Sahte olan diploma değil

Yayın Tarihi: 12/02/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Yanlış olan, kötü, eksik, hatalı, her ne varsa, mutlaka ki savunulmaz.

Hele kamuoyunu ilgilendiren, kamu menfaati ile bire bir ilgili olan konularda, her söylenene, her konuşulana dikkat etmek, daha bir hassasiyetle yaklaşmak gerek.

Daha öncede söyledim, yazdım.

Kamuoyunda tartışılmaya başlanan konularla ilgili olarak, ilk başlarda izlemeyi tercih ederim.

Önyargılı olmamaya, takip etmeye, detaylara ulaşmaya özen gösteririm.

Üniversitelerle ilgili bilim tarafına bakmaya çalıştım, çalışıyorum.

Bilim yuvası denen, bilim yuvası olması gereken üniversitelerin, ülkenin her alanında aydın fikirler, bilimsel çalışmalar, öneriler geliştirerek, ülkeye yön vermesi gerek.

Normali, olması gereken bu.

Ekonomik, sosyal, kültürel, hukuki, adalet gibi pek çok konuda ciddi sorunlar olan bu ülkede, neden üniversitelerin bu konularda tek bir katkısı yok?

Neden toplumu yönlendirmiyor, aydınlatmıyor, bu bir çelişki değil mi?

Akademisyenler, ekonomistler, hukukçular, unvan sahibi bilim adamları, hiçbir konuda fikir üretmiyor, zorlamıyor?

Elbette örnekleri, yapanları vardır, genelleme yanlıştır.

Ama tablo ortada, onlarca üniversite var, hepsini aynı kefeye koymamakla beraber, nerede çokluk, orada kalitesizlik diyor ve ticarethane mantığını da ekliyorum.

Ticaret mantığı ile eğitim olur mu, sorun sadece üçüncü ülkelerden, öğrenci olarak gelen, ama başka alanlarda hayatımıza katılan insanlar değil.

İşte gördük, bazı üniversitelerin ticaret mantığını, uygulamasını.

Peki, YÖDAK ne yapıyor?

Kendi iç sorunlarını çözdü mü, neden bu süreç bu kadar uzatıldı?

YÖDAK kendi içinde yaşadığı güvensizliğin, tartışma ortamının, ülkeye, eğitime, üniversitelere ne kadar zarar verdiğini farkında değil mi?

YÖDAK başkanı, diploması sahte değil mi, var mı yok mu, tartışılıyor, süren bir süreç var.

Böyle bir tartışma varken, üniversitelerin ne halde olduğunu, neden bu durumların tartışıldığını anlamak zor değil.

Kişileri suçlamıyorum, isim de yazmadım, kesinlikle önyargılı değilim, yargının yerinde olmak ve ceza kesmek gibi bir hakkım da yok.

Ama bu tartışma zarar verdi, vermeye de devam ediyor.

Daha ne bekleniyor, anlamış değilim.

Bu konu kapanmalı, YÖDAK açık şeffaf, görevini yerine getirilmeli.

Diploma satmakla suçlanan üniversiteler var, üstelik bu suçlamalar yeni de değil.

YÖDAK bunlarla ilgili ne yaptı, bugüne kadar kaç üniversite denetlendi, raporlar nerede ve ne diyor?

Bir üniversiteye kaydolup, aynı gün mezun olmak, açıkça diploma satmak suç değil mi, suç değilse, YÖDAK bunu ortaya çıkaramadı mı, neden?

Çelebi Ilık için çok üzüldüm, sevdiğim, sık sık görüştüğüm bir dostum, üzgünüm.

Nasıl bu duruma geldi, anlayamadım.

Aldığı diploma sahte değil, bir kâğıt hazırlayıp, imza sahteleyip, sahte mührü kendisi vurmadı.

Kendisi, bir üniversitenin diplomasını aldı.

Kişisel suç yoktur demiyorum, ya da hiçbir suçu yok iddiasında değilim, asla.

Ancak sahte diploma hazırlamadı, yasal bir üniversitenin, yasal diplomasını aldı, bunu kullandı, suçu burada.

Söz konusu üniversite başta olmak üzere, tüm üniversiteler bu saatten sonra zan altında, iyi, hızlı bir inceleme şart.

Fakat YÖDAK bu haldeyken olmaz, bu konu çözülmeli.

Verilen her diploma tartışmalı hale getirildi.

Bunlar uzun zamandır konuşuluyor, duymayan kalmadı.

Şimdi gündeme gelmesi tesadüf mü, emin değilim.

Önce Erhan Arıklı, sonra Fikri Ataoğlu ve partilerinin mensupları, bir gün sosyal medyada “yarını bekleyin mesajları” ertesinde yaşananlar, önceden olacak olanları kurgulayan birileri mi var?

Derdim konuların gerçekliği veya kişilerin siyasi hayatları, yaptıkları veya yapmadıkları değil, bunlar zaten ortaya çıkarılmalı, aksini düşünmek bile mümkün değil.

Bir işaret atılıyor, özellikle sosyal medyada.

Birileri başka birilerini hedef gösteriyor, sonrasında olay patlıyor.

Birileri, birilerini kullanıyor.

Temizlikse evet, arkası sonuna kadar, gittiği yere kadar gidecekse evet.

Üniversite konusu, bu bir fırsat, bir başlangıç olsun, en başta YÖDAK’la başlamak üzere, ciddi bir denetim, disiplin altına alma ve gerçek amacına yönlendirme.

Yoksa siyasallaştırılmış bir sürecin, amacından sapmış bir olayın bizi kullanmasına izin vermiş oluruz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları