Kadını koruyan yok… Hep lafta…

Yayın Tarihi: 28/11/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Kadına şiddet günü dolayısıyla herkes mesaj yayınladı. Ben bu mesajları gerçekçi bulmuyorum. Doğru düzgün bir kadın sığınma evi bile yok. Polis kadına şiddet noktasında zaman zaman yetersiz kalabiliyor. Özellikle boşanma aşamasında olan kadınlar kocasının zulmüne uğrayabiliyor. Hele hele çocuklu kadınlar bir bakmışsınız çocuğuyla baş başa kalmış. Doğru düzgün bir nafaka da alamıyorlar. Zaman zaman kadın cinayetlerine de tanık oluyoruz. Tanık oluyoruz ama hemen de unutuveriyoruz kadın cinayetlerini. Daha bir ay önce Haspolatlı bir adam hayat arkadaşını önce öldürmüş sonra da kendisi arabasını uçuruma sürerek intihar etmişti. Şimdi ben yazmasam birçoğumuz bu olayı hatırlamıyoruz bile. Benim aklımda kalıyor ama gelin görün. Ne zaman kadına şiddet yazısı kaleme alsam bir bir aklıma geliyor. Yine genç bir kız sevgilisi tarafından hunharca öldürülmüş ve inşaattan atılmıştı. Yine Tatlısu’da bir polis silahıyla önce karısını sonra kendini vurmuştu ve bu daha uzar gider. Devlet olarak kadınlarımızı koruyamıyoruz. Benzer sorunlar çocuklar için de geçerli. Şiddet gören kadınların yanı sıra çocuklarda aile içi şiddet görüyorlar. Hele hele çocuklar tam savunmasız oldukları için bu şiddete ses çıkaramıyorlar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hem kadın hem çocuk konusunda sorunların çözümü için uğraşıyor bunu inkar edemeyiz ama ne kadar yeterli soru işte bu. Ben defalarca kez yazdım; Aile Bakanlığı kurulmalı ve hem kadın hem de çocukların korunması için profesyonel işler yapılmalı diye. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın altında kurulmuş birimler var ve bu birimler iş yapmaya çalışıyor. Çoğu zaman yetersiz personel sayesinde yeterli olamıyorlar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hükümet pazarlığında istenmeyen en kötü bakanlık olarak görülse de en önemli bakanlıktır diyebiliriz. İnsan hayatının başlangıcından bitişine kadar birebir insanla ilgilenmek zorunda kalıyor çünkü. Yanlışsam Çalışma Bakanlığındaki arkadaşlarım beni düzeltsin; bildiğim kadarıyla Devletin bir sığınma evi yok. Lefkoşa Belediyesi bu konuda birtakım işler yapıyor. Kadınlar eşimiz değil eşitimizdir diyor Çalışma Bakanı Gardiyanoğlu ama kadınların şiddetten korunması için ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını anlatmıyor.

Yazının başında da dile getirdiğim gibi bir sürü merci kadınlara sahip çıkılması noktasında mesajlar yayınladılar ama bunlar iş ola yayınlanmış mesajlardır. Çünkü hiçbiri kadının gerçek anlamda korunması için bir şey yapmıyor. Demem o ki ortada bir devlet politikası yok. Böylesine önemli bir konu Sosyal Güvenlik Bakanlığı çatısı altında çözülemez. Hükümet gizli kalmak kaydıyla düzgün bir kadın sığınma evi sağlaması lazım. Şiddet gören bir kadın polise gittiğinde polis es geçmemeli ve gerekeni büyük bir ciddiyetle yapması lazım. Özellikle kocasından ayrılma arifesinde birçok kadın kocası tarafından rahatsız ediliyor, verilen mahkeme emirleri hiçe sayılıyor ve polis bunlara müdahale etme noktasında yetersiz kalıyor.

Kafadan sakat diyeceğim kimse kusura bakmasın psikolojik rahatsızlıkları olan birçok eş koca var ve bu adamlar karılarını sürekli korkutuyor, rahatsız ediyor musallat oluyor. Ben kendim tanık oldum. Şiddet gören bir kadın polise başvuruyor ve polis şiddet gören kocayı tutuklamak için bulamıyor ve kadının mağdur olduğu kalıyor yanına. Karısını döven koca bir yargıca hakaret etseydi anında bulunur tutuklanırdı. Anlatmaya çalıştığım polis de bu işleri yeteri kadar ciddiye almıyor.

Her şey devletten biter. Hükümet kesinlikle Türkiye’de olduğu gibi bir Aile Bakanlığı kurmalı ve bu göreve işinin ehli bir kadını getirerek ciddi adımlar atmalıdır. Yoksa daha çok kadın dayak yiyecek, zorla tecavüze uğrayacak hatta öldürülecektir.

Biraz devlet ciddiyeti, biraz iş yapın, mesaj yayınlamakla olmuyor bu işler.

*****************

Günün Sözü

Ben gülüşüne öldüm, o ölüşüme güldü. Farklıydık işte.

Özdemir Asaf

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları