İktisatbank piyasa analizi: Kâr satışları için bahane çok; Fed belirsizliği, AI kaygısı, Japonya şoku...
İktisatbank, 24 Kasım 2025’e ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, "Kâr satışları için bahane çok: Fed belirsizliği, AI kaygısı, Japonya şoku..." ifadeleri kullanıldı.
İktisatbank'ın 24 Kasım 2025’e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:
Küresel mali piyasalar, geride bıraktığımız haftanın büyük bölümünü belirgin bir satış baskısı altında geçirdi. Bu baskının ise üç temel kaynaktan beslendiğini gördük. İlki, teknoloji şirketlerinin değerlemelerine yönelik artan kaygılar ve bununla birlikte yeniden alevlenen balon tartışmaları oldu. Ancak daha önce de ifade ettiğimiz gibi, teknoloji tarafında balondan ziyade bir köpük oluştuğunu düşünüyoruz. 2008 küresel krizi öncesinde emlak piyasasındaki balonu doğru şekilde öngören Michael Burry'nin bile üç yılı aşkın süre beklemek zorunda kaldığını bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Bu minvalde, bir balon ancak iğne ile karşılaştığında patlayacaktır, bunu önceden tahmin etmeye çalışsak bile zamanlamasını kestirmekte yetersiz kalacağımızı biliyoruz.
Balon endişelerine Fed guvernörü Cook'un da katıldığını görüyoruz. Cook, ABD finans sisteminin genel olarak dayanıklı olduğunu ancak özellikle varlık fiyatlamalarında yüksek değerlemelerin bulunduğunu ve büyük bir varlık fiyatı düşüşü olasılığının arttığını söyledi. Cook'tan gelen açıklama, yatırımcıların risk algısını artırırken, ABD'de en uzun hükûmet kapanması nedeniyle verilere erişimde yaşanan gecikmeler, faiz indirimine yönelik zihinleri kurcalamaya devam ediyor. AI endişeleri ve Fed belirsizliğine Japonya'da tahvil faizlerinde yükseliş ve YEN cephesinde başlayan değer kaybı da eklenince, geçen haftanın ilk dört günü küresel mali piyasalarda karamsar tablonun egemen olduğunu gördük.
10 Aralık Fed toplantısına yönelik faiz indirim beklentilerinin de neredeyse tamamen 'söndüğü' geçen haftanın karamsar ortamında, haftanın son iş günü, New York Fed Başkanı Williams, yakın vadede faiz indirimleri mümkün açıklaması ile piyasaların algısının da adeta yumuşadığını gördük. Bu açıklama, Fed’in kapıyı tamamen kapatmadığını ve kritik veri akışının elverişli olması durumunda faiz oranlarının indirilme ihtimalinin hâlen masada olduğunu gösterdi. Williams ardından, ABD borsaları haftanın son iş gününü %1 yükselişle tamamlarken, hafta genelinde Nasdaq %3'e yakın; son üç haftada ise %6'dan fazla gerilediğini not edelim.
Küresel mali piyasaların yeni gün ve haftaya temkinli iyimser bir başlangıç yaptıklarını görüyoruz. New York Fed Başkanı Williams ardından 25 baz puan faiz indirimine bu sabah vadeli işlemler yeniden %60 ihtimal tanıdığını not edelim. Asya borsalarında toparlanma emareleri görülürken, teknoloji hisselerinde son haftalarda yoğunlaşan satış baskısı yerini temkinli alımlara terk etti. Japonya'da COVID dönemi sonrası açıklanan devasa teşvik paketi, uzun vadeli tahvil faizlerini görülmemiş seviyelere taşırken, çok uzun yıllardır devam eden sıfıra yakın faizle borçlanma döneminin de sonuna gelindiğini görüyoruz. Borcun ekonominin büyüklüğüne oranı itibariyle dünyada en yüksek borç/GSYH oranına sahip ülkesi Japonya'nın, yükselen enflasyon, savunma harcamalarındaki artış ve jeopolitik baskılarla birlikte iyice köşeye sıkıştığını anlıyoruz. Faizlerin artırılması konusunda hamle yapamayan otoritenin enflasyonun halkın birikimlerini eritmesine göz yumacağının altını çizmek isteriz.
