Rum polisi, sığınmacı akınının önlenmesi amacıyla Lübnan açıklarındaki uluslararası sularda devriye gezdi

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Lübnan’ı ziyaret etmesinin ardından, sığınmacı akının önlenmesi amacıyla Lübnan açıklarındaki uluslararası sularda iki gemi, ilk kez devriye gezdi.

Gazete, “Fileleftheros” gazetesinin internet sayfasındaki, İçişler Bakanlığını kaynak gösterdiği haberine atıfta bulunarak, Lübnan makamları ile varılan uzlaşma çerçevesinde bu ülkeden gelen sığınmacı akınıyla yaşanan sorununun çözümlenmesi için yapılması gereklerin yapıldığını yazdı.

Liman Polisine ait iki geminin, Lübnan açıklarından 30 deniz mili uzaklıkta devriye gezdiğini yazan gazete, Liman Polisinin tespit ettiği tekneleri, Lübnan makamlarına da bilgi vererek, ülkeye geri gönderdiğini belirtti.

SİLAH KULLANILDIĞI İDDİASI

Alithia gazetesi, “Onları Ateşli Silahla Tehdit Ediyorlar-Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Pushbacks (geri gitme) Konusundaki Suriyeli Tanıkla Lübnan Basını: Onları Silahla Tehdit Ediyorlar” başlıklı bir başka haberinde, Lübnan basınında sığınmacılar konusunda yer alan iddialara yer verdi.

Ηabere göre Trablus’da görev yapan ve Suriyeli sığınmacılara hukuki destekte bulunan Lübnanlı avukat Muhammad Sabluh, “L’Orient-Le Jour” isimli Lübnan gazetesine yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs ile Lübnan arasındaki denizde kalan tam insan sayısının belirlenmesinin çok zor olduğunu, ancak sayının da fazla olduğundan bahsetti.

Rum medyasının 500 sığınmacıdan oluşan 5 tekneden bahsettiğini yazan gazete  “Alarm Phone” isimli sivil toplum örgütünün ise, Rum makamlarının kurtarma operasyonu başlatmayı ret ettiğinden söz ettiğini belirtti.

Lübnan basınının, birçok sığınmacının 12 Nisan’dan beri Güney Kıbrıs açıklarında yemek, benzin ve su olmadan, denizde mahsur kaldığını, hatta Rum polisi tarafından, Suriye’ye dönmelerinin söylenmesiyle silahla tehdit edildiğinden söz ettiğini belirten gazete, isminin açıklanmasını istemeyen bir Rum yetkilinin ise herhangi bir şiddet tehdidinde bulunulmadığını ifade ederek iddiaları ret ettiğini yazdı.

Habere göre “L’Orient-Le Jour” gazetesi, Lübnan’dan ayrılan ve şu anda denizde bulunan Suriyelilerden birinin kardeşi ile röportaj yaptı.

Başem takma isimli Suriyeli, gazeteye verdiği röportajda, teknisyen olan ve uzun yıllardır  Lübnan’da yaşayan kardeşinin kuzey Beyrut’ta ırkçı saldırıya uğraması nedeniyle kaçmaya itildiğini belirtti.

Başem ayrıca sığınmacıların kara sularına vardığını, ancak Rum polisinin geri dönmeleri için gerekli olanları vermeden onları alıkoyduğunu ifade etti.

Lübnanlı avukat Sabluh ise yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs’tan Lübnan’a varan üç gemiden birine, ordu tarafından el konulduğunu ve gemide bulunan yolcuların Suriye’ye gönderilmesi tehlikesinin bulunduğundan söz etti.

Sabuh ayrıca, birçoğunun Şam hükümeti tarafından arandığını da belirtti.

Gazete sivil toplum örgütü “Alarm Phone’”un Lübnan’a dönmeyen kişilerle ilgili endişesini ve birçoğunun açlıktan öldüğüne dair korkusunu dile getirdiğini yazdı.

Habere göre “Alarm Phone” bunun sığınmacılarla ilgili anlaşmayı ihlal eden ve insan yaşamını tehlikeye atan bir unsur olduğunu belirtti.

Örgüt açıklamasında ayrıca, Güney Kıbrıs ve Lübnan arasındaki “zor oyundan” da söz etti.

İÇİŞLERİ BAKANI YOANNU’DAN AÇIKLAMA  

Haravgi gazetesine göre Rum İçişleri Bakanı Konstantinos Yoannu, Güney Kıbrıs’a Lüban’dan sığınmacı akının yaşanabileceği olasılığına dair tehlike çanlarının aylardır çaldığına dikkati çekti.

Sığınmacı akınına yönelik endişeleri teyit eden Yoannu, Rum Yönetimi olarak kendilerinin Suriye topraklarının yeniden belirlenmesi ve Lübnan’a yönelik Avrupa desteğinin sağlanmasına odaklandıklarını ifade etti.

Gazete, İçişleri Bakanlığı'nın verilerine dayanarak 2022 yılındaki siyasi sığınma başvuru sayısının 21 bin 565, 2023’te ise, yaklaşık yüzde 50’lik bir azalmayla 11 bin 617’e ulaştığını yazdı.

HRİSTODULİDİS “AMALTHİA” İNİSİYATİFİ

Fileleftheros gazetesine göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, “Amalthia” sürecinin yeniden başlayıp başlamayacağı şeklindeki soru üzerine, Gazze’ye yönelik insani yardımın yeniden başlaması için ABD kanadının çalışmalarını tamamlanmasını beklediklerini ifade etti.

Hristodulidis zamanı konusunda bilgi vermesinin istenmesi üzerine “Bekliyoruz, bu limanı inşa eden biz değil, ABD’dir, Çalışmalar ilerlemiş aşamadadır, çalışmaların tamamlandığına dair bilgi aldığımız zaman, AB’ ve ABD ile iş birliğiyle bunu ileriye götüreceğiz”  ifadesini kullandı.