Münür Rahvancıoğlu: 3 ay boyunca yatırımı yapılmayan yabancı işçiler, yatay geçiş yapabilir

• "Sosyal Sigortalar Dairesi sitesi üzerinden çalışma kaydınızı kolayca kontrol edin"

• "Sistemde çalıştığınız kurumun adı yoksa, işlemlerinizin başlatılmadığını gösterir"

• "Vize süresi bittikten sonra 40 gün içinde adadan çıkış yapılmalı"

• "İşçilerin yatırımları işe girdikten sonra iki ay içinde düzgün bir şekilde başlamalı"

• "Üç ay boyunca yatırımı yapılmayan yabancı işçiler, yatay geçiş yapabilir"

• "İşçilerin sosyal sigorta hakları korunmalı, yükümlülük işverende"

• "Özel sektörde sendikalaşma, çalışma yaşamını olumlu yönde değiştirebilir"

Ülkede kaçak yaşadıkları gerekçesiyle mahkemeye çıkarılan zanlıların ifadelerinde, işverenleri tarafından çalışma izinlerinin çıkarılmadığını, oyalandıklarını ve mağdur edildiklerini savunmaları üzerine Bağımsızlık Yolu (BY) Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Kıbrıs Postası’na konuştu.

İşçilerin, kayıtlarının olup olmadığını öğrenebilmeleri için Sosyal Sigortalar Dairesi’nin https://ssd.gov.ct.tr/ web sitesini kullanmalarını tavsiye eden Münür Rahvancıoğlu, sitede yapılan kontrol ile en son çalıştıkları yerde kayıtlarının olup olmadığını kolaylıkla öğrenebileceklerini, sistemin kullanımının da oldukça basit olduğunu ifade etti. Rahvancıoğlu, kişinin nerede çalıştığını ve ne kadar süre çalıştığına dair bilgilerin, bir banka ekstresi gibi gösterildiğini belirtti; "Bu durum herkes için geçerlidir, vatandaş olsun veya olmasın" dedi.

"SİSTEMDE ÇALIŞTIĞINIZ KURUMUN ADI YOKSA, İŞLEMLERİNİZİN BAŞLATILMADIĞINI GÖSTERİR"

Yabancı uyruklu işçilerin, çalışma izinleri çıktığında, çalışma iznini veren işyerinin adını sistemde görebileceğini aktaran Rahvancıoğlu, işverenin “Ben başvurdum, işlemler başladı” demesinin yeterli olmadığını vurguladı. "Sistemde çalıştığınız kurumun adı yoksa, işlemlerinizin başlatılmadığını gösterir" diyen Rahvancıoğlu, eğer iş yerinde kaydın görünmemesi durumunda işçi, Çalışma Dairesi'ne giderek işverenin işlemleri tamamlamadığını belirten bir dilekçe vermesi gerektiğini ifade etti. Rahvancıoğlu, bu durumda işçinin statüsünün yasal hale gelmesi için gerekli takibin yapılabileceğini, işveren yükümlülüklerini yerine getiremiyorsa işçinin cezalı durumunun sona erdirildiğini açıkladı.

"VİZE SÜRESİ BİTTİKTEN SONRA 40 GÜN İÇİNDE ADADAN ÇIKIŞ YAPILMALI"

Rahvancıoğlu, işçilerin, vatandaş olmayan herkesin, yabancı bir ülkede bulundukları için burada kalabilmeleri için vizelerinin olması gerektiğini vurguladı; Muhaceret Dairesi ve İçişleri Bakanlığı’nın uyguladığı yabancılar için gereken belgelerin önemine dikkat çekti. Rahvancıoğlu, bu belgelerin, adaya girerken veya girdikten sonra alınan belgelerin geçerlilik süresi olduğunu, bu sürenin bitiminden itibaren 40 gün içerisinde adayı terk etmemeleri durumunda cezalı duruma düşeceklerini belirtti.

