Sahte pasaportla Ercan’dan geçmeye çalıştı, 1 yıl hapis cezası aldı

Ercan Havalimanında meydana gelen 'Sahtelenmiş Evrağı Tedavüle Sürmek ve Sahte Davranışla Kayıt Teminine Teşebbüs' suçlarından Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Deejan Basnet bir yıl hapse mahkum edildi.

Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşan heyetin verdiği kararı, Candaş okudu.

Yargıç, sanığın 09.04.2025 tarihinde saat 21:45 raddelerinde Ercan Havalimanında tanımadığı bir şahıs tarafından yurtdışından posta yolu ile kendisine gönderilen kendi adına düzenlenmiş sahte İspanya pasaportunu Ercan havalimanında görevli muhaceret memuruna vermek suretiyle "Sahtelenmiş Evrağı Tedavüle Sürmüş' ve Sahte Davranışla Kayıt Temin Etmeye Teşebbüs" ettiğini söyledi.

Sanığı kendi ikrarı, İddia Makamı tarafından sunulan ihtilafsız olgu ve emareler ışığında aleyhindeki davalardan suçlu bulup mahkum ettiklerini belirten yargıç, sanığın mahkum olduğu sahte resmi belgeyi tedavüle sürmek suçu için ceza yasasının 10 yıla kadar hapis cezası öngördüğünü söyledi.

Yargıç, “Öngörülen azami cezadan da anlaşılabileceği üzere işbu suç oldukça ağır, ciddi ve vahim bir suçtur. Devamla işbu suç maalesef gündemimizdeki davalardan anlaşılacağı üzere yaygınlaşma eğiliminde olan suçlar arasında olup kamuyu yakından ilgilendirmektedir.”dedi.

Yargıç, pasaportların ülkeler arası seyahatte kayıt tutulması, gerek ülkelerin kendi sınırları içerisine giren kişilerin kim olduğunun tespiti gerekse ülkenin güvenliği maksatları bakımından oldukça önem taşıyan belgeler olduğunu söyledi. 

Sahtelenmiş resmi belgelerin tedavüle sürülmesi, muhaceret memurlarına sahte beyanlarda bulunularak ülkeye yasa dışı giriş-çıkış kayıtlarının temin edilmeye çalışılması suçlarını, halkı huzursuz eden ve doğrudan kamu menfaatine halel getiren ve devlet otoritesine karşı işlenen suçlar olarak değerlendirdiklerini kaydeden yargıç, bu hususu sanık aleyhine dikkate aldıkları kaydetti.

Yargıç diğer yandan Sanığın kişisel durumuna bakıldığında sanığın 36 yaşında, evli, 3 yaşında küçük bir çocuğu olduğunu, suçunu kabul ederek özür dilediğini, takriben 2 aydır Merkezi Cezaevinde tutuklu olduğunu, cezasını dilini bilmediği yabancı bir ülkenin Cezaevinde, ailesinden ayrı bir şekilde çekeceğini söyledi.

Yargıç, tüm bu hususları ceza takdir ederken sanık lehine dikkate aldıklarını açıkladı. 

Yargıç, “Özellikle sanığın mahkum olduğu suçların niteliği ve ciddiyeti, öngörülen azami ceza ve kamu menfaatini yakından ilgilendirdiği değerlendirildiğinde, sanığa verilmesi gereken cezanın hapis cezası olduğuna kanaat getiririz” dedi.

Yargıç Candaş, sanığın tüm olgular ışığında bir yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.