İktisatbank piyasa analizi: Risk modu açıldı; Fed beklentisi ve zayıf dolar küresel ralliyi ateşledi

İktisatbank'ın 26 Kasım 2025’e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:

ABD'de Şükran Günü haftası nedeniyle kısa geçecek haftada yüzlerin yeniden gülmeye başladığını görüyoruz. Geride bıraktığımız hafta teknoloji şirketlerinin değerlemelerine yönelik endişeler, yapay zekâ tarafında balon dedikoduları, Japonya mali disiplin kaygıları derken aranan kâr satışlarına zemin hazırlanmıştı. Bu endişelerin şimdilik bir kenara bırakılması ile, piyasaların da yavaş yavaş yılı iyi bitirme isteğine doğru yöneldiklerini görüyoruz. Veri akışında dün ABD'de hükûmetin açılması sonrasında açıklanan ÜFE enflasyonu tahminler paralelinde gelirken, perakende satışlar ise beklentilerin bir çıt altında kaldığını gördük. 

Zayıf makroekonomik verilerin ışığında, FED'den 10 Aralık tarihinde beklenen faiz indirim ihtimali yeniden %80 seviyesine yükselirken, bu da hâliyle küresel risk iştahını yukarıya taşıdı. ABD borsaları dün geceyi yükselişle tamamlarken, en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P 500 endeksi %1 artış kaydetti. ABD doları değer yitirirken, kıymetli metallerin de beklediğimiz doğrultuda yükselişe geçtiklerini görüyoruz. Altının ons fiyatı bu sabah 4,165 dolar seviyesine geldi. Teknik mânâda takip ettiğimiz ve bir devam formasyonu olan simetrik üçgene göre, yukarıda 4,180 dolar seviyelerinin üzerinde günlük bir kapanış durumunda, yukarı yönlü isteğin ivme kazanacağını not edelim. Benzer bir şekilde, fincan ve kulp formasyonu ile takip ettiğimiz gümüş cephesinde de 54,40 dolar seviyesindeki direnç hattının geçilmesi ile 63 dolar seviyesine doğru yükselişin başlayacağını öngörüyoruz.  Gümüş bu sabah 52 dolar seviyesine kadar yeniden yükseldi.

ABD Hazine Bakanı Bessent, Fed Başkanı Powell’ın görev süresi Mayıs’ta dolmadan yerine geçecek ismi seçme sürecinde sona yaklaştıklarını ve Trump’ın yeni Fed başkanını Noel'den önce açıklama ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Kulislerde Trump'a yakın ekonomi danışmanı Kevin Hassett isminin ön plana çıktığını görüyoruz. Hatta bir adım daha ileriye gidersek, bahis piyasaları Hassett ismini ilk sıraya taşıdığını da not edelim. Trump’ın uzun süredir daha düşük faiz isteyen söylemi düşünüldüğünde, yeni başkanın Fed’in mevcut çizgisinden daha güvercin bir duruş sergilemesi yönünde beklentilerin güçlenmesi ile yeni yılda da zayıf ABD doları temasının devam edeceğini düşünüyoruz! Siyasetin içinden gelmiş, çok farklı roller almış bir iktisatçı olan Hassett'in de faizlerin hızlı bir şekilde indirilmesi taraftarı olduğunun altını kalınca çizmek gerekiyor! Neden altın, gümüş ve bitcoin üzerinde çok ısrar ediyoruz, bilmiyorum anlatabiliyor muyum...  

Fed'den beklenen faiz indirimine ve Hassett isminin de ön plana çıkması ile  son günlerde değer kazanan ABD Doları yeniden değer kaybetmeye başladığını görüyoruz. Bu bağlamda son günlerde 1,15 seviyelerinin diplerini test eden EURUSD paritesi bu sabah yeniden 1,16 seviyesine yükseldi. Bugün kraliyet aslanı Sterlin için de önemli bir gün. İngiltere Maliye Bakanı Reeves 20-30 milyar sterlin büyüklüğünde vergi artışları içeren kritik bütçesini açıklayacak. Zayıf büyüme, yüksek borçlanma maliyetleri ve artan harcama talepleri nedeniyle, Bakan Reeves'i, hem yatırımcılara mali disiplin göstermek hem de partisinin beklentilerini yönetmek noktasında oldukça zorlu bir sınav bekliyor. Piyasalar, bütçenin kamu maliyesini gerçekten güçlendirip güçlendirmeyeceğine odaklanarak planın inandırıcı bulunması hâlinde, sterlinin değer kazanmasını, aksi takdirde aşağıda 1,31 seviyesine azami dikkat etmekte fayda görüyoruz. Gözler bir diğer taraftan da uzun vadeli İngiltere devlet tahvillerinde olacaktır. Bu sabah GBPUSD paritesi 1,32 seviyesine yanaşırken, 30 yıllık faiz ise %5,32 seviyesine geriledi. 

Finansal piyasalarda havanın ılımlıya dönmesinin yanı sıra, Trump'ın barış planında da ilerleme kaydedildiği yönünde haberler gözümüze çarpıyor. Hatta Trump'ın özel temsilcisi Witkoff'un haftaya konu ile ilgili olarak Putin'i ziyaret edeceğini okuyoruz. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında koyu yeşil bir rengin hâkim ton olduğunu söylememiz gerekiyor. Gösterge endeks Tokyo ve Kore borsaları %2 yükselerek günün en iyi performanslarından birini sergilediklerini görüyoruz. Ralliye özellikle teknoloji hisseleri liderlik ederken, SoftBank’ın iki günlük sert düşüş sonrası %7’nin üzerinde toparlanması dikkat çekti. ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde bu sabah yükseliş isteğinin devam ettiğini not edelim. 

Japonya Merkez Bankasından (BoJ) son günlerde art arda gelen açıklamalar, zayıf yenin enflasyonu yukarı çektiği mesajı ile birleşmeye başladı. Acaba BoJ piyasaları Aralık’ta bir faiz artışına hazırlamaya mı başladı? Düşük faiz politikası, ya da kronik bir hâl alan zayıf Yen, ithal maliyetler üzerinden fiyat baskısını artırırken, Başkan Ueda’nın da iletişim tonunu sertleştirmesini buna bağlıyoruz. Hatırlanacağı üzere, BoJ, Ocak ayında politika faizin %0,50 seviyesine yükseltmişti. Bu sabah itibariyle, vadeli kontratlar, politika faizinin %0,75 seviyesine doğru bir adımla artırılacağına %31 ihtimal tanıdığını not edelim. Elbette, düşük faizli parayı borçlan yüksek faizli paraya yatır stratejisinde (carry trade) aslan payına sahip Yen cephesinde yaşanacak bir değişim (faizlerin artırılması), piyasaların da topyekûn seyri üzerinde etkili olacağını göz ardı etmemek gerekiyor. Yen dolar karşısında bu sabah 154 seviyelerinde zayıf bir şekilde işlem görürken, 30 yıllık faiz ise %3,34 seviyesi ile rekor seviyelerin kıyısında olduğunu not edelim.

Türkiye cephesinde ise dün fiyat hareketlerinin dar bir bantta kaldığını gördük. BIST100 endeksi %0,3 gerilerken, haftaya açıklanacak Kasım ayı enflasyonuna ilişkin olumlu beklentiler ile tahvil faizlerinin gevşediğini görüyoruz. İki yıl vadeli gösterge tahvilin basit faiz neredeyse %1 düşüşle %36 seviyesine geriledi. CDS risk primi son dönemlerin en düşük seviyesi olan 240 baz puana gerilerken, USDTRY kuru da bebek adımlarla ya da otoritenin kontrolünde 42,45 seviyesine yaklaştığını not edelim.

Hazır Türkiye ile ilgili bölüme gelmişken, 2026 yılına ilişkin dün ilk Türkiye raporunu HSBC'nin kaleme aldığını gördük. Banka, Türkiye'de yeni yılda büyümenin %3,5 civarında tutulacağını, bunun da enflasyonda yavaş bir düşüş anlamına geldiğini belirtti. Enflasyonla ilgili olarak ise, yılın %32 seviyelerinde tamamlanacağını, 2026’da ise %20 seviyesine gerileyeceğini not etmişler. 2026 enflasyon tahminleri, TCMB’nin %13-19 aralığındaki (orta nokta %16) beklentisinden daha yukarıda olduğunu görüyoruz. Hizmet enflasyonundaki katılık, güçlü iç talep ve kur geçişkenliğinin yüksekliği nedeniyle dezenflasyon sürecinin ağır adımlarla ilerleyeceği bekleniyor. Para politikasında ise, 11 Aralık olağan toplantısında 150 baz puan indirim öngören HSBC, 2026 boyunca kademeli gevşeme ile politika faizinin %25,5 seviyesine ineceğini hesaplıyor. Kur politikasında ise TL'de reel değerlenmenin daha sınırlı olacağı düşündüklerini gördük. Sene sonu USDTRY kuru tahminlerinin 48,00 olduğunu not edelim (Piyasa Katılımcıları Anketi son veri: USDTRY 50,62).

Hazır enflasyondan da söz etmişken, TCMB dün sektörel enflasyon beklentileri raporunun Kasım ayı sonuçlarını yayımladı. Buna göre, 12 ay sonrasına ilişkin beklentiler piyasa katılımcılarında 0,23 puan artarak %23,49; şirketlerde 0,6 puan düşerek %35,70; hanehalkında ise 2,15 puan düşerek %52,24 oldu. Hanehalkı cephesinde enflasyon beklentilerinin diğerlerine göre daha yüksek seyretmesini hâliyle eğitim, sağlık ve enflasyonun müsebbibi olarak gördüğümüz kira kalemlerine bağlıyoruz. Son dönemlerde, enflasyonun düşeceğini yönünde hanehalkı cephesinde inancın azaldığını teyit eden bir veri daha görmüş olduk. Örneğin, 2026 bütçe çalışmaları yaptığımız bu dönemde, iş ortaklarımızdan gelen teklifler beklenen enflasyondan ziyade geçmiş enflasyonun hâlen daha fiyatlama davranışı üzerinde belirgin bir rol oynadığını gösteriyor. Bunun da adı katılık! Bu minvalde, TÜİK'in haftaya açıklayacağı resmî enflasyon verileri önemle takip edeceğiz. TÜFE artışının geride bıraktığımız aylara nazaran bu sefer de aşağı yönlü sürpriz yapması bekleniyor. 

Bu akşam TCMB Başkan Fatih Karahan'ın KKTC saatiyle  20.00 (TSİ 21.00) “Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm” başlıklı bir canlı yayın yapacağını not edelim. TCMB'nin para politikası ve makro görünümü daha da sade bir dille kamuoyuna anlatmayı hedeflediği canlı yayında, piyasalar açısından yeni bir bilgi beklenmediği için fiyatlama kanalından da herhangi bir etkisi olmasını beklemiyoruz. 

İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 26 Kasım Çarşamba