GÜNEY KIBRIS
okuma süresi: 8 dak.

Nikos Hristodulidis Cenevre’ye ELAM hariç, Rum Ulusal Konseyi eşliğinde gidiyor

Nikos Hristodulidis Cenevre’ye ELAM hariç, Rum Ulusal Konseyi eşliğinde gidiyor

Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Cenevre'ye ELAM hariç, Rum Ulusal Konseyi eşliğinde gideceğini belirterek, "Uzlaşılmış çerçevenin dışına çıkan hiçbir şey tartışma konusu bile değil” dedi.

Yayın Tarihi: 09/03/25 15:07
okuma süresi: 8 dak.
Nikos Hristodulidis Cenevre’ye ELAM hariç, Rum Ulusal Konseyi eşliğinde gidiyor

Cenevre’de 17-18 Mart’ta gerçekleştirilecek gayriresmi genişletilmiş görüşme öncesinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile eşgüdüm sağlamak üzere dün Atina’ya giden Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis “uzlaşılmış çerçevenin (iki bölgeli iki toplumlu federasyon) dışına çıkan hiçbir şey tartışma konusu bile değil.” dedi.

Fileleftheros’un haberine göre Hristodulidis, Miçotakis ile görüşmesi sırasında yaptığı açıklamada Rum tarafının, Kıbrıs sorununun uzlaşılmış çerçeve, AB ilke ve değerleri temelinde çözülmesini, Kıbrıs müzakerelerinin 2017’de koptuğu yerden devam etmesini ve müzakere kazanımlarının değerlendirilmesini hedeflediğini söyledi.

Hristodulidis Atina’ya, Avrupa Konseyi zirvesinin ardından gittiğine işaret ederek zirvede Rum yönetimi, Atina ve bazı AB üyelerinin AB’nin savunma ve güvenliğinin güçlendirilmesi kararının alındığını hatırlattı, karar metninde yer verilen “AB’nin güvenlik tehdidinin Ukrayna bölgesiyle sınırlı kalmadığı, Akdeniz bölgesi ve AB’nin bütün dış sınırlarıyla ilgili olduğu” ifadesinin “önemine” vurgu yaptı.

Cenevre arifesinde, görüş alışverişinde bulunmak üzere Atina’da bulunduğunu hatırlatan Hristodulidis, “Cenevre’deki konferans, şu anda uluslararası düzeyde de görüştüklerimizle de ilgilidir.  Özellikle Uluslararası Hukuk ana ilkelerinin, egemenliğin, toprak bütünlüğünün sorgulanmaya çalışıldığı bir dönemde Cenevre görüşmesi özel bir öneme sahiptir.” dedi. Hristodulidis, özetle şunları ekledi:

“Bu çerçevede buradayım.  Alenen ifade etmek isterim ki Cenevre’ye net bir plan ve net bir projeyle gidiyorum. Cenevre’de masaya koyacağımız somut öneriler var.  Ne başarmak istediğimizi çok iyi biliyoruz. Başarmak istediğimiz, müzakerelerin 2017 yazında koptuğu yerden, müzakere kazanımlarını değerlendirerek, Kıbrıs sorununu uzlaşılış çerçeve, AB ilke ve değerleri çerçevesinde çözme yegane hedefiyle yeniden başlamasıdır. AB, Konsey Başkanı ve Komisyon Başkanı ile kısa süre önce yaptığım görüşmeleri de dikkate alarak BM’nin uzlaşılmış çerçeve zemininde çözümün başarılması çabasını destekliyor. Bugün de alenen söylemek isterim: uzlaşılmış çerçeve dışında hiçbir şey tartışma konusu bile değildir. Bunun, uluslararası toplumun da tutumu olmasından mutluyum.”

Haftalık Kathimerini Hristodulidis’in Cenevre’de 17-18 Mart’ta düzenlenecek gayriresmi genişletilmiş görüşmeye Rum Ulusal Konseyi eşliğinde gideceği, heyete sadece ELAM’ın katılmayacağı bildirdi.

Haberi “Başkan Cenevre’ye Ulusal Konsey Eşliğinde… Siyasi Parti Başkanları Hristodulidis’ten İyi Ön Hazırlık ve Net Tezler İstiyor” başlığıyla aktaran gazete, Rum müzakere heyeti üyeleriyle ilgili sert tartışmaların da yaşandığı son Ulusal Konsey toplantısında Hristodulidis’in siyasi parti başkanlarına “birlik mesajı vermek için” Cenevre’de kendisine eşlik etmeye çağırdığını hatırlattı.

Habere göre DİSİ ve Rum Meclis Başkanı Annita Dimitriu, Hristodulidis’in çağrısına derhal olumlu cevap verdi ancak Kıbrıs sorununun çözüm sürecini yeniden başlatma çabalarına desteğinin açık çek olmadığını vurguladı. DİSİ’nin, desantralize federasyon önerisini yeniden masaya getirdiğine işaret ediliyor.

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, süreci başlatma çabasının canlı tutulması gerektiği algısıyla davete olumlu cevap verdi. AKEL Rum tarafının, sürecin Crans Montana’da kaldığı yerden devam edeceğini açıkça ortaya koyması ve Guterres Çerçevesinde açık kalan meseleler olduğunu da aklından çıkarmaması gereğine işaret ediyor.

Hristodulidis hükümetini ortakları DİKO, EDEK ve DİPA Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik duruş farkları yüzünden Hristodulidis’e destek grubu olarak nitelendirilemeyecek olsa da Cenevre’ye gidecek. Hristodulidis’in çağrısına Eski Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis de olumlu cevap verdi. Anastasiadis’in heyette olacak olmasına, şu ana kadarki müzakereleri bildiği ve kritik anda katkısı olabileceği gerekçesiyle olumlu bakanlar ve Crans Montana sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasındaki bağlantısı yüzünden temkinli yaklaşanlar var.

Hristodulidis’e Cenevre’de eşlik etmeyecek olan ELAM, siyasi liderliğin Güney Kıbrıs’ta kalmasının ve istişare edilecek meseleler gündeme gelmesi halinde Hristodulidis’in zaman isteyerek istişare için Güney Kıbrıs’a dönmesinin daha iyi olabileceği görüşünde. ELAM ayrıca, Cenevre’deki gayriresmi görüşmenin “Kıbrıs sorununu önemli gelişmelere sürükleyecek bir şey olmadığını, ön şartlar uygun değilse Rum yönetiminin bu görüşmeye katılmaması gerektiğini savunuyor.

"İYİ, KÖTÜ VE ARA SENARYO"

Haftalık Kathimerini “Gayriresmi Beşli Konferansın Üç Senaryosu… İyi, Kötü ve Cenevre’nin Ertesi Günüyle İlgili Ara ve BM’nin Çıkmazı Aşmak İçin Nasıl Çaba Harcayacağı Senaryosu” başlıklı haberinde iyi bilgili kaynaklara dayanarak gerek Rum tarafının ön hazırlıklarından gerek New York sürecinden ve Genel Sekreter’in özel temsilci atamasından ortaya çıkan üç senaryoyu aktardı.

Gazeteye göre birinci ve “iyi” senaryoda “Cenevre sonrasında kimsenin müzakere masasına gitmeyecek olmasına rağmen, iyi ortamdaki bir konferansın süreci uzatmaya götürebileceği” öngörülüyor.

BM’nin, Genel Sekreter’in Basın Sözcüsü Stephan Dujarric aracılığıyla, "ortamı iyi bir süreç sinyali verdiği belirtilen ve bunun nasıl mühürlenebileceği sorgulanan" haberde, “KKTC’de, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın gelecek Ekim ayında seçimi kaybetmesi ya da erken seçim gibi paradigma değişikliğiyle ilgili konularda çıkmaza girmediği sürece, geçiş noktaları açılmasıyla ilgili bir anlaşma ve yeni GYÖ’lerin Kıbrıs sürecini idame ettirerek 2026 yılı içinde sürece geri dönülmesini sağlayacağı” kaydedildi.

“Kötü” diye anılan senaryoda, iki liderin referans tezlerinde ısrar edeceği bir “kötü” bir konferans olursa bunun çıkmazı artıracağı ve patlatabileceği belirtilen haberde, bu gayriresmi konferansın başarısızlığa uğraması halinde Guterres’in, Kıbrıs sorununun tarihsel çözüm çerçevesinin verilerini değiştirmesi için Güvenlik Konseyi’ne başvurma olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiği” vurgulandı.

Gazete prensip olarak müzakere açısından Rum tarafını tatmin etmeyen bir de “ara senaryoya” yer verdi. Gazeteye göre böyle bir durumda Guterres’in, iki tarafın birbirine tamamen zıt referans tezleri (egemen eşitlik temelinde çözüm ve müzakerelerin 2027’de kaldığı yerden başlaması) arasındaki uçurumun üzerine köprü kurmaya çalışacak bir uzlaşı formülüne karar vereceğini yazdı. Prensipte bu senaryonun da uzak görülemeyeceğini ve her halükarda, orta vadede müzakere masasına doğrudan ticaret, direkt uçuş ve doğrudan ilişkilerin konulacağını yazdı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.