KKTC eğitim sistemi: Çocukları yarışa mı, geleceğe mi hazırlıyoruz?
MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Eğitim, bir çocuğun sadece gelecekte ne iş yapacağını belirleyen bir araç mıdır, yoksa onun karakterini, düşünme biçimini ve dünyayı algılama şeklini şekillendiren en temel unsur mu? Bugünün öğrencileri, yarının liderleri, bilim insanları, sanatçıları ve girişimcileri olacaksa, onlara hangi becerileri kazandırıyoruz? KKTC’de eğitim sistemi, çocukları birer birey olarak mı yetiştiriyor, yoksa sadece sınavlardan yüksek not alabilen robotlara mı dönüştürüyor? Bugün, çocuklarımızın yaratıcılıkları, eleştirel düşünme yetenekleri ve kendilerini ifade etme özgürlüğü hangi noktada? Bir çocuğun başarısı, test kağıtlarında aldığı puanlarla mı ölçülmeli, yoksa onun insanlığa ve topluma katkılarıyla mı? Eğitimin gerçek amacı nedir ve biz bu amacı ne kadar yerine getirebiliyoruz?
Üzülerek gözlemliyoruz ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde eğitim sistemi, bireysel gelişimi ve yaratıcılığı desteklemekten çok uzak bir yapıya sahiptir. Sınav ve ezber odaklı yarışın körüklendiği bu sistem, çocukların duygusal, düşüncesel ve davranışsal dünyalarında ağır bir baskı unsuru haline gelmiş durumdadır. Çocuklarda yaygın olarak görülen kaygı ve endişe, onların öz güvenlerini zayıflatmakta, yaratıcılıklarını köreltmekte ve bireysel potansiyellerinin ortaya çıkmasını engellemektedir.
Sınav Odaklı Eğitim: Bir Kaygı Mekanizması Haline Dönüşmüş Durumda...
KKTC'de sınav sistemi genel olarak çocuklar üzerinde büyük bir baskı unsuru olarak varlığını sürdürmektedir. Özel olarak kolej sınavları gibi kritik sınavlar, öğrencilerde daha fazla ciddi bir psikolojik yük oluşturmakta, çocukları sürekli bir rekabet ortamına sürüklemektedir. Bu sistemde başarısızlık korkusu, çocukları ciddi psikolojik sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Aileler, çocuklarının bu yarışta geri kalmaması için özel derslere yönelirken, maddi imkânları kısıtlı ailelerin çocukları eğitimde geri plana düşmektedir. Bu durum, eğitim sistemindeki uçurumun her geçen gün daha fazla derinleşmesine sebep olmaktadır. Eğitim bir hak olmaktan çıkıp, maddi gücü yetenlerin daha iyi fırsatlar elde ettiği bir düzene dönüşmektedir.
Çocuklar Nasıl Ders Çalışacağını Bilmiyor!
Çocuklara küçük yaşlardan itibaren ders çalışma alışkanlıkları kazandırılmamakta, eğitim sistemi modern dünyaya uyarlanamamaktadır. Günümüzün teknolojik ve bilimsel gelişmelerine uygun olmayan, eski ve çağ dışı metotlarla, eğitim verilmeye devam edilmektedir. Çocukların ilgi alanları ve yaratıcı düşünme becerileri göz ardı edilmekte, onları tek bir sınav sistemine hapsetmekteyiz. Bu nedenle öğrencilerin kendilerini ifade edebilme yetenekleri zayıflamakta, derslere olan ilgileri giderek azalmaktadır.
Eğitimde Ailelerin Rolü ve Sorumlulukları...
Ailelerin büyük bir kısmı çocuklarının eğitim sürecinde yeterince sorumluluk almak istememektedir. Sınav sisteminin baskısı yalnızca öğrencilere değil, ailelere de büyük bir yük getirmektedir. Ancak, birçok aile bu konuda bilinçsiz davranmakta, çocuklarının eğitim sürecine etkin bir şekilde katılmamaktadır. Çocuklarının yalnızca okulda ve özel derslerde aldıkları eğitimlerle başarılı olmasını bekleyen aileler, bu süreçlerde onların yanında olmalı, desteklemeli ve onlara yol göstermelidirler.
