EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 14 dak.

İktisatbank piyasa analizi: İyimserlik dağıldı; Aralık’ta faiz indirimi beklenmiyor, gözler ABD verilerinde

İktisatbank piyasa analizi: İyimserlik dağıldı; Aralık’ta faiz indirimi beklenmiyor, gözler ABD verilerinde

İktisatbank, 17 Kasım 2025’e ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, "İyimserlik dağıldı; Aralık’ta faiz indirimi beklenmiyor, gözler ABD verilerinde" ifadeleri kullanıldı

Yayın Tarihi: 17/11/25 07:57
okuma süresi: 14 dak.
İktisatbank piyasa analizi: İyimserlik dağıldı; Aralık’ta faiz indirimi beklenmiyor, gözler ABD verilerinde

İktisatbank'ın 17 Kasım 2025’e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:

Küresel mali piyasalar, geride bıraktığımız haftayı oldukça volatil bir seyir izleyerek tamamladı. Haftaya, ABD'de 43 gün süren rekor kapanmanın sonuna gelindiğine yönelik beklenti ile coşkulu bir şekilde başlayan piyasalar, hafta sonuna doğru kâr satışlarına (beklenti alınır gerçekleşme satılır) boyun eğdi. Hükûmetin açılması sonrası gözlerin çevrildiği makro ekonomik verilerin güvenilirliği ve sağlıklığına yönelik kaygılar, Fed'in önünü tıkadığı beklentisinin güç kazanmasına neden oldu. Şöyle ki, istihdam ve enflasyon gibi karar verme noktasına ışık tutan güçlü verilerin yokluğunda, neye bakıp karar vereceğini bilmeyen Fed guvornörlerinden gelen 'çatlak' seslere, fiyatmama eğiliminin de hızlı bir şekilde değişmesine neden oldu. 10 Aralık olağan Fed toplantısına yönelik kesin gözüyle bakılan faiz indirim beklentisi, yerini %60 ihtimalle sabit kalmaya terk etti! 

Bir tarafta kâr alma isteğinin sene sonu etkisi ile belirginleşmesi, öte yanda Fed'e yönelik beklentilerde yaşanan değişime paralel, hafta ortası 4,255 dolar seviyesini test eden altının ons fiyatı, haftayı 4,080 dolar seviyesine gerileyerek tamamladı. Benzer bir şekilde, oldukça önemsediğimiz 77,50 rasyo seviyesini aşağıda test eden gümüş, bir kez daha yukarıda 54,40 dolar seviyelerindeki rekoru denedi. Haftanın ise 50,55 dolar seviyesinden tamamlandığını not edelim. Kripto cenahında ise amiral gemisi bitcoin aşağıda önemsediğimiz 96-97 bin dolar seviyesinin hemen altını test ederek, karamsar havaya eşlik etti. 

Lâkin, hemen hemen her enstrümanın ABD dolarına karşı ölçüldüğü (altının onsu, petrolün varil fiyatı, doğalgazın metrik tonu...) düşünülürse, doların bilinçli bir şekilde değer kaybettirildiği bir ekosistemde, varlık fiyatlarının da dengeyi bulmak adına yukarıya gitmesi gerekiyor ki, terazi doğru bir sonuç verebilsin. Bu minvalde, kağıt ve mürekkep sisteminin (fiat para) sorgulandığı yeni dünya düzeninde, kıymetli metallerin, zengin olmak değil de servetin korunması için alınabilecek yegane enstrümanlar olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Gürültülere çok da kulak asmayalım! 

Para birimleri liginde, İngiltere’de 26 Kasım bütçesine ilişkin belirsizlikler haftanın son iş günü ön plana çıktı. Maliye Bakanı Reeves'in gelir vergisi artışını rafa kaldırdığı haberleriyle İngiltere borsası %1 gerilerken, uzun vadeli tahvil getirileri ise 20 baz puan kadar sert bir şekilde yukarıya geldi. İngiltere'den  bütçe açığını kapatmak için net ve güçlü adımlar beklenirken, hükûmetin geri adımı atması mali disiplin korkularını yeniden gündeme getirdi. Vergi artışlarının dağınık ve küçük kalemlere yayılabileceği beklentisi büyümeye ve bankacılık sektörüne ilişkin endişeler artarken, İngiliz varlıklarının yılın en kırılgan günlerinden birini kaydetti. GBPUSD paritesi 1,3150 ile önemli bir değişim göstermezken, dolar endeksi ise hafif de olsa geriledi; EURUSD paritesi ise haftayı hafif de olsa yükselişle tamamladı.

Türk mali piyasalarında ise geride bıraktığımız hafta genelinde yatırım fonlarına ilişkin kaygıların ön planda kaldığını gördük. Gözaltılar ve manipülasyon endişelerine paralel sığ tahtalarda likidite sıkışıklığı yaşanırken, takas tarihlerinde ve saatlerinde gecikmeler olduğunu gördük. Biz fon dünyasını yakından takip ederken, genel hatları ile de güçlü buluyoruz. Yaşananları regülasyonların gözden geçirilmesi için fırsat olarak görüyoruz. Borsa İstanbul 100 endeksi haftayı %3'ün üzerinde düşüşle tamamlarken, enflasyonda yaşanan katılık ve faiz indirimlerinin nasıl seyredeceğine ilişkin endişeye paralel bankacılık hisseleri de haftayı %4'e yakın düşüşle tamamladı.  

Türkiye'de Cuma günü açıklanan TCMB Kasım ayı Piyasa Katılımcılar Anketine göre, 12 ay sonrasına yönelik TÜFE  tahmini %23,50 ile son beş ayın zirvesini gördü. Bu da başlı başına enflasyonla mücadelede beklenti kanalının bozulmaya devam ettiğini gösteriyor. Enflasyonla mücadele için toplumun her kesiminin devreye girmesi ve büyük bir konsensus yaratılması gerekiyor! Hatırlanacağı üzere, 2021-2023 döneminde reel negatif getiri sunan Türk Lirasına, kur riskini üstüne alan kamu (KKM) da eklenmişti. Akabinde, seçim sonrası çekilen onca özveri ve zahmete rağmen, gelinen noktada  enflasyonun hâlen daha %33 seviyelerinin altına geçmekte zorlandığını görüyoruz. TCMB'nin kendi uhdesinde yapması gerekeni fazlası ile yapmasına rağmen, eğer bünye ilaca artık tepki veremiyorsa, tedavi yöntemini -bütüncül bir bakış açısıyla- değiştirmek gerektiğini düşünüyoruz! 

Borsa endeksinin şirketlerin performansı yansıttığı görüşünde hareketle, ana endeks dolar bazında 2007 yılındaki seviyenin tam da yarısında işlem görüyor! Hisse senetlerinde esas meselenin şirketlerde kârsızlık sorunu olduğunun altını çizmek gerekiyor. 2023 yılının yaz girişinde %38 seviyesinde olan enflasyon, geçen 2,5 yıllık sürede %33 seviyesine gerileyebildi. Elbette, arada ne badireler atlatıldığını (geciken kamu zamları, siyasi gelişmeler...) göz ardı etmiyorum. Lâkin, tedavide kullanılan yüksek faiz bir tarafta servet etkisi yaratırken (enflasyonla mücadeleyi güçleştiriyor) öte yandan %50'nin üzerinde kredi faizleri de şirket kesimini zorluyor. Tedavi yönteminde talep tarafı dikkate alınırken, arz tarafı göz ardı edilince, Türkiye sanayisizleşme riskli ile karşı karşıya kaldığını not etmemiz gerekiyor. Bisiklet misali pedalı çevirmezseniz düşersiniz! Enflasyonun müsebbibi olarak gördüğümüz kira (barınma - yeteri kadar konut yok), eğitim ve sağlık (kamu görevini yerine tam olarak getiremiyor), gıda (tarımın ekonomiden aldığı pay her geçen sene azalıyor)! Bu kalemler için yüksek faiz yerine yapısal reform gerekiyor! Bu süreç zahmetli olsa da bir yerden başlamak gerekiyor. 

Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında genel hatları ile bakılırsa kırmızı rengin hâkim olduğunu görüyoruz. ABD istihdam verileri ve Nvidia’nın kritik bilançosu piyasaların odağında bulunurken, 10 Aralık Fed toplantısına yönelik faiz indirim beklentisinin de %40’a gerilemesi, piyasalar üzerinde baskı kuran bir diğer unsur olarak ön plana çıkıyor. Öte yandan, bu sabah açıklanan veriye göre Japonya ekonomisinin ABD tarifeleri nedeniyle altı çeyrek sonra ilk kez daralma kaydetti.  

Haber akışında ise Japonya ile Çin arasında Tayvan konusunda tırmanan gerilim ön plana çıkıyor. Başbakan Takaichi’nin “Çin’in Tayvan’a saldırısı Japonya’nın güvenliğini tehdit eder” sözleri Beijing’de büyük tepki yaratmış! Çin hem sert bir askerî uyarıda bulunmuş hem de Japon büyükelçisini çağırdığını okuyoruz. Japon heyetin, Takaichi’nin sözlerinin politika değişikliği anlamına gelmediğini anlatması bekleniyor. Bu arada Çin’in vatandaşlarına Japonya’ya gitmeme çağrısı, turizmde keskin bir düşüş riski yaratarak Japon ekonomisi üzerinde ciddi bir baskı oluşturabileceğini düşünüyoruz.

Öte yandan, ABD borsalarının vadeli işlemelerinde bu sabah artılar göze çarparken, bu hafta piyasaların gündeminde Nvidia’nın açıklayacağı bilanço verisi bulunuyor. Yapay zekâ rallisinin lokomotifi veya ağır sikletli olan şirketin hisseleri ChatGPT’nin çıkışından bu yana (Kasım 2022) yaklaşık %1,000 yükselirken, hatırlanacağı üzere şirket değeri de geçen ay 5 trilyon dolar seviyesini aşmıştı. Nvidia’nın beklenen güçlü büyümeyi gösterememesi veya ileriye dönük zayıf bir rehberlik vermesi hâlinde teknoloji hisselerinde ve genel AI rallisinde sert bir düzeltme riskini göz ardı etmiyoruz. Lâkin, konuyu Nvidia'nın ötesine taşıdığımızda, açıklanacak bilanço, yalnızca şirketin değil tüm piyasanın yönü için bir sınav niteliğinde görülse de, bizler bilançoyu tersten okuyarak ekonomiye ne kadar fayda sağladığını -büyük resim- görmeyi tercih ediyoruz! Bu bakış açımızın da olumsuz olmadığını not etmemiz gerekiyor. Bizler genel kanının aksine balon endişesinden ziyade 'şişkinlik' endişesi taşıdığımız itiraf etmemiz gerekiyor. Bu nedenle, balonları patlamadan tahmin etmenin de beyhude bir uğraş olacağını bir kez daha not edelim.

Haftanın son iş gününü Ukrayna'nın füze ve drone saldırısıyla iki gün durdurulan Rusya'nın Karadeniz'deki en büyük petrol ihracat merkezi Novorossiysk, dün yeniden yüklemelere başladı. Saldırı sonrası günlük 2,2 milyon varillik arzın geçici olarak kesilmesi küresel petrol fiyatlarını %2’den fazla yukarı çekerken, bu sabah Brent cinsi ham petrolün hafif de olsa gerileyerek 63,80 dolar seviyesine geldiğini not edelim. USDTRY kuru güne 42,30 seviyesinin üzerinden başlıyor. Sene sonu pozisyon kapama isteğine paralel piyasalarda çift yönlü hareketlere karşı dikkatli olmak gerekiyor. Altının ons fiyatı haftaya 4,085, gümüşün ise 51 dolar seviyesine yakın başlarken, bitcoin ise 95bin dolar seviyesine gerileyerek önemsediğimiz 96-97 bin dolar teknik seviyenin altında haftalık kapanış gerçekleştirdi. Yönün aşağıya dönmüş olabileceğinden endişe ediyoruz. 

Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönerken Gürcistan’da düşen ve 20 askerimizin şehit olduğu Türk Hava Kuvvetleri’ne ait C-130 kargo uçağına dair ilk bulgular, kazanın uçağın kuyruğunun kopmasıyla başladığını gösteriyor. F-16’ların bakım ekibi ile yedek parçalarını taşıyan ve yaklaşık altı tonluk yükünde mühimmat bulunmayan uçağın karakutusu Türkiye'ye getirildi. Enkazın araziye dağılımı incelenirken, ilk değerlendirmeler dış müdahâleye dair bir iz görülmediğine işaret ediyor. MSB, bakım kayıtlarının düzenli olduğunu, kesin sonucun kaza kırım raporuyla ortaya çıkacağını ve tüm C-130 uçuşlarının tedbiren durdurulduğunu açıkladı. 2010 yılında Suudi Arabistan’dan alınan ve 2020’de büyük revizyondan geçen uçağın gövde korozyonu ihtimali teknik ekiplerce incelenirken, The Independent kazayı “normal değil” diye nitelendirdi. Bir kez daha başımız sağ olsun, vatan sağ olsun.  

Hafta sonu, The Economist’in 2026 kapağının haber mecralarında bayağı bir yer tuttuğunu gördüm. Ben de kapak üzerinde bayağı vakit geçirerek, haddimi bilerek yorumlamaya çalıştım. İlk önce, Trump, Xi ve Putin’in karşı karşıya geldiğini gördüm. Bunun da büyük güçler arasındaki gerilimin ya da 'çatışmanın' yeni yılda da süreceğine işaret ettiğini anladım. Tanklar, dronelar, füzelerin kapakta bayağı bir yer tutmasını, Ukrayna’dan Orta Doğu’ya uzanan çatışmaların ya da jeopolitik gerginliğin henüz sona ermeyeceğine işaret ettiği şeklinde yorumladım. Doların grafikte yer alması ve ana teması itibariyle dalgalı ama düşen bir grafik, Fed Başkanı değişimi ile dünyayı yeni bir belirsizliğin beklediği şeklinde okudum. 

Teknoloji ve sağlık tarafının da kapakta yer bulduğunu gördüm. Robotlar, yapay zekâ beyinleri, dronlar ve oyun joystickleri... Hem oyun (gaming) hem de teknolojinin artık sadece bir sektör değil, siyasetten iş gücüne kadar her alanı dönüştüren bir güç olduğunu anladım. Şırıngalar ve DNA sembolleri, zayıflama ilaçları ve genetik tedavilerin dünyada büyük bir sağlık dalgası yaratmaya aday olduğunu gördüm. Futbol topunu andıran ana temanın ve  değişik spor dallarını sembolize eden karakterlerin ise yaptığım okumalarda sporun küresel politikanın bir parçası hâline geldiği şeklinde yorumlandığını anladım. 

Öte yandan, büyük bir hayranlık duyduğum ve herkesin okumasını tavsiye ettiğim "Bir Amerikan Kapitalistinin Yükselişi" isimli kitabın ana karakteri Warren Buffet, 1,800 A hissesini 2,7 milyon B hissesine dönüştürüp dört vakfa bağışladı. Basitçe, büyük bir banknotu bozdurup çok sayıda küçük banknota çevirdi ve bunları vakıflara dağıttı. Son mektubunda, artık yıllık raporu yazmayacağını ama Şükran Günü’nde kısa mesajlarla Berkshire hissedarlarına sesleneceğini söyledi. Mektubun en çok yankı uyandıran kısmı ise finansın ötesine geçen kişisel vurgu olduğunu gördüm: “You will never be perfect, but you can always be better — and kindness is priceless” diyerek mükemmeliyetin peşinde koşmak yerine her gün biraz daha iyi olmanın ve nezaketin hiçbir zaman değerini kaybetmeyeceğini vurguladı. Çok beğendim! 94 yaşındaki efsane yatırımcı, sahnenin biraz gerisine çekilirken bile hem yatırım dünyasına hem de hayata dair çok güçlü bir ders bıraktı.

İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 17 Kasım Pazartesi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.