Gürdal Hüdaoğlu neye kızmıştı?

Yayın Tarihi: 31/12/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Dünya medyasının esasen henüz ilgilenmediği, Türkiye medyasının ise "doyduğu" Cumhurbaşkanı Akıncı'nın seçildikten ancak sekiz ay sonra, çoğunun işi -özünde gazetecilik de olmayan- "televizyon gazetecilerinin" karşısında geçtiğimiz gün yapılan ve ortak yayınla tüm kanallarda eş-zamanlı verilen 'toplu mülakatı' ile iç medya piyasasına arz-ı endâmı sonrası yazmak icap etti.

**

2015'in son Karantina'sında mevzu nasibi bu imiş…

Gürdal Hüdaoğlu…

İletişim uzmanı akademisyen…

Şimdi Nisan 2015'te seçilen Cumhurbaşkanımızın müsteşarı…

**

Bir zamanlar kızgındı bu 'ortak yayın' işlerine oysa Sayın Hüdaoğlu...

'Çattığım' için sosyal medyada bana da çok kızmıştı.

Zira 'benim yüzümden mutlu hafta sonunu berbat etmeye niyeti olmadığını' belirterek ve de illâ ki 'önemse-mediğini' ifade ederek 'haddi' fazlasıyla aştığımı düşünüyordu…

Saray'da, Cumhurbaşkanı Akıncı'dan sonra gelen kişi olarak –o günlerin hatırına- bana şimdi 'yine' kızsın.

Yahud şaşırtsın ve bir erdemle 'o günü' af kabul buyursun…

**

Tarih Haziran 2012…

Bir Pazartesi ve saat 20:30.

Ay itibariyle neredeyse 4 yıl evvel…

Baharsız bir yaz vaktinin hızla bastırdığı o günlerde KKTC televizyonculuk tarihinde bir ilk yaşanıyor…

Dönemin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, uydudan yayın yapan sekiz televizyon kanalının temsilcileri ile canlı yayında buluşuyor, soruları yanıtlıyor…

Devletin haber ajansı TAK'ın 'politik' vurgulu şaşırtmayan duyurusuna göre "Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesi çerçevesinde yürütülen müzakere süreci" ortak yayında masaya yatırılacak…

Yayın, BRT, Ada TV, As TV, Genç TV, Kıbrıs TV, Kanal T, Kanal Sim ve o zamanlar hala çırpınan 'uzatmalı Ergenekon artığı' ART'de aynı anda 'ortak' veriliyor…

**

Eroğlu'nun siyasi arenadan ve oturduğu Cumhurbaşkanlığında temsil ettiği Kıbrıs sorunu duruşundan görev süresi biter bitmez ciddi bir hezîmetle silinip gideceğini ta o günlerde anlatan deniz-aşırı görevli bir NATO mensubu dostumla, balkonumda mevsime münasip bir şortla oturuyor ve ortak canlı yayının hangi kanalda daha iyi bir sesle nakledildiğini 'komutadan' denetliyorum…

Bir yandan da gözüm her zaman olduğu gibi meftunu olduğum Twitter'da…

Ana akışta ilk anda yakalayamadığım "mantıksız" bir tweet geçiyor…

"Ayıp" diyorum önce içimden, üstelik İletişim uzmanı!

Sonra dayamamayım yanıtlıyorum.

Yazışma uzuyor…

Ve Sayın Hüdaoğlu, 'sen kimsin'e getirdiği ve hiç tanımadığı birine 'postayı' koyuveriyor.

Üstelik haklı!

**

Twitter'da 'göbek' dediğimiz orta yerde -bilahir kişiselleşecek- diyalog neredeyse 4 yıl önce şöyle akıyor;

-Gürdal Hüdaoğlu: - "Televizyonlarımızı 'ortak yayın' merakı sardı. Üstelik 'tek sesliliğin' yeniden keşfi, iftihar vesilesi haline geldi. Tuhaf"

-Vatan M. : - "Ortak yayınlar çok sesliliğe zarar vermedi. Bu doğru değil. Ortak yayın yapabilmeleri TV'lerin iyi bir şey. Ayrıca TAK gerçeği var. Hangi çok seslilik!"

-Gürdal Hüdaoğlu: "Çok kanal 'çok seslilik' bakımından önemsenir değil mi? Amaç hep beraber Cumhurbaşkanını konuşturmaksaydı BRT neyimize yetmezdi?"

-Vatan M. : - "Ortak yayın yapmanın 'çok sesliliğe vereceği üç saatlik' zarar vurgusunda 'iletişim' değil 'siyaset' kokusu var. Bakınız Euro-vizyon"

…..

……..

-Gürdal Hüdaoğlu: "M harfi senden sıkıldım, kendine başka eğlence bul. Ben görüşlerimi her yerde savunuyorum. İsimsiz aracılara ihtiyacım yok"

…

-Vatan m : "Hiçbir kimlik ve (TAK hakkındaki) teziniz ortak yayın yapmanın çok sesliliğe zarar verdiği iddianızın saçmalığını örtemez"-

-Gürdal Hüdaoğlu: "Neyse ki sürekli bilgisayar başında değilim. Yoksa taşkın bilgisizlik ve aşkın özgüven moralimi bozacaktı. Güzel bir Pazardı"

**

Evet…

Önceki gün Cumhurbaşkanı Akıncı, 8-9 kanalda eş zamanlı ortak TV yayınında soruları yanıtladı…

Müsteşarı da İletişim uzmanı Hüdaoğlu idi…

Kıbrıs Türk medyasına hala özel röportaj vermeyen ve kendisini destekleyen basın mensupları yerine karşısında duranlarla 'arayı' arayan (ama yine de bulamayan) Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibinin önceki gün katıldığı ve fiilen "ortak yayına" yansıyan yanıtları ardından hakkında acaba Hüdaoğlu'nun dört yıl evvel dikkat çektiği gibi "tek sesliliğin' yeniden keşfi ile iftihar mı" etsek!


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.