Güney Kıbrıs'ın AB-İsrail ilişkilerinin gözden geçirilmesine itirazına tepki

Rum Yönetimi, AB Dış Konular Konseyi toplantısında, İsrail ile Katılım Anlaşması’nı gözden geçirmeyi reddettiği için hem Avrupalı ortaklarının, hem de AKEL’in “hedef tahtası” haline geldi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in İsrail ziyareti sırasında Ramallah’a da gittiğini hatırlatarak, Dış Konular Konseyi’nde sergilediği tavrının Filistin halkının aleyhine yorumlandığını belirten Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Konsey’de sergilediği tavrı izah etmek zorunda kaldı.  

AKEL ise Rum halkına, 26 Mayıs’ta Rum Başkanlık Sarayı önünde düzenlenecek protesto eylemine kitlesel katılım çağrısı yaptı.

Fileleftheros’a göre, Güney Kıbrıs'ın Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, İsrail’in AB’ye Katılım Anlaşması’nın yeniden gözden geçirilmesine itirazın, anlaşmanın gözden geçirilmesiyle ne kazanç edinileceğiyle ilgili olduğunu belirtti.

Kombos, anlaşmanın Rum yönetiminin “İsrail’in Gazze’ye yardım akışı konusunda da tavır değiştirmesi gerektiği tutumuna zıt olmadığını” söyledi.

Dış Konular Konseyi’nde üye devletlerin karar almasının söz konusu olmadığını söyleyen Kombos, tek yetkilinin, üye devletlerin görüşlerini dinledikten sonra nihai kararı alan Yüksek Komiser olduğunu belirtti.

Kombos, “Kıbrıs’ın itirazı, prosedürle ve böyle bir karardan nasıl bir kazanç elde edileceğiyle ilgiliydi. Bu aşamada tartışılan konuyla (a. Gazze’de olup bitenler trajik ve kabul edilmezdir, b. İsrail’in tavrında değişiklik olmalıdır, c. Büyük ölçekte yardım akışı olmalıdır) ilgili maksada hizmet etmeyecekti.” dedi.

Kombos, Rum yönetiminin itirazını izah etmek için ayrıca “AB-İsrail Katılım Konseyi aracılığıyla diyalog seçeneği bırakılırsa AB’nin elindeki diğer baskı yönteminin ne olacağını” sorguladı ve şu anda Katar’ın çabalarıyla sürdürülen, rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkes müzakerelerinin devam ettiğini” hatırlattı.

Son 48 saattir Güney Kıbrıs’tan Gazze’ye denizden insani yardım koridoruna ilgi gösterildiğini ve bu konuda bazı temaslar yapıldığını söyleyen Kombos, Rum yönetiminin önce somut planı, Gazze içerisinde durumun nasıl yönetileceğini ve İsrail’in yardım gönderilmesine nasıl yaklaşacağını görmek istediğini söyledi.

Öte yandan Haravgi “Hristodulidis Hükümeti Netanyahu’yu Destekleyenlerin Yanında Yer Alıyor… Kıbrıs Gazze Konusunda Soykırımı Örtbas Eden Utanç Azınlığı İçinde” başlığıyla manşete çektiği haberinde AKEL’in “TümKıbrıs Barış Konseyi” tarafından 26 Mayıs saat 18.30’da Rum Başkanlık Sarayı önünde düzenlenecek protesto eylemine kitlesel katılım çağrısı yaptığını bildirdi.

Habere göre yayımladığı açıklamada, Rum yönetiminin, AB üyesi ülkelerin çoğunluğunun AB-İsrail ilişkilerinin gözden geçirilmesini talebine karşı çıkarak, 23 devletin Gazze’ye insani yardım gönderilmesine müsaade edilmesi ortak çağrısına imza atmadığına dikkat çeken AKEL, “Hristodulidis hükümetini, Güney Kıbrıs’ı, soykırımı ve Netanyahu’nun savaş suçlarını örtbas eden bir uluslararası azınlığın arasına sokmakla” suçladı.

Açıklamada, son 24 saat içerisinde uluslararası toplumun çoğunluğunun, İsrail’in Gazze’deki vahşetlerine karşı önlem almak zorunda kaldığı ancak Hristodulidis hükümetinin, “Amalthia” inisiyatifinin (Güney Kıbrıs’tan Gazze’ye denizden insani yardım koridoru) reklamını yapmasına rağmen Gazze’ye insani yardıma müsaade edilmesini isteyen 23 ülkenin ortak çağrısına imza atmadığına dikkat çekildi.

“Binlerce çocuk ve sivil katliamını ve açlığı örtbas edenlerle aynı safta durulduğundan, Netanyahu maskelerini indirip hedefinin Gazze’yi ele geçirmek, işgal ve kolonizasyonu genişletmek istediğini açıkça söylerken Rum yönetiminin neyi savunduğu” sorgulanan açıklamada, Hristodulidis ve Kombos’a “İzledikleri omurgasız ve itibarsız dış politika ile Rum halkının çıkarlarının da altını oymak” suçlamasında bulunuldu.

AKEL, Rum halkına, “Devam eden soykırıma ve Hristodulidis hükümetinin tercihlerine tepki göstermek ve kınamak” için 26 Mayıs’ta Rum Başkanlık Sarayı önünde düzenlenecek eyleme kitlesel katılım çağrısı da yaptı.