Heyecan mı bıraktınız insanda!

Yayın Tarihi: 15/11/23 05:00
okuma süresi: 5 dak.

15 Kasım provalarında jetler Lefkoşa semalarındaydı...

Çoğu dışarı çıkıp başlarını yukarı çevirirken bazıları da jetlerin gürültüsü nedeniyle çeşitli eleştirilerde bulundu!

Bundan rahatsız olduklarını dile getirdiler...

Artık böyle düşünenleri kınayamıyoruz!

Siyaset şimdi çok daha ön planda çünkü...

Beklentiler ve verilen sözler yerine getirilmeyince bir umutsuzluk, karamsarlık çöktü insanların içine!

İnsanların önlerini görememesi de en kötüsü...

Hele de yaşanan haksızlıklar, adaletsizlikler ve adam kayırmalar insanları doğup büyüdüğü topraklardan soğutmaya yetip artıyor!

...

15 Kasım KKTC’nin kuruluşu elbette büyük bayram...

Yaşayan tarih, Hüseyin Angolemli 15 Kasım sabahını şöyle anlatıyor;

“Sabah gittik meclise. Denktaş çok kurnazdı getirdi önümüze imzalayın ki evet diyeceksiniz. Biz daha karar vermedik dedim. UBP imzaladı. CTP bizden önce imza verdi.

Baktım  Meclisin penceresinden dışarıya  avlu dolu. 

O zaman muhtarlar partiliydi. Baktım CTP’li muhtarlar TKP’li muhtarlar belediye başkanlarımız  hepsi orada bağırırlar “KKTC kurulsun”, döndüm  içeri dedim ben evet diyorum. 

Oylama yapıldı oy birliğiyle kabul edildi.  Bizim el az kalktı havaya diye  eleştirildim ne fark eder ha böyle ha böyle. İkisi de evet demektir”

...

O zamanlar siyasi görüşler ne olursa olsun bir devlet kurmanın heyecanını yaşadı insanlar...

Savaşlar ve yılan hikayesine dönen Kıbrıs meselesi artık yeni bir devletin ilk mesajlarını veriyordu!

Dile kolay bir türlü geleceğini göremeyen Kıbrıs Türkü için yeni bir dönem yeni bir macera başlayacaktı...

Başladı ve buraya kadar geldi!

Ama KKTC bir türlü tanınmadı ya da tanıtılamadı...

Kendi içimize kapalı bir toplum olarak kaldık, siyasilerin hegemonyasında!

Yanlış hükümetler ve yanlış icraatlar devlete olan güveni her geçen daha da azalttı...

Onun içindir, jetler gökyüzünde o günleri hatırlatırken sevinin de var ama sevinmeyip eleştiren de!

...

Bakın Angolemli şu anki ruh halini nasıl dile getiriyor;

“Halka  söyledikleri  ile yaptıkları örtüşmedi, halka yalan söylediler. KKTC’nin tanınması için sonuna kadar mücadele edeceğiz dediler. 

Tam tersini yaptılar tanınmaması için  uğraştılar.

Biz KKTC’yi kurduk ama maalesef gerekenlerini yapmadılar.

Geçim derdi devam ediyor mu, ediyor. Gençler göç ediyor mu, ediyor.

Bu konularda  ben kendimizi de suçlarım  gerekli kamuoyu yaratamadık”

Tam da altına imza atılacak ülke gerçekleridir bunlar!

...

Türk Ajansı Kıbrıs’taki arkadaşlar gün dolayısıyla çok güzel söyleşiler yapmış, kendilerine teşekkür ederiz...

Dönemin Cumhuriyet meclisi başkanı TKP milletvekili Ekrem Ural’ın tarafsız açıklamaları kulağa küpe cinstendi,

KKTC’nin 40 yılını da değerlendiren Ekrem Ural, tam bir hukuk devleti kurulamadığını, nüfus politikasının yanlış olduğunu, planlama yapılmadığını kaydederek, “Kıbrıs Türk nüfusu büyük bir boşluktadır. Nüfus politikası Kıbrıs

Türkü’nü bitiriyor. Halkımız kendini buranın yabancısı hissetmeye başladı. Benim en büyük üzüntüm bu” ifadelerini kullandı.

Ekonominin iyi durumda olmadığını, üniversitelerde ise kaliteli eğitim verilmesi gerektiğini ifade eden Ural, “5 tane üniversite de olsaydı, buraya yine öğrenciler gelirdi.

Her isteyene üniversite açma izni verdik, seviyeyi düşürdük” eleştirisinde bulundu.

Anayasa’da, “sahillerin yüz metrelik şeridi yalnızca kamu yararı için kullanılabilir” diye bir madde olduğuna işaret eden Ekrem Ural, “O madde hasbelkader benim eserimdir.

Ne oldu? 100 metrelik sahil şeridi içine otelleri diktik. Bütün sahiller beton yığını doldu ve devam ediyor” diye konuştu.

Tarım arazilerine bina yapıldığına da dikkat çeken Ural, “8-10 katlı binalar ve yabancılara bunları satıyoruz diye övünüyoruz. Yabancılara toprak da satmaya başladık, toprak satma izni vermemek lazım.

Bu gidişle çiftçiler, 10 sene sonra tarım yapacak arazi bulamayacak” dedi. Tarımsal üretimi artırmak için programlı bir çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Ural, “Avrupa Birliği’nin Kıbrıslı Rumlara verdiği oranda Türkiye de bize para veriyor.

Para sorunu yoktur, plansızlık vardır, nüfus politikası plansızdır, ekonomi de plansızdır. Geriye bir şey kaldı mı?” diye sordu...

...

Yani diyeceğimiz odur ki, devleti kurduk ama devlete sahip çıkması gerekenler o tarihten itibaren görevlerini yapmadılar...

Yıllardan beridir toplumsal değil bireysel menfaatler ön planda yer aldı!

İnsanlarda da ne şevk kaldı ne heyecan...

Yarattığınız eserle gurur duyabilirsiniz artık!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları