2025-2026 eğitim öğretim yılı başlıyor: Çocuklar heyecan ve kaygı hissedebilir

Uzman Psikolog Nisan Erkan, okula geçiş dönemlerinde çocukların merak, heyecan ve kaygı yaşayabileceğini belirterek, ebeveynlerin duyguyu küçümsemeden görmek, küçük adımları övmek ve tutarlı olmak gibi yaklaşımlarla çocuklarını destekleyebileceğini açıkladı.

2025-2026 eğitim öğretim yılının başlamasına 1 hafta kalmışken Uzman Psikolog Nisan Erkan, Kıbrıs Postası’na konuştu.
Nisan Erkan, 2025-2026 eğitim öğretim yılı başlarken çocukların yalnızca sınıf değiştirmediğini, duygular, ilişkiler ve beklentilerin de değişip şekillendiğini belirtti. Erkan, bu süreçlerin yeni heyecan, merak ve kaygı gibi duyguları beraberinde getirdiğini ifade ederek, hedefin “sıfır kaygı” değil, kaygıyla işlevsel baş etme becerisini geliştirmek olması gerektiğini söyledi.
Erkan, anaokulundan ilkokula, ilkokuldan ortaokula veya liseye geçiş yapan öğrenciler için bu dönemlerin çocukların güven duygusunu sınarken, doğru yaklaşımla dayanıklılıklarını güçlendirmeye yardımcı olan doğal eşikler olduğunu vurguladı.
“Çocuğumuz bu gibi dönemlerde merak, heyecan ya da kaygı hissedebilir. Onun cümlesini bitirmesine izin verin; acele çözümler çoğu zaman ‘anlaşılmadım’ ya da ‘dinlenmiyorum bile’ duygusu yaratabilir. Çocuk kendini duyulmamış hissettiğinde güvenli bağ azalır, konuşma kısalır ve sorunlar uzar” diyen Erkan, ebeveynlere bu dönemde nasıl destek olabilecekleri konusunda önerilerde bulundu:
-
Duyguyu görün, küçültmeyin: “Alışırsın” demek yerine, “İlk günler zorlayıcı gelebilir; yanında olacağım” gibi kısa cümlelerle duyguyu adlandırmak çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar.
-
Kendi kaygınızı bulaştırmayın: Bilgiyi kısa ve sakin bir şekilde verin; evde okul hakkında olumsuz konuşmaları sınırlayın.
-
Rutinleri nazikçe ısıtın: Uyku, yemek ve ekran saatleri için önceden belirlenmiş, günlük tekrar eden kısa rutinler yeterlidir. Kurallar, ceza tehdidiyle değil, benzer şekilde tekrar eden küçük adımlarla etkili olur.
-
Küçük adımların gücü: “Bugün öğretmenle selamlaşman yeter” gibi mikro hedefler, çabaya odaklanmayı sağlar.
-
Kapı vedasını kısa ve tutarlı tutun: Uzayan vedalar kaygıyı artırır; aynı cümle, aynı sarılma ve aynı ayrılış tekrarlanabilir.
-
Öğretmenle köprü kurun: Gözlemlerinizi paylaşın ve öğretmenin gözlemini de alın, böylece ortak çözüm üretilebilir.
-
Kırmızı bayrakları tanıyın: Üç-dört hafta geçmesine rağmen şiddetli karın ağrısı, okul reddi, uyku/iştah bozulmaları, belirgin içe çekilme veya öfke patlamaları sürüyorsa uzman değerlendirmesi gerekir.
Erkan, uyumun bir yarış olmadığını, herkesin temposunun farklı olduğunu belirterek, evde desteğin “fazla tarif” değil, “doğru tutum” ile sağlanabileceğini ifade etti.
Erkan, çocuğa yaklaşımda dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
-
Merakla yaklaşmak: “Bugünün en kolay, en zor anı neydi?”
-
Çerçeve ve güven: “Zorlanmak normal; birlikte bakarız.”
-
Çaba vurgusu: “Denemen benim için değerli.”
Liseye geçiş dönemindeki ergenler için Erkan, ebeveynlerin alan açması, kontrolü devralmaması gerektiğini söyledi. Gizlilik ve saygının önemine değinen Erkan, dijital denge ve uyku konusunda önceden sınırlar belirlemenin kritik olduğunu ifade etti.
Erkan, ebeveynlerin sık düştüğü iki tuzağa da dikkat çekti:
-
Aşırı teselli: “Hiç korkma” yerine, “Korktuğunda ne iyi gelir, birlikte keşfedelim” gibi problem çözme becerilerini geliştirici yaklaşım benimsenmeli.
-
Karşılaştırma: “Kardeşin hemen alışmıştı” veya “Arkadaşın hiç ağlamadı” gibi cümleler, benlik algısını zedeleyebilir.
Erkan, çocukları küçük adımlarla alıştırmanın, kısa ve tekrar eden ritüellerin güven sağladığını belirterek, 3–4 hafta sonra kaygı, mide bulantısı, ağlama, korku veya içe kapanma devam ediyorsa profesyonel destek alınmasını önerdi.
“Geçişler doğru yönetildiğinde çocuğun dayanıklılığını, öz düzenleme ve problem çözme becerilerini güçlendiren fırsatlar sunar. Çocuğun duygusunu görmek, küçük adımları övmek ve tutarlı kalmak en çok işe yarayan yöntemlerdir. Herkese, geliştiren bir eğitim öğretim yılı dilerim” diyen Erkan, sözlerini tamamladı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.