensizlik ve rezerv para statüsündeki ABD dolarından başlayan kaçış, merkez bankalarından bireylere ve artık kurumlara kadar uzanan geniş bir kesimin altın ve gümüş talebini artırıyor. Bu yapısal dönüşüme ABD hükûmetinin kapanma krizi de eklenince, güvenli liman talebinin güçlü biçimde devam edeceğini düşünüyoruz. İstihdam tarafında binlerce kamu çalışanının risk altında olması, Fed’in faiz indirimlerini sürdürmesine kesin gözüyle bakılmasına yol açıyor. Önümüzdeki dönemde güvenli liman talebinin korunacağı, tahvil getirilerinin gerileyeceği, hisse senetlerinde alımların öne çıkacağı ve dolar endeksinin zayıf seyrini sürdüreceği neredeyse kesin gözyle bakıyoruz. Küresel piyasalarda siyasi belirsizlik, veri eksiklikleri ve faiz indirim beklentileri nedeniyle dalgalanmanın devam etmesini beklesek de, kalabalıkta yönümüzü kaybetmeden, yeni dünya düzeninde, portföylerde yeterli ölçüde altın, gümüş ve Bitcoin bulundurmanın önemine vurgu yapmaya devam edeceğiz.