Ekosistem tahribatlarının bedeli çok ağır olacak

Yayın Tarihi: 18/01/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Son zamanlarda artan doğal felaket ve salgın hastalıkların başlıca nedeni ekosistemi tahrip etmemiz ve iklim değişikliğidir.

Bilim adamlarının iklim ve ekolojik krizin önlenmesi için yıllardan beri yaptıkları tüm yapıcı ve samimi uyarılar, siyasi yetkililer tarafından önemsenmedi.

Gerçi İklim bozulması ve ekosistem krizinin sonuçları ve yaşamımız üzerindeki etkililerinin  ne olabileceği şimdiden tam olarak bilinmiyor.

Fakat ortaya çıkacak değişikliklerin hiç de iç açıcı olmayacağı tahmin ediliyor. Örneğin, halen dünyada 785 milyon insan, temiz sudan yoksundur. Kişisel temizlik için temiz su temini zorlaşacak. Kuraklığın artması ve temiz su kıtlığı gibi olaylar, hastalık salgınlarının daha kolay yayılmasına zemin hazırlayacak ve mücadelesi zorlaşacak.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), iklim bozulması nedeniyle su ve gıda teminindeki yetersizlikler  sonucu 2030-2050 yıllarında yetersiz beslenme, sıtma, ishal ve sıcaklık stresi nedeniyle her yıl 250 bin erken ölüm beklendiğini açıkladı.  

Küresel ısınma sonucu birçok canlı türü kuzey yarım küreye göç edecek ve onlarla yayılan hastalıkları da gittikleri yerlere bulaştıracaklar.

Halen endişe edilecek boyutlarda erimekte olan buzulların altındaki topraklarda ve tarım arazisi açmak amacı le kesilen tropikal orman derinliklerinde hangi canlı ve hastalığa sebep olabilecek mikroplar bulunduğu bilinmez. Sibirya’da buzların erimesi ile ortaya çıkan topraklarda 30 bin yıl önceden kalan ve bulaşıcılıklarını koruyan 2 virüs teşhis edildi.

Biyo çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetler arası Bilim –Politika Platformu (IPBES)’in 2018 raporuna göre dünyada bulunan tanımlanmış 1,7 milyon canlı türünden 1 milyonu çevre kirliliği, aşırı kullanım, iklim ve habitat değişikliği sonucu yok olma tehlikesi altındadır.

Yaşanan dönemde iklim bozulmasının insan sağlığı üzerinde önemli sorunlara yol açmaktadır. kavurucu sıcaklar sel, hortum, orman yangınları, çığ; iklim bozulması sonucu daha şiddetli ve sıklıkla meydan gelmekte ve can kayıplarına sebep olmaktadır.

İklim değişikliğiyle şiddetlenen ve sıklığı artan afetlerin doğrudan neden olduğu can kayıpları artmaktadır… Ek olarak başta Afrika ülkeleri olmak üzere kırsal yoksulluğun yüksek olduğu az gelişmiş çoğu ülkede gıda ve temiz suya erişilebilirliği düşürdüğü için, sağlık sorunları artıyor.

Öte yandan ormansızlaştırma ve ekosistem tahribatı, iklim değişikliğini körüklemektedir. Madencilik, tarım arazilerinin yerleşime açılması, aşırı odun kullanılması, gibi ekosistem tahribatına sebep olan insan faaliyetleri salgınlar üzerinde  kestiremediğimiz etkilere sebep olabilecektir.

Koronavirüs pandemisinden gereken dersin alınması, bilim adamlarının yıllardan beri ekolojik ve iklim bozulması ile ilgili uyarılarına uyulması durumunda yaşam daha iyi olacaktır.

Ancak pandemi atlatıldıktan sonra ekonomik kayıpların telafi edilmesi gerekçesiyle doğanın tahrip edilip bozulmasına ayni şekilde devam ettirilmesi durumunda ve uzun süre evlere kapanan, yaşamları için kaygılanan insanların daha fazla tüketime yönelmesi geleceğimiz için hiç de iyi olmayacak

Son 10 yılda hava, su ve topraktaki kirlilik en fazla düzeye ulaşmıştır. Dünyamız giderek ısınıyor, ozon tabakası deliği, asit yağmurları dünyada yaşamı risk altına sokuyor.

On milyar yıllık ömrünün yarısına gelen dünyada insanların son 100 yıl içinde yaptığı tahribat sonucu her yirmi dakikada 3500 yeni doğan insana karşılık bir veya birden fazla hayvan veya bitki türü yok olmaktadır, bu da yılda 27.000 türün yok olması demektir.

Royal Society Proceeding dergisinde yayınlanan araştırmaya göre vahşi hayvanların avlanması ve yaşam alanlarının işgali yoluyla temasa geçilmesi salgın hastalık riskini artırmaktadır.

SARS, MERS, Ebola ve Koronavirüs salgınlarının aslında gezegenimizin sağlığı ile ilgili bir çevre sorunu olduğunu ileri sürmektedir.

Salgın hastalıkların ortaya çıkmasının bir çevre sorunu olduğunu kabul etmemiz ve doğal yaşamla birlikte yaşamanın daha sürdürülebilir bir şeklini bulmalıyız.

İnsanların doğal yaşamla ilgili faaliyetlerinin neleri etkileyebileceğini anlamamız ve bir yerde çıkan hastalık salgınının tüm insanları etkileyeceğini dikkate almalıyız.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.