Aileler, çocuklarının eğitim hayatında yalnızca izleyici olmaktan çıkıp aktif birer rehber haline gelmelidirler. Çocuğun okul başarısını yalnızca sınav sonuçlarıyla değerlendirmek yerine, onun duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimini de desteklemelidirler. Aile içinde sağlıklı bir öğrenme ortamı oluşturmak, çocuğun eğitim sürecine olan motivasyonunu artırırken, öz güven ve öz disiplin kazanmasına da yardımcı olacaktır. Ancak birçok aile, eğitim sorumluluğunu tamamen öğretmenlere ve okullara bırakmakta, çocuklarının eğitim hayatındaki zorlukları görmezden gelmektedir. Ebeveynler, çocuklarının ilgi alanlarını keşfetmeleri için fırsatlar yaratmalı, onları ezberci ve sınav odaklı bir sistemin kurbanı olmaktan koruyarak, yaratıcı düşünmelerini teşvik etmelidirler. Eğitimde ailelerin bilinçli desteği olmadan, hiçbir reformun kalıcı başarı sağlamayacağı unutulmamalıdır.
KKTC Eğitim Sistemi Yeniden Yapılandırılmalıdır...
KKTC eğitim sistemi, günümüz dünya standartlarının çok gerisinde kalmıştır. Eğitimde kaliteyi artırmak ve öğrencilerin bireysel gelişimlerini desteklemek için, acilen köklü bir yeniden yapılanmaya gidilmelidir.
- Teknolojik Uyum: Eğitimin teknoloji ile entegrasyonu sağlanmalıdır. Eğitim materyalleri ve yöntemleri güncellenmeli, dijital eğitim platformları geliştirilmelidir.
- Ezber Sistemine Son: Eğitimde ezbere dayalı öğrenme yerine, eleştirel düşünme, problem çözme ve analitik becerilerin geliştirilmesine yönelik programlar uygulanmalıdır.
- Öğrenci Merkezli Yaklaşım: Çocukların bireysel yetenekleri ve ilgi alanlarına göre eğitim olanakları artırılmalıdır.
- Aile ve Toplum Bilinçlendirme: Aileler eğitim sürecine dâhil edilmeli, çocuk gelişimi ve eğitim süreçleri hakkında daha fazla bilinçlendirilmelidir.
- Adil Eğitim Olanakları: Özel derslerin zorunluluk haline gelmesi yerine, okullardaki eğitim kalitesi yükseltilerek fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
- Okullarda Daha İleri Düzeyde Rehberlik ve Psikolojik Destek: Çocuklara akademik gelişimlerinin yanı sıra daha üst düzeyde psikolojik ve duygusal destek de sağlanmalıdır. Eğitim kurumlarında rehberlik hizmetleri daha da güçlendirilmelidir.
Son Söz…
Bilinmeli ve şimdi daha fazla farkına varılmalıdır ki, ülkede sorunlu nesiller yetiştirilmektedir...
KKTC'deki eğitim sisteminin çağ dışı kalmış sınav odaklı yapısı, çocukların gelişimini engellemekte ve onları rekabetçi, stres dolu bir ortama mahkûm etmektedir. Eğitim sisteminin sadece bilgi aktarımıyla sınırlı kalmayıp, bireyin hayatını şekillendiren, becerilerini geliştiren ve toplumun geleceğine yön veren bir yapı olduğu da unutulmamalıdır. Hükümetlerin, eğitim politikalarını günün gerekliliklerine uygun olarak yeniden şekillendirmesi, ailelerin ise çocuklarının eğitim süreçlerinde, daha fazla sorumluluk alarak, onları desteklemesi gerekmektedir. KKTC’de eğitim sistemi, geleceğin nesillerini yetiştiren en önemli unsurdur ve bu bilinçle hareket edilmesi hayati derecede önemlidir. Eğitimin, toplum dönüşümüne olan katkısı asla göz ardı edilmemeli ve bu doğrultuda ciddi adımlar hemen atılmaya başlanmalıdır...
Eğitim, bir ülkenin yalnızca bugünü değil, yarınıdır... Bilgiyle donanmamış nesiller, geleceği şekillendiremez; ezbere dayalı bir sistem, inovasyon ve ilerleme üretemez. Çağdaş ve dünya standartlarında bir eğitim anlayışına geçiş yapmadan, KKTC’nin ekonomik, kültürel ve bilimsel gelişim göstermesi, asla mümkün değildir. Eğitimi güncellemek, geleceği garanti altına almaktır...
Bir eğitim sistemi, sadece sınav kazanan bireyler yetiştirirse, toplum sadece sınavdan geçer ama gelişemez. Gerçek eğitim, bireyin düşünebilme, yaratabilme ve dünyayı değiştirme gücünü keşfetmesini sağlar. KKTC’nin geleceği, genç nesillerin özgürce öğrenebildiği, üretebildiği ve dünyaya entegre olabildiği, bir eğitim modeline bağlıdır. Eğitimde devrim yapmadan, geleceği inşa etmek imkânsızdır...
Mert MAPOLAR, C.Ht.
![#mesajınızvar](http://ww2.kibrispostasi.com/assets_v3/img/yazarlar/levent-ozadam-2.jpg)
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.