BIOENERGY

Nihal Derya ÖZBAYOĞLU
nihoz@hotmail.com
Nihal Derya ÖZBAYOĞLU

Modern çağın hızlı ilişkileri

Yayın Tarihi: 10/11/25 12:18
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Günümüzde artık herkes birbiriyle mesajlaşıyor, konuşuyor, eşleşiyor ve paylaşıyor ama gerçekten insanların arasındaki etkileşim ve bağ kurmak giderek zorlaşıyor. Sosyal medya olsun , tanışma uygulamaları olsun anlık mesajlarla, konuşmalarla yüzeysel ilişkiler oluşturuluyor. Aslında bakarsanız hepsi bir iletişim illüzyonu. Birini tanımadan önce profiline, hikayelerine , çevrimine, fotoğrafları filtreli mi , filtresiz mi bakıyoruz. Genelde duygusal derinliği bırakıp yüzeysel sohbetler ve hızlı aksiyonlar alınıyor. Eskiden biriyle tanışmak emek isterdi. Şimdi ise sürükle bırak uygulamalarla hep daha iyisini , daha güzelini bulma isteği derinleşmeyi değil, daha iyisini aramayı teşvik ediyor. Kimseye bağlı olmama isteği günden güne daha da çok artıyor. Evliliği bırakın, ciddi ilişki içine bile girmekten korkuluyor. Özgürlüğünü koruma isteği ile aynı zamanda ait olmayı da özler hale gelindi. Her şey çok hızlandı. Duyguları , bedenleri çok hızlı bir şekilde tüketir olduk. Biri ile tanışıyor çok çabuk bağlanıyor, çok çabukta vazgeçiliyor. Karşı taraftan beklenen mesaj yada arama biraz gecikti mi hemen benle ilgilenmiyor der hale geldik. Sabır, merak , güven gibi ilişkilerin olmazsa olmazları artık çok zayıfladı. Yalnızlık gitgide artar oldu. Artık sevgi yerine onay aranıyor. Gerçekten bağ kurmak yerine güzel görünmek, doğru kişi gibi görünmek daha ön planda. Eskiden roller çok netti. Erkek daha koruyan, kazana, karar veren iken kadın destekleyen, duygusal olan, sabırlıydı. Bugünse çok farklı. Kadınlar ekonomik, sosyal, duygusal olarak güçlendi. Erkekler bu yeni dengeyi alışma sürecinde. Ama problem burada başlıyor. Toplum kadın güçlü olsun diyor ama bir yandan da fazla güçlü olursa erkek kaçar diyor. Erkek ise duygusal ol deniyor ama fazla duygusal olursa zayıf görünüyor. Yani herkes değişiyor ama alışkanlıklar hala aynı. Modern ilişkilerde güç , sadece ekonomik ya da fiziksel değil. Bireyliğini korumak, sınır koyabilmek, duygusal olarak kendini tanımak. Kadın kendi ayakları üzerinde durabiliyor. Erkekte duygularını bastırmadan da kararlı kalabiliyor. Ama asıl mesele iki güçlü insan bir araya geldiğinde, ego devreye girerse , ilişki bir sevgi değil, güç savaşı haline gelir. Bu durumda herkes kazanmaya çalış ama aslında herkes kaybeder. Güven ve güvendiğin birine duygusal olarak kendini teslim etmek önemlidir. Bence gerçek denge burada kurulur. Sevgi anında birbirine teslim olan çiftler hem tutkuludur, hem de huzurlu. Çünkü birbirine teslim olmuşturlar. Güç savaşı yoktur. Ahenk ve destek vardır.

Günümüzde ilişkide kadın ne ister; sevgi, ilgi, şefkat,  duygusal bağ, anlayan biri, güven veren, kısıtlayan değil, beraber büyüyebilen, maddi ve manevi yetebilen. 

Günümüzde ilişkide erkek ne ister; Kendini sürekli test etmeyen, huzurlu hissetme, değiştirmeye çalışmayan , olduğu gibi kabul eden, tutkulu ve dişil enerjili, kendisinin de  özgür kalabileceği alan, onaylayan.

Gerçek aşk: iki gücün ahenkle dansı. Güç savaşının olmadığı, duygusal açıklığın korkutmadığı, kadının kadın olarak, erkeğinde erkek olarak öz enerjisini yaşadığı bağdır. Seninle kendim olabiliyorum diyebiliyorsa o ilişki hem güç hem teslimiyet vardır ve o bağ kolay kolay yıkılmaz.

Gelelim günümüz ilişkilerinde ekonomi; Para artık sadece geçim aracı değil, güç ve değer sembolü. Günümüz ilişkilerinde para; özgürlük, statü hatta sevgi hissinin bir göstergesi haline geldi. Ekonomi sadece sayısal bir denge değil, duygusal bir dengede gerektirir. Bazen biri daha çok kazanır ama diğeri daha çok emek verir. Modern aşk artık sadece kalp işi değil biraz da ortak yönetim sanatı.

Kadın erkekte zengin ve