GÜNEY KIBRIS
okuma süresi: 5 dak.

Rum basını: Kıbrıs sorununda yarı kapalı pencere

Rum basını: Kıbrıs sorununda yarı kapalı pencere

Kıbrıs sorunundaki fırsat penceresinin yarı kapalı olduğu yeni gelişmelerin ise 2026 itibarıyla yaşanabileceği belirtildi.

Yayın Tarihi: 11/05/25 14:20
okuma süresi: 5 dak.
Rum basını: Kıbrıs sorununda yarı kapalı pencere
A- A A+

Kathimerini gazetesi “Kıbrıs Sorununun Yarı Kapalı Penceresi” başlıklı haberinde KKTC’de ekim ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2025 yılında yaşanacak diğer gelişmelerin Kıbrıs sorunu penceresini kapalı tutmaya devam edeceğini, yeni gelişmelerin ise 2026 yılında muhtemelen yaşanabileceğini yazdı.

Gazete iyi haber alan kaynaklara dayanarak Kıbrıs sorununun kritik bir dönemeçte olduğunu bunun sadece egemen eşitlik ve iki devletli çözüm yaklaşımını benimseyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan değil, Türkiye’nin mevcut konjonktürde, ileriki adımları nasıl ileriye götüreceği noktasında henüz karar vermemesinden kaynaklandığını belirtti.

Habere göre aynı kaynaklar gazeteye yaptıkları açıklamada ekim ayındaki seçimlerin ve bunu takip edecek olan, Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı ve 2026 milletvekilliği seçimleri gibi diğer gelişmelerin, Kıbrıs sorununda, 2025 yılında ilerleme sağlanmasına yönelik fırsat penceresini hemen hemen kapattığını savundular.

Kıbrıs sorununa ilişkin tecrübeli gözlemciler, gazeteye yaptıkları değerlendirmede, KKTC’de ekim ayındaki seçimlerin, sadece Tatar’ın kazanıp kazanmamasıyla değil temmuz ayı sonunda ikinci kez gerçekleştirilmesi beklenen gayriresmi toplantı ışığında, müzakerelerdeki çıkmazın sona ermesi sürecinin ileriki aylarda nasıl işleyeceği açısından da büyük öneme sahip olduğunu belirttiler.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kişisel Temcilcisi Maria Angela Holguin’in mayıs ayının ikinci yarısında Kıbrıs’a geleceğini, liderlerin gayriresmi genişletilmiş toplantıda ellerinde somut bir şey olması için geçiş noktalarına ilişkin bir anlaşmayı ileriye götürmesi  için de 40-50 güne sahip olacağını yazan gazete, ileriki zaman diliminde-BM Genel Kurulu’nun yapıldığı eylül ayı hariç-Kıbrıs Türk tarafının seçimlere ve bunun sonuçlarına dair sürece gireceğini bunun akabinde ise Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı’ndan önce bir gelişme yaşanması için de 50-60 günlük bir zaman diliminin kalacağına dikkati çekti.

Gazete haberinde ayrıca Tatar’ın seçimleri yeniden kazanmasının da 2026 yılının ikinci yarısında Kıbrıs sorunundaki fırsat penceresi fırsatını azaltacağını ileri sürdü.

Öte yandan Alithia gazetesi “Kıbrıs Sorunu İçe Dönük Tüketim Kurbanı” başlıklı yorumsal haberinde Kıbrıs sorununun “iç tüketim kurbanı” olduğunu yazdı.

Gazete, Kıbrıs sorununu iç tüketim için yöneten bir Rum liderliğinin varlığından söz ederken, Hristodulidis’in önceliğinin, hatta tek amacının, Kıbrıslı Rumlara Cumhurbaşkanı Tatar’ı, “uzlaşmaz” olarak suçlamak ve Kıbrıs sorununu devam ettirip bölünmeyi pekiştirmekten başka bir işe yaramayan sorumluluk yükleme oyunu oynamak olduğunu yazdı.

Hristodulidis’in amacının, Kıbrıslı Türklerin izolasyonu ve onları koruma için tek çıkış yolu olarak, Türkiye’ye bırakmak olduğunu da yazan gazete, Hristodulidis’in icraatlarının, Kıbrıslı Rumların duygularını tatmin ettiğini, seçim gereksinimlerine hizmet ettiğini, ayrıca ELAM’a hitap ederek “Kıbrıslı Türkleri Türkiye’nin kucağına gönderdiğini” de belirtti.

İSRAİL’İN GÖZÜNDE GÜNEY KIBRIS

Öte yandan Filelftheros gazetesi “Kıbrıs Kaybedilirse Daha Fazla İsrailli Kaybedilecek” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs’ın doğal kaynaklarının İsrail gözündeki öneminden söz ederken, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, “Kıbrıs’ın, Türk yanlısı Annan Planı temelinde Türkiye’nin etkisi halinde olsaydı İsrail’de bugün ne olacağını hayal ettiğini” belirterek, bugün bunun gerçekleşmediğini ancak Yahudi devletini yok etmek isteyen Türkiye’ye karşı Güney Kıbrıs’ı kullanmaya devam etmesi için de buna yardımcı olması gerektiğini yazdı.

Gazete haberinde ayrıca “Ada’da Yahudi devletinin yüzlerce, hatta binlerce ajanı ve Amerikan deniz piyadesinin olduğundan şüphelenmeyen var mıdır?” sorusunu sorarak Güney Kıbrıs’ın kaybedilmesi ve “Türkiye’nin eline geçmesi” durumunda da Kıbrıs Rumlarından çok İsraillerin kaybedeceğini savundu

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.