KTOEÖS ve KTÖS'ten ortak eylem: Devlet okullarını ve çocuklarımızı sahipsiz bırakmayacağız

KTOEÖS ve KTÖS, Erenköy’deki otobüs kazasının ardından öğrenci güvenliğine dikkat çekmek için Eğitim Bakanlığı önünde eylem yaptı. Eylemde, “Devlet okullarını ve çocuklarımızı sahipsiz bırakmayacağız” vurgusu yapıldı.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Erenköy’de yaşanan okul otobüsü kazasının ardından öğrenci güvenliğine dikkat çekmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı önünde ortak eylem gerçekleştirdi. Eyleme, Eşit Hak ve Adalet Sendikası da destek verdi.
Eğitimde öğrencilerin ve öğretmenlerin karşı karşıya kaldığı güvenlik sorunlarına dikkat çeken öğretmen sendikaları, “Devlet okullarını ve çocuklarımızı sahipsiz bırakmayacağız” yazılı pankart açtı.
Öğrencilerin gerçekleştirmeyi planladığı eylemin polis tarafından engellendiğini belirterek buna tepki gösteren sendikalar, güvenli, çağdaş, laik ve bilimsel temellere dayalı nitelikli kamusal eğitim için mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
EYLEM: EĞİTİMİ GÖZDEN ÇIKARDILAR
Eylemde konuşan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, Erenköy Lisesi öğrencilerinin yaşadığı kazaya dikkat çekerek, olayın ihmal ve denetimsizlik sonucu meydana geldiğini söyledi.
Kazayla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın sorumluluk almaktan kaçındığını savunan Eylem, “Ulaştırma Bakanı suçu Eğitim Bakanlığı’na, Eğitim Bakanı da Ulaştırma Bakanlığı’na atıyor. Kimse sorumluluk üstlenmiyor. Çocuklarımız bu kazayı şans eseri ucuz atlattı” dedi.
Bu tür kazaların daha önce de yaşandığını belirten Eylem, öğrenci taşımacılığı ve okul inşaatlarında yaşanan güvenlik sorunlarına dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın “gereken tedbirler alınacak” açıklaması olduğunu belirterek bunu eleştiren Eylem, “Bugüne kadar hangi tedbirler alındıysa kamuoyuyla paylaşsın” dedi.
Öğretmenlere yönelik baskıların sürdüğünü savunan Eylem, Bekirpaşa Lisesi’nde disiplin tüzüğüne karşı çıkan öğretmenlere gözdağı verildiğini, tam gün eğitim uygulamasına karşı çıkan öğretmenlerin ise cezalandırılmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Sendikaların devre dışı bırakılmak istendiğini savunan Eylem, “Yasalar açıkça sendikayla istişareyi emrediyor. Ancak ‘bilgi verdik’ denilerek istişare süreci yok sayılıyor. Kamu Hizmeti Komisyonu da bu konuda gerekeni yapmalıdır. Kendisini bir kez daha göreve davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Öğretmen atamalarında da belirsizlik yaratıldığını ve kadroların geçici öğretmenlerle doldurulduğunu ileri süren Eylem, “Bakanlık, önümüzdeki yıl yapılacak öğretmen atamalarını engellemeye mi çalışıyor?” sorusunu yöneltti. Eğitimde kaosun devam ettiğini ileri süren Eylem, “Bu bakanlık, bu hükümet eğitimi gözden çıkarmıştır. Eğitim Bakanı kimin bakanıdır? Talimatların mı, torpillerin mi, siyasal dayatmaların mı?” diye sordu.
Eylem, öğretmen atamalarının geç yapılması nedeniyle aylarca derslerin boş geçtiğini söyledi. Çanakkale Ortaokulu’na rehber öğretmenin ancak 16 Şubat’ta atandığını belirten Eylem, ders kayıplarının sorumluluğunun öğretmenlerde değil, Bakanlıkta olduğunu ve yaşanan kayıpların hesabının verilmesi gerektiğini savundu.
Eylem konuşmasının sonunda, “Güvenli, laik, çağdaş ve bilimsel temellere dayalı nitelikli kamusal eğitim için mücadelemiz sürecek” dedi.
BURAK MAVİŞ: LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de eylemde yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na yönelik eleştirilerde bulunarak “Bu yılda bir çivi bile çakamadı” dedi.
Bakanlığın okul inşaatlarıyla ilgili söylemlerine işaret ederek, söz konusu okulların büyük bölümünün belediyeler, özel kişi ve kurumlar tarafından yapıldığını ya da tadilatlarının üstlenildiğini ifade eden Maviş, “Meclis kürsüsünden boş konuşmak başka, icraat yapmak başka” ifadelerini kullandı.
Havaların ısındığını ve 218 konteynerde 5 bini aşkın öğrencinin eğitim aldığını söyleyen Maviş, bu koşulların sürdürülemez olduğunu belirtti. Taşımacılık konusuna da değinen Maviş, ülkede her iki öğrenciden birinin eski ve yetersiz araçlarla, güvensiz koşullarda taşındığını belirtti. Toplam 815 aracın 23 bin öğrenciyi taşıdığını ifade eden Maviş, bu tabloya rağmen gerekli adımların atılmadığını savundu.
Taşımacılık sisteminin çağdaşlaştırılması için çözüm önerilerini de sıralayan Maviş, Kalkınma Bankası üzerinden otobüs işletmecilerine uzun vadeli ve düşük faizli kredi verilmesini, bu sayede araçların gençleştirilmesini talep etti. Maviş ayrıca, taşımacılığın “siyasi kayırmalardan” uzak, uzun vadeli sözleşmelerle istikrarlı hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Eylül ayında okulların öğretmensiz, yöneticisiz, konteynerlerde ve güvensiz taşımacılıkla açılmaması gerektiğini belirten ve “Bu sadece bir başlangıç” diyen Maviş, “Önümüzde üç ay var. Eğitim Bakanlığı şimdiden çalışmaya başlamalı” ifadelerini kullandı.
GÖKÇEBEL: TAŞIMACILIKTA RANT SİSTEMİ SÜRDÜRÜLÜYOR, ÇOCUKLARIN GÜVENLİĞİ HİÇE SAYILIYOR
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel ise taşımacılık sisteminin ciddi yapısal sorunlar içerdiğini belirtti. Araçların eski olması ve taşımacılıkla ilgili sistemin yıllardır bir rant düzenine dönüşmüş olması nedeniyle öğrencilerin büyük bir risk altında olduğunu savunan Gökçebel, bu sisteme dair geçmişte birçok dosya ortaya çıkmasına rağmen bunların üzerinin kapatıldığını, bugünkü yönetimin de aynı anlayışı sürdürdüğünü ileri sürdü.
“Çocuklarımız rastgele yaşarsa yaşayacak, ölürse de ‘takdir-i ilahi’ denilecek bir düzende yaşıyoruz” diyen Gökçebel, gelinen noktada çocukların güvenliğinin iktidarın öncelikleri arasında olmadığını savundu.
Anayasa ve yasaların yok sayıldığını, hükümeti oluşturan partilerin sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine kamuoyunda algı yaratmaya çalıştığını ileri süren Gökçebel, “Trafikte, hastanede ve eğitim alanında yaşanan ihmaller, insan hayatına mal oluyor” dedi.
Deprem riskine karşı hiçbir somut adım atılmadığını da savunan Gökçebel, "Bugün bir deprem olursa yine 50 yıl öncesine atıf yapacaklar ama ortada olmayacaklar. Çünkü bu anlayış sorumluluk almıyor, sadece günü kurtarıyor" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.