"İŞÇİLERİN YATIRIMLARI İŞE GİRDİKTEN SONRA İKİ AY İÇİNDE DÜZGÜN BİR ŞEKİLDE BAŞLAMALI"

Rahvancıoğlu, işçilerin yatırımlarının eksik yapılmasının, muhaceret açısından adada bulunmalarında sorun teşkil etmeyeceğini, ancak çeşitli sıkıntılar yaratabileceğini kaydetti. Özellikle sağlık hizmetlerinden faydalanamama sorununu ve eğitimde yaşanan sıkıntıları dile getiren Rahvancıoğlu, yabancı bir uyruklu olarak adada bulunmanın bir sorun teşkil etmediğini, ancak yatırımların yapılması gerektiğine dikkat çekti. Yatırımların işe girdikten sonra iki ay içinde düzgün bir şekilde başlaması gerektiğini belirten Rahvancıoğlu, sigortalı işverenler arasında bir bürokratik prosedür olduğunu ifade etti.

"ÜÇ AY BOYUNCA YATIRIMI YAPILMAYAN YABANCI İŞÇİLER, YATAY GEÇİŞ YAPABİLİR"

Yabancı uyrukluların çalışma izni işlemleri çerçevesinde, işveren tarafından üç ay boyunca üst üste sigorta yatırımları yapılmamış olan işçilerin, altı ay geçmeden yatay geçiş hakkına sahip olduklarını sözlerine ekledi.

"İŞÇİLERİN SOSYAL SİGORTA HAKLARI KORUNMALI, YÜKÜMLÜLÜK İŞVERENDE"

"Düzenli olarak yapılan yatırımlar da aynı siteden kontrol edilebilir. Yatırımlar kesintiye uğrarsa işçiler, Çalışma Dairesi’ne dilekçe yazma hakkına sahiptir" diyen Rahvancıoğlu, işçilerin yatırımlarının düzgün bir şekilde yapılmasını talep edebileceklerini açıkladı. Yatırımların işveren ile sigorta arasındaki bir mesele olduğunu ve bu yükümlülüğün işverene ait olduğunu vurguladı. Rahvancıoğlu, işverenlerin sosyal sigorta primlerini ödememesi durumunda, sosyal sigorta kurumunun işçilere sunduğu hizmetlerin devam etmesi gerektiğini belirtti. Emeklilik, hastalık, hamilelik, doğum ve kaza gibi sosyal sigorta hizmetlerinin, işverenin prim ödememesi durumunda bile işçiler için karşılanması gerektiğini ifade eden Rahvancıoğlu, bu hizmetlerin maliyetinin işverenlerden rücu edilmesi gerektiğini söyledi. İşçilerin hiçbir şekilde mağdur olmaması gerektiğinin altını çizen Rahvancıoğlu, sosyal sigorta kurumlarının bu sorunu çözme sorumluluğunu taşıdığını belirtti.

"ÖZEL SEKTÖRDE SENDİKALAŞMA, ÇALIŞMA YAŞAMINI OLUMLU YÖNDE DEĞİŞTİREBİLİR"

Rahvancıoğlu, çalışma yaşamıyla ilgili yasalarımızda eksikliklerin ve geliştirilebilecek yönlerin olduğunu belirtirken, mevcut yasaların düzgün bir şekilde uygulanmasının özel sektörde çalışma hayatını olumlu yönde etkileyeceğini vurguladı. Rahvancıoğlu, bu uygulamaların yalnızca devlet kurumlarının denetim mekanizmalarıyla hayata geçemeyeceğini, içerden yapılacak denetimlerin ve özel sektörde sendikalaşmanın önemli olduğunu ifade etti.

Özel sektör çalışanlarının iş güvencesine sahip olmalarının ve haklarını kendilerinin arayabilmelerinin büyük bir öneme sahip olduğuna vurgu yapan Rahvancıoğlu, "Sigorta ve çalışma izinleri gibi güzel yasalarımız var, ancak ne yazık ki uygulanamıyor" dedi. Rahvancıoğlu, son olarak Bağımsızlık Yolu'nun özel sektörde sendikalaşmayı özellikle vurguladığını ve bu adımın mevcut yasaların uygulanabilirliğini sağlamak için hayati bir önem taşıdığını kaydetti.