Paradan sıfır atar mıyız?
Hatırlayacaksınız 2005 yılında paradan sıfır atmıştık ve gayette başarılı olmuştuk. Çok soru geldi ben de yazmak istedim. Paradan sıfır atmak paraya değer kazandırır mı? Hayır kazandırmaz sadece psikolojik olarak bizlerde etki bırakır ama onun için de mutlaka istikrarlı bir şekilde politikalar yapılarak ekonomik yönetim yapılması durumunda büyük bir etki ancak o zaman ortaya çıkar.
2005 yılı süreçlerinde Türkiye IMF ile birlikte ekonomik bir süreç planlaması yapıyordu. Herşey bugünden çok farklıydı aslında; çünkü bankacılık reformu yapılmış, sermayeler güçlendirilmiş malum 2000 yılında bankacılık krizi ve 2001 yılında devalüasyon olmuştu ve toparlanma süreçleri devam ediyordu. Kamu maliyesi disiplinli bir şekilde çalışıyordu. Enflasyonda düşüşler söz konusuydu ve faizler de paralelinde düşüyordu. Ekonomik büyüme süreçleri çalışıyordu. Diğer taraftan kamu borçları azalırken, bütçe açıkları düşürülüyordu. Reçete belliydi ve uygulanıyordu.
Bir de unutmadan Avrupa Birliği üyelik müzakereleri vardı o zamanlar ve ülkeye dışarıdan yabancı yatırımcılar sıcak para getiriyorlardı. Büyük yapısal reformlar getirilmiş ve hızla toparlanma çalışmaları sürdürülüyordu. Tüm bu durumlarda döviz girişleri ile birlikte kurlarda da gerilemeler söz konusu idi ve istikrarlı bir süreç yaşanmıştı. Tüm bu süreçler ile birlikte paradan atılan sıfırlar psikolojik olaraktan da halkımızı motive etmişti.
Piyasalara artan faiz kararlarından sonra sıcak para girişleri ile ekonomi elbette düzelir ama tek başına krizden çıkmak için yeterli olmaz. 2006 yılında 21 milyar dolar yatırım o dönemde içeri girmişti ve bu süreçte çok büyük fayda sağlamıştı. Tüm olumlu beklentiler ve yapılan istikrarlı çalışmalar ve politikalar ile birlikte, o yıllarda ekonomi de düzelmişti ama dediğim gibi yapısal sorunların çözümü, AB görüşmeleri ve IMF ile yapılan planlamalar süreçleri buraya getirmişti. Yani arkasında çok ciddi çalışmalar ve reformlar var iken bu kadar sıcak para girişi ancak etki etmişti.
Kredilerin verilmesi, sıcak para girişleri, dış ticaret anlaşmaları ve ihracat ile yapılacak bu süreçlerin arkasındaki bütçe açıkları, dış ticaret borçları, cari açıklar, depremdeki kayıplar, alt yapılar vs. gibi birçok konu var ki bunların paralelinde düzenlemeler yapılarak ancak hepsi birden etki edebilir. Süreç tıpkı 2005’li yıllardaki gibi değil ondan çok farklı durumda. Yüksek enflasyon, gider kalemleri ve vergiler, gelirleri aşmış durumdadır. Bütçede ortaya çıkan gider artışlarının etkisini de aynı zamanda kamu giderlerinden tasarruf yaparak azaltabiliriz.
Kısacası özetle yeni ekonomi program ile ekonomik istikrarın dönüşümü ve TL’nin değerlenmesi çalışmalarının, politikaların sıkı bir şekilde uygulanıp denetiminin yapılması süreçleri ile temel atılmalı ve sonraki süreçlerde ise yapılacak işlerin belli olduğu ortadaki reçeteyi uygulayarak geçmiş yıllarda yapılan adımların benzerlerinin yapılması koşulları ile tekrardan tünelden çıkabiliriz. Bu tabi ki biraz zaman alacak ve biraz da sıkıntı yaratacak ama sonunda kazanan biz olacağız. Paradan sıfır atmak da ancak bu sürecin psikolojik bir yaklaşımı olur.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.