Rum Hükümet Sözcüsü Letimbiotis: Kıbrıs sorunundaki esas unsur AB-Türkiye ilişkileridir

Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, “Kathimerini” gazetesine verdiği röportajda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyaretinin yanı sıra Kıbrıs sorunu ile iç meselelerden bahsetti.

Kathimerini gazetesine göre Letimbiotis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti ve Kıbrıs sorunundaki müzakerelerde yeni bir süreç olacaksa bunun iki eşit egemen devlet arasında olması gerektiği şeklindeki açıklamalarının sorulması üzerine, Erdoğan’ın “yasa dışı” olarak addettikleri ziyaretinin ve söylemlerinin kesinlikle kınandığını belirtti.

Letimbiotis, Kıbrıs sorunundaki mevcut esas unsurun Avrupa unsuru ile AB-Türkiye ilişkileri olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan’ın açıklamalarından, AB-Türkiye ilişkilerine yeniden önem verilmeye başlandığının görüldüğünü ifade etti.

Letimbiotis “Avrupa Konseyi Sonuç Bildirgesi içerisindeki yaklaşımımız, Türkiye’yi ilgilendiren konularda ilerleme olabilmesi için Kıbrıs sorununda paralel ilerleme yaşanması yeterli olur şeklindedir.” ifadesini kullandı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in ileriki günlerde, Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin başlamasına yardımcı olacak gelişmelerin yaşanacağından bahsetmesinin sorulması üzerine Letimbiotis, Hristodulidis’in, inisiyatiflerin üstlenmesi gibi diplomatik temaslarının sürekli ve yoğun olduğunu belirterek gelişmelerin olması durumunda bunların duyurulacağını ifade etti.

Kuzey’deki Rum mallarının “gasp edilmesi” konusunda, BM’den veya başka bir yerden “tüm çabayı engellediği için bunun bir çerçeveye konmasının daha iyi olacağına dair tavsiye alınıp alınmadığı şeklindeki soru üzerine Letimbiotis, herkesin de bildiği gibi demokratik bir devlette bir kimsenin yargı sürecine müdahale etmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Kıbrıs Türk liderliği seçimlerinde, Kıbrıs sorunundaki durumların ilerlemesine olanak sağlayacak değişikliğin olup olmayacağı şeklindeki soru üzerine Letimbiotis önlerinde, temmuz ayındaki çok taraflı konferansın bulunduğunu, ikinci Cenevre konferansının Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin yeniden başlaması için kalkış noktasını teşkil etmesini de hedeflediklerini belirtti.

BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in bu ortamda Kıbrıs sorununda neyi başarmasını beklediklerinin sorulması üzerine Letimbiotis, ikinci Cenevre konferansının Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin yeniden başlaması amacıyla kalkış noktası olabilmesi için koşulların oluşturulmasını istediklerini, Holguin’in sözleşmesinin 12 Mayıs itibarıyla başladığını, ilk görüşmenin yapılması için de temasa geçtiklerini belirtti.

Letimbiotis, Holguin’in Kıbrıs’taki ilk görevi sonrasındaki raporunun içeriği konusunda bilgiye sahip olup olmadıklarının sorulması üzerine, raporun sadece BM Genel Sekreteri’ne yönelik olduğunu vurguladı.

Hristodulidis’in İsrail temaslarının da sorulması üzerine Letimbiotis, Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını üstlenmeden önce ziyaretler ve temaslar gerçekleştirdiğini, dönem başkanlığında, bölge sorunlarının önceliklere konulduğunu, buna bağlı olarak komşu ülkelerle diyalog ve görüş alış verişinin belirleyici nitelikte olduğunu belirtti.

Letimbiotis açıklamasında ayrıca Hristodulidis’in İsrail ziyaretine tepki gösterenlere yanıtın, Hristodulidis’in Filistin lideri ile yaptığı görüşme ve bunun akabinde yapılan ve basında yer almayan  açıklamalar olduğunu da ifade etti.

İç meselelere yönelik olarak 2026 yılındaki milletvekilliği seçimlerine ilişkin bir soru üzerine Letimbiotis, Hristodulidis’in parti başkanı olmadığını bu nedenle hükümet çalışmalarının kesintisiz bir şekilde ileriye götürülmesine devam edileceğini belirtti.

Seçimlerde, Hristodulidis’in değil partilerin değerlendirileceğini belirten Letimbiotis, bir başka soru üzerine ELAM’ın mecliste temsili bulunan bir parti olduğunu, buna bağlı olarak hükümetin partilerle ilişkisinin kurumsal nitelikte olduğunu da söyledi.

Hristodulidis’in başkanlık seçimlerinde ELAM ile iş birliği yapıp yapmayacağı sorusu üzerine Letimbiotis, Rum Yönetimi Başkanı’nın halk tarafından seçildiğini, Hristodulidis’in de 2023’te olduğu gibi kararını aldığı zaman halka açıklayacağını, bununla birlikte bu tür tartışmanın da çok erken olduğunu düşündüğünü söyledi.