Hukukun tanınmadığı hukuk devletiyiz!
GAÜ'nün hukuk mücadelesinde görev alan avukatlardan Mustafa Asena'nın şu açıklaması önemliydi;
"Yargı tutunabileceğimiz son kaledir "
Yargı konusunda bundan daha başka ne söylenebilir ki!
Her ne kadar zaman zaman yargı konusunda da şikayet ve endişeler yaşansa da bunun ötesi yoktur
Güveneceğiz, güvenmek zorundayız, yargının daha güçlü ve bağımsız olması için her toplum bireylerine muhakkak bir iş düşer
Asena'nın şu saptaması da önemli;
"Yargıçlar sihirbaz değildir "
Düşünün bir kez;
KKTC nüfusu 150 bin iken toplam yargıç sayısı 8 idi
Şu anda sayı aynı sayı, tek bir artış yapılmadı!
Aslında burada sorun GAÜ'nün bireysel sorunu filan değildir
GAÜ, bir başka üniversite için dava açmış ve Yüksek İdare Mahkemesi de bir karar üreterek Girne Üniversitesi isminin kullanılmasının yasa dışı olmasına karar vermiştir!
Sorun YİM kararının ne ilgili üniversite ne de devlet kurumları tarafından tanınmamasıdır
Burada empati yapmak gerek;
Size haksızlık ve yasa dışılık yapıldığı için mahkemeye başvuruyorsunuz, haklılığınız karara bağlanıyor ama ne hakkınızı yiyen ne de bu devletin kurumları bu kararı uygulamıyor, siz de bu kez bu kanunsuzluğu yine mahkemeye vermek zorunda kalıyorsunuz!
Çıldırmamak elde mi?
Sevgili okurlar hukukun tanınmadığı ama hukuk devleti olan bir ülkede yaşıyoruz!
Hukuksuzluğun şifrelerini dün Serhat Akpınar verdi aslında
"Bu ülkede devlet üstünde devlet var!"
Yani bir takım devlet organlarının ipini elinde bulunduran ve aslında kendine suç ortağı yaratan devlet üstü organizasyonlar bunlar!
Eğer YİM gibi bir kurumun kararı tanınmıyorsa ve bu hukuk tanımamaya devletin en üst makamlarından bakanlar bile destek veriyorsa artık kendini devletin üstünde görenler, siyasileri parmaklarında oynatanlar zıvanadan çıkmış demektir
Akpınar'ın da vurguladığı gibi yasalar uygulanmadığı hatta devletin bir takım kurumları tarafından katledildiği zaman da devlet devre dışı kalır ve kurumlar karşı karşıya gelir
Ya da insanlar!
Bu sadece GAÜ'nün davası filan değildir!
Toplumun genelini ilgilendiren, adaletsizliğe prim veren, her an her kişinin ya da kurumun başına gelebilecek, yargı kararlarının manüple edildiği, devlet organlarının emir altına alındığı bir süreç içine girilmiş ve böylelikle devlet zayıf ama devlet üstü bazı şahıs ve kişilerin egemenliği söz konusudur
Tutunabileceğimiz son kale de yıkılırsa ve yıkımı devletin kendi makamları desteklemişse sözün bittiği noktadır!

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.