Güney Kıbrıs’ta paskalya kutlamalarında olaylar: Radikal gruplar, sembolleri hedef aldı!

Güney Kıbrıs’ta geçen hafta sonu paskalya ateşi yakmak üzere kalas yığını kurulumu sırasında 22 yaşındaki bir gencin ölmesi, siyasi kişiliklerin ve LGBT+ sembollerinin yakılması, polislere ve sivillere maytaplarla saldırılması, çatapat kullananların parmaklarını kaybetmesi ve benzer taşkınlık olayları yaşandı.

Politis paskalya ateşi gibi “modası geçmiş geleneklerin suç unsurları ve özellikle radikal Sağ grup ve partiler tarafından, şiddet ve terör silahıyla kendi ajandalarını dayatmak için kullanmaya çalıştığına şahit olunduğuna” dikkat çekti. Politis haberi iç sayfasından “Radikal unsurların ‘Dirilişi’” başlığıyla aktardı.

Gazete “Devlet Çaresiz ve ‘Pontius Pilatus’ Rolünde” başlıklı manşet haberinde Rum yönetiminin, ilgili bakanlığın, meclisin ve yerel yönetim amirlerinin, sorumluluk alıp gerekli yasal düzenlemeleri yapmak yerine seyirci kaldığını birbirlerini suçlamakla yetindiğini yazdı.

Haberi iç sayfalarında iki tam sayfada aktaran gazete çeşitli radikal Sağ grupların taşkınlık yapan gençlerin arasına sızmakla kalmadığı, onlara önderlik ederek paskalya ateşi geleneği üzerinden kendi politikalarını dayattıklarının görüldüğüne dikkat çekti.

Gençlerin taşkınlıklarının siyasi amaçla kullanılmasına örnekler de verilen haberde cumartesini pazara bağlayan “diriliş” gecesinde kurulan devasa paskalya ateşi kulelerinin üzerine Hz. İsa’nın saklandığı yeri gösteren hain Yuda” rolünde konulan ve ateşe verilen fotoğraf ve sembollerden ben sarsıcı olanının LGBT+ bayrağı ve sembolleri olduğunu yazan gazete şu örnekleri de sıraladı:

"Lakadamya’da kurulan ve ateşe verilen devasa kalas yığınının üzerine Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ve AKEL Avrupa Milletvekili Yeorgios Yeorgiu’nun fotoğrafları, Mutluyaka’da Rum Polis Genel Müdür Yardımcısı Mihalis Katsunodos’un fotoğrafı konuldu. Ay. Filas bölgesinde kalas yığınının tepesine AKEL’e ait binadan çalınan AKEL bayrağı, Palodia bölgesinde ise Türk bayrağı konuldu ve ateşe verildi."

Bölgede, simsiyah giyinmiş, yüzünü kapatmış ve ellerinde saldırı aletleri olan 15 yaşlarında çocuklar görüldüğüne dikkat çekilen haberde “bu davranışları nereden öğreniyorlar, araştırılması gerek” vurgusuna yer verildi.

Haberde bölge sokaklarının ve okullarının duvarlarına “aynı ideolojik ve siyasi algıya atıf yapan sembol ve sloganlar çizildiğine" işaret edildi ve “Bütün bunlar, taşkınlık yapan genç unsurların yoğunlukla bulunduğu ve bölge okullarında sıklıkla vandallık yapılan bir bölgede cereyan ediyor. Palodia seçim haritasına bakıldığında ELAM’ın oranı burada, radikal Sağ partinin ülke genelindeki oy oranının da üzerinde bir oranına sahip olduğu görülüyor.” ifadelerine yer verildi.

Gazeteye göre Livadiya bölgesinde ise paskalya gecesi (Cumartesi) gençler, polislerle havai fişek ve çatapatla saldırdı. Livadia Belediye Başkan Yardımcısı Marios Artemis polislere karşı “roket savaşı açan gençlerin yönelik toplu cinayet girişiminde bulunduğuna” dikkat çekti.

Özellikle anaokulunun bulunduğu sokağın “gençlerin eylemleri sonrasında bombalanmış” görüntüsü verdiğine işaret eden Armenis anaokulunun demir ana giriş kapısını, girişteki camları kırdıklarını ve paskalya süslemelerini, sokaktaki çöp konteynerlerini yaktıklarını anlattı. Armenis olaylara karışanların bulunup “ibret-i alem” cezalara çarptırılması gerektiğini, aksi halde gelecek yıl çok daha kötü olaylar yaşanacağı uyarısında bulundu.

Gazeteye göre Livadia’da görevli polislerin uğradığı maytap saldırısı “Eşitlik Sendikası” isimli polis derneği için bardağı taşıran son damla oldu. Dernek Başkanı Nikos Loizidis “Yasa istemiyoruz, teçhizat istiyoruz. Bizi tek başımıza bıraktılar.” serzenişinde bulundu.

Rum Adalet Bakanı Marios Harçiotis ise olayların sorumluluğunu 9 Nisan’da önüne giden ilgili yasayı oylamaya götürmeyen Rum meclisine yükledi. “Polis bu sorunla tek başına baş edemez.” diyen Harçiotis bütün kurumlara, özellikle de ailelere konuyu ciddiye alma çağrısı yaptı. Harçiotis 7-21 Nisan döneminde gençlerin sıklıkla gittiği açık alanlarda yapılan 2 bin 334 polis denetiminde 18 kişinin tutuklandığını ve 4 bin çatapata el konulduğunu açıkladı.