Paramount+, 6 Şubat Depremi'ni konu alan "Death Without Mercy" belgeselinin yayın tarihini belirledi

Suriyeli yönetmen Waad Al-Kateab’ın son belgeseli "Death Without Mercy", depremin ikinci yıl dönümü olan 6 Şubat'ta Paramount+’ta yayınlanmaya başlayacak.

MTV Documentary Film tarafından yapımcılığı üstlenilen bu belgesel, 2023’te Türkiye-Suriye sınırında meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki yıkıcı depremin ardından, iki Suriyeli ailenin 10 gün boyunca yaşadığı dramı konu alıyor. Deprem, Suriyeli kaynaklara göre 55.000 kişinin ölümüne yol açtı.

Al-Kateab, 2020’de Oscar’a aday gösterilen "For Sama" belgeselinin yönetmeni ve aynı zamanda bir aktivist. 2023’teki deprem sırasında Suriye’de bulunmayan Al-Kateab, trajediyi Londra’da duyduktan sonra hemen yerel halkla iletişime geçti. Bu kişiler arasında, Oscar ödüllü kısa film "The White Helmets"in görüntü yönetmeni Fadi Al Halabi ve Suriyeli mültecilere yardım eden insani yardım grubu Violet’in kurucusu Fuad Sayed Issa da yer alıyordu. Al-Kateab, "Onlara lütfen, lütfen, lütfen çekim yapın dedim." diyor. "Elimden geldiğince çok şey belgelemelerini istedim ama o sırada film yoktu. Benim için öncelik, bu kadar büyük bir trajedinin kaydedilmesiydi." Kısa süre sonra, yapımcı Sheila Nevins’ten bir telefon aldı. Nevins, o sırada MTV Documentary Film’in başında bulunuyordu. Bu telefon, "Death Without Mercy" belgeselini doğurdu ve film Sheffield DocFest’te geçen yıl prömiyer yaptı. Belgesel, yerel çekimler, televizyon haber programları, sosyal medya, CCTV, drone görüntüleri, arşiv materyalleri ve önemli röportajlarla dokunaklı bir şekilde bir araya geliyor.

Filmde, iki Suriyeli aile kaybolan sevdiklerini ararken aynı zamanda trajedinin etkisini artıran yolsuzluk, hükümet ihmali ve sistemin başarısızlıkları da ortaya koyuluyor.

Al-Kateab, "Sheila, bu filmin büyük bir parçasıydı." diyor. "Telefonla görüştüğümüzde, çok tutkulu, çok öfkeli ve çok önemseyen birini duydum. Tıpkı benim gibi bir Suriyeli olarak, tüm dünya tarafından ve bu inanılmaz felakette terk edilmişti. Bu, göz açıcı bir andı çünkü kendimi güvende hissettim. Sheila benim için savaşacak ve bu hikayeyi en iyi şekilde anlatmama izin verecekti."

Al-Kateab filmi, "Türkiye-Suriye depreminden etkilenenlerin direncini ve insanlığını onurlandırmak için yaptım. Bu film, cesaretlerinin, üzüntülerinin ve hayatta kalmaya yönelik sarsılmaz kararlılıklarının bir belgesidir. Hikayeleri aracılığıyla, farkındalık, hesap verebilirlik ve hiçbir toplumun böyle önlenebilir bir yıkımla karşılaşmaması için bir taahhüt ilhamı vermeyi umuyorum." diyor. "L.A.'daki yangınları izlemek, bu filmi çok farklı bir düzeye taşıyor ve hepimizi bu tür koşullarda insanların nasıl etkilendiğini anlamaya yönlendiriyor. Çok üzücü. L.A.'da sevdiğimiz birçok insanı tanıyoruz, ama bu bize çok şeyin daha iyi olması gerektiğini ve her şeyin farklı bir şekilde olabileceğini gösteriyor. Bu yüzden, bu film her zamankinden daha önemli gibi hissediyorum."