Japon YEN'i geride bıraktığımız hafta yılın en düşük seviyesini test etmesi ardından otoriteden gelen sözlü müdahâle ile hafif de olsa toparlansa da, kırılganlığın devam ettiğini görüyoruz. Olası bir müdahalenin sadece YEN cephesinde değer kaybının hızını kesebileceğini, yönü değiştirmekte yeterli olmayacağını düşünüyorum; tecrübe ile sabittir! Bugün Japonya piyasalarının tatil konumunda olduğunu not edelim. Hemen hemen her enstrümanın dolara karşı fiyatlandığı düşünülürse, hâliyle madalyonun diğer tarafında da doların değer kazandığını görüyoruz. Dolar endeksi (DXY) geçen hafta neredeyse son altı ayın zirvesine yükselmesi ardından güçlü seyrini korumaya devam ederken, kraliyet aslanı sterlin ise çarşamba günü İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves tarafından açıklanacak bütçe öncesinde neredeyse son yedi ayın en düşük seviyesine (1,3100) yakın işlem görüyor.
Hafta sonu, ABD'nin Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek amacıyla sunduğu barış planı taraflarca müzakereye açık bulununca, Ukrayna devlet başkanı Zelenskiy bu hafta konu ile ilgili olarak ABD'ye gidiyor. Savaşı bitirmeye yönelik çalışmaların ışığında, petrol fiyatları baskı altında kalırken, brent cinsi ham petrolün varil fiyatı 62,50 dolar ile son dönemlerin en düşük seviyesine geriledi. Kıymetli metaller cephesinde ise, altın ve gümüş için geçen hafta kaleme aldığımız teknik çalışmamızı takip etmeye devam ediyoruz. Gümüşün haftayı 50 dolar seviyesinde tamamlaması ile teknik analizde sıklıkla karşılaştığımız fincan ve kulp formasyonunun çalışma ihtimalinin de arttığını düşünüyoruz. Gümüş cephesinde mevcut uzun pozisyonlarımızı kritik 54 dolar seviyesinin geçilmesi ile daha da güçlendireceğiz. Altın cephesinde ise hızlı yükseliş ardından soluklanma ihtiyacına paralel yine teknik analizde sıklıkla karşılaştığımız simetrik üçgen formasyonunu takip ediyoruz. Simetrik üçgen devam formasyonu olup, yukarıda ise 4,185 dolar seviyelerini takip ediyoruz. Söz konusu seviyenin üzerinde günlük bir kapanış durumunda, altın uzun pozisyonlarımızı da güçlendireceğiz (bakınız grafikler).
Genel hatları ile, teknoloji şirketlerine yönelik değerleme kaygıları, Fed'in neredeyse iki hafta sonra faiz indirip indirmeyeceğine yönelik kafa karışıklığı ve elbette Japon tahvil faizlerindeki yükseliş ve YEN'in irtifa kaybı en önemli satır başları olarak piyasalar üzerinde satış baskısı kursa da, yaşananları kâr realizasyonu kapsamında değerlendirmeyi daha makul buluyoruz. En büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksinin bu ay %4’ten fazla gerilediğini, Nvidia’nın güçlü bilançosunun dâhi yapay zekâ yatırımlarının geri dönüşüne ilişkin soru işaretleri ve yüksek değerlemeler nedeniyle piyasaları sakinleştirmeye yetmediği bir ortamda, tüketici harcamalarının ABD ekonomisinin üçte ikisinden fazlasını oluşturduğu göz önüne alınırsa, özellikle veri akışının hükûmet kapanması nedeniyle zayıf olduğu bir dönemde, bu hafta Black Friday, pazartesi günü ise Cyber Monday satışlarından gelecek ilk sinyaller kritik önemle takip edilecektir.
Türk mali piyasalarında ise yatırım fonlarına yönelik tansiyon geçen hafta bir miktar azalırken, haftanın genelinde BIST100 endeksinin %3,4 yükseldiğine şahit olduk. Alternatif piyasalarda ise tahvil faizleri ve CDS risk primi yatay bir seyir izlerken, kur cephesinde de anlamlı bir hareket olmadı. Otoritenin güçlü rezervlerinin de yardımıyla, USDTRY kuru bebek adımlarıyla 42,40 seviyelerin yükselirken, terörsüz Türkiye meselesi ile ilgili gelişmeler dikkatle takip ediliyor. Öte yandan, İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyük Şehir Başkanı Yavaş ve Özel Kalem Müdürü hakkında soruşturma yapılması için izin vermesi hafta sonu gündemi meşgul etse de, bu başlıktan kalıcı bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz.
İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 24 Kasım Pazartesi
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.