Hristodulidis: Rum mallarıyla ilgili davalar sürecek, yasalar herkes için geçerli

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın adada sürdürdüğü temaslarla ilgili haberler Rum basınında yer bulmaya devam ediyor.

Fileleftheros gazetesi “Gaspçılarla İlgili Şartlar Ortaya Koyuyor-Tatar Temmuz’daki Çok Taraflı Görüşme Işığında Kovuşturmaların Sona Ermesi İçin Baskı Yapıyor” başlıklı haberinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Holguin arasında dün gerçekleştirilen görüşmeye ve yapılan açıklamalara yer verdi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın KKTC’deki Rum mallarıyla ilgili tutuklamaların sona ermesini talep ederek, konuyu Kıbrıs sorunundaki ilerleme perspektifi ve temmuz ayında yapılması planlanan çok taraflı görüşmeyle ilişkilendirdiğini yazan gazete, haberinin devamında Tatar ile Hristodulidis’in açıklamalarına yer verdi.

Habere göre dün yaptığı açıklamada Holguin’le kesinlikle yeni bir toplantı yapılacağına inandığını dile getiren Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Holguin’in Kıbrıs dışındaki ve özellikle de Türkiye’de yapacağı görüşmelerin "belirleyici öneme sahip olduğunu ve bunların Kıbrıs sorununun bundan sonraki seyrini belirleyeceğini" savundu.

Hristodulidis, Holguin ile yapacakları yeni görüşmeyle ilgili olarak bazı tarihleri görüştüklerini ve görüşme ayarlanır ayarlanmaz açıklamaların yapılacağını ifade etti.

Hristodulidis, bunun da ötesinde Holguin’e olumlu gelişmeler ortaya çıkması ve temmuz hedefine daha da yaklaşmaları için üçünün bir masa etrafında oturup görüşmeleri ve serbest bir tartışma yapmalarının iyi olacağını söylediğini de kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kıbrıs Rum malları konusunda yaptığı açıklamalara da atıfta bulunarak kendisini "üzen bazı açıklamalar gördüğünü" dile getiren ve Türk tezlerini benimseyen yayınlardan söz eden Hristodulidis, Rum kesiminde bazı kişilerin, ortam bozulduğundan ötürü yasaları uygulamamaları gerektiğini söylediğini dile getirdi.

Sözlerinin devamında yasaların herkes için uygulandığını dile getiren Hristodulidis, yürütme gücünün yargıya hiçbir şekilde müdahale etmesinin söz konusu olmadığına dair görüşünü yineledi.