EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 7 dak.

OECD: Türkiye 2025’te büyüme oranlarında Avrupa 2'ncisi; 2026 ve 2027’de lider olması bekleniyor

OECD: Türkiye 2025’te büyüme oranlarında Avrupa 2'ncisi; 2026 ve 2027’de lider olması bekleniyor

OECD’nin Ekonomik Görünüm raporuna göre Türkiye, 2025’te yüzde 3,6, 2026’da yüzde 3,4 büyüme kaydederek Avrupa ortalamasını aşacak; 2027’de ise yüzde 4 büyüme ile 27 Avrupa ülkesi arasında ilk sıraya yerleşecek. Raporda, iyileşen finansal koşullar, enflasyondaki gerileme ve artan özel tüketim ile yatırımların Türkiye ekonomisini destekleyeceği vurgulandı.

Yayın Tarihi: 17/12/25 09:42
okuma süresi: 7 dak.
OECD: Türkiye 2025’te büyüme oranlarında Avrupa 2'ncisi; 2026 ve 2027’de lider olması bekleniyor

2025'te makroekonomik etkenlerin adeta bir kasırgası yaşandı; siyasi çalkantılar ve değişen para politikası analistleri sürekli tetikte tuttu. 2021'deki pandemi sonrası canlanmanın ve onu izleyen yavaşlamanın ardından, bu yıl ticaret savaşları, gümrük vergisi tehditleri ve gerileyen faiz oranlarıyla öne çıktı.

OECD'ye göre, yapay zeka ve iyileşen finansal koşullar gibi unsurlar önümüzdeki yıllarda küresel büyümeyi destekleyecek. Bununla birlikte, üretime yönelik riskler sürüyor; bunlar arasında işgücü piyasalarının zayıflaması da var. Küresel düzen değişirken büyüme tahminleri ülkeler arasında geniş ölçüde farklılaşıyor; özellikle teknoloji gelişmeleri ve kaynak üstünlüğü gibi etkenlerle bağlantılı değişimler öne çıkıyor.

OECD tahminlerine göre, Avro Bölgesi'nde reel GSYH büyümesi 2025'te dünyanın iki büyük ekonomisi olan ABD ve Çin'in gerisinde kalacak. Peki 2026 ve 2027'de tablo nasıl olacak? Avro Bölgesi içinde tek tek ülkelerin durumu ne?

2025'te büyüme: Finlandiya geride

2025'in sonunda İrlanda'nın OECD ülkeleri arasında en güçlü büyümeyi kaydetmesi, yüzde 10,2'ye ulaşması öngörülüyor. OECD'nin Aralık 2025'te yayımlanan Ekonomik Görünüm raporuna göre bu sıçrama, ABD tarifeleri yürürlüğe girmeden önce öne çekilen ilaç ihracatının etkisiyle gerçekleşiyor.

Yılın başlarında gelen bir dizi tehdidin ardından, ABD Başkanı Donald Trump 1 Ekim'den itibaren ithal ilaçlara yüzde 100'e varan gümrük vergileri uygulanacağını açıkladı. Trump, ABD'de üretim tesisi kuran şirketlere muafiyet tanınacağını söyledi. Bununla birlikte AB, önceki bir ticaret anlaşması kapsamında ihracatının korunduğunu ve Birlik mallarına uygulanacak ABD tarifelerinin yüzde 15 olarak belirlendiğini savunuyor.

OECD sıralamasında İrlanda bir istisna olarak öne çıkıyor; onu yüzde 3,6 ile Türkiye ve yüzde 3,3 ile Polonya izliyor.

Yine de, ekonominin yapısı nedeniyle İrlanda'da GSYH çoğu zaman yanıltıcı bir gösterge. Ülkede geleneksel olarak düşük olan kurumlar vergisi oranları yüzünden çok sayıda çokuluslu şirket kârlarını İrlanda'da kayda geçiriyor; bu da GSYH'yi yapay biçimde şişiriyor.

OECD sıralamasının diğer ucunda ise Finlandiya'nın 2025'te büyüme kaydetmemesi bekleniyor. OECD'ye göre, tüketici güveninin zayıf olması ve arz fazlasını düzeltmek için konut inşaatındaki sert düşüş üretim üzerinde ciddi baskı yaratıyor.

Gelecek yıl: Avro Bölgesi'nde yüzde 1,2 büyüme

Avro Bölgesi'nde reel GSYH büyümesinin 2025'teki yüzde 1,3'ten 2026'da yüzde 1,2'ye sınırlı biçimde gerilemesi, 2027'de ise yüzde 1,4'e yükselmesi bekleniyor.

OECD'ye göre artan ticaret sürtüşmeleri, daha iyi finansal koşullar, Kurtarma ve Dayanıklılık Aracı (RRF) fonlarından süren sermaye harcamaları ve dayanıklı işgücü piyasalarıyla telafi edilecek.

RRF, AB ekonomilerinin pandemiden daha güçlü ve daha dayanıklı çıkmasına yardımcı olan temel araç. RRF kapsamında Avrupa Komisyonu, AB adına tahvil ihraç ederek sermaye piyasalarından borçlanıyor. Sağlanan kaynaklar daha sonra büyük reform ve yatırımları desteklemek için üye devletlerin kullanımına sunuluyor.

Üç Avrupa ekonomisi önde gidiyor

2026'da 27 Avrupa ülkesi arasında reel GSYH büyümesinin İtalya'da yüzde 0,6'dan, Polonya ve Türkiye'de yüzde 3,4'e kadar değişmesi bekleniyor. Litvanya yüzde 3,1 ile onları izliyor. Bu üç ülke, yüzde 2,9 olan küresel ortalamayı aşması öngörülen tek ülkeler.

Alt sırada, yüzde 0,9'luk büyümeyle Avusturya ve Finlandiya İtalya'nın ardından geliyor. Yüzde 1'in altında büyümesi öngörülen tek ülkeler bunlar.

İlk beş ekonomi arasında büyümeye İspanya liderlik ediyor

OECD, İspanya'nın 2026'da yüzde 2,2 büyüyeceğini tahmin ediyor. Bu, Avrupa'nın ilk beş ekonomisi arasında en yüksek oran; bir sonraki ülke olan Birleşik Krallık ise yüzde 1,2 ile çok geride kalıyor.

Rapora göre, [İspanya'da] güçlü istihdam artışı ve reel ücretlerdeki yükseliş özel tüketimi desteklemeye devam edecek. Yatırım büyümesi ise İyileşme, Dönüşüm ve Dayanıklılık Planı'nın (RTRP) uygulanmasının sürmesi ve daha düşük finansman maliyetleriyle desteklenecek.

İspanya'nın ABD tarifelerine doğrudan maruziyeti sınırlı; çünkü ABD'ye mal ihracatı GSYH'sinin yalnızca yüzde 1,1'ini oluşturuyor.

Birleşik Krallık'ta ise kamu harcamalarındaki sınırlamalar ve belirsizlik büyüme hızını baskılayacak. İşgücü piyasası soğuyor; Eylül'e kadarki bir yılda bordrolu çalışan sayısı yaklaşık yüzde 0,4 azalırken, aynı dönemde açık iş sayısı da neredeyse yüzde 14 düştü.

Almanya ve Fransa'nın yüzde 1 büyümesi, İtalya'nın ise yüzde 0,6 ile en düşük orana sahip olması bekleniyor.

OECD raporu, Almanya'da savunma ve altyapı harcamalarındaki artışı yansıtan mali genişlemenin ekonomik faaliyeti canlandırmasının öngörüldüğünü, ancak hem Fransa'da hem de İtalya'da beklenen mali konsolidasyonun büyümeyi frenleyeceğini belirtiyor.

2027'de ilk beş ekonomi

2027'de İspanya, oranı yüzde 1,8'e gerilese de ilk beş ekonomi arasında yine en yüksek reel GSYH büyümesini kaydedecek. Almanya'nın büyümesinin yüzde 1'den yüzde 1,5'e hızlanması bekleniyor. Birleşik Krallık ve İtalya 2026'ya kıyasla yalnızca 0,1 puanlık artış görecek; Fransa ise yüzde 1'de değişmeden kalacak.

OECD, 27 Avrupa ülkesi arasında 2027'de en yüksek büyümenin yüzde 4 ile Türkiye'de olacağını öngörüyor. Kuruluşa göre, daha yüksek tarifeler ihracatı zayıflatacak, ancak etkinin görece küçük ve kısa ömürlü olması bekleniyor. İyileşen finansal koşullar 2026 ve 2027'de özel tüketimi ve yatırımı destekleyecek; bu da ithalatı artıracak. Enflasyondaki gerilemenin de sürmesi bekleniyor.

Finlandiya'da kademeli toparlanma

2025'teki resesyonun ardından Finlandiya, 2026'da yüzde 0,9 ve 2027'de yüzde 1,7'lik GSYH büyümesiyle belirgin bir iyileşme görecek.

Raporda, düşük faiz oranları, istikrar kazanan konut piyasası, artan savunma harcamaları ve ticaret ortaklarındaki daha güçlü büyümenin toparlanmayı destekleyeceği belirtildi. Ancak ABD tarifeleri, küresel güvensizlik ve mali konsolidasyon hâlâ engel oluşturuyor.

Kaynak: Euronews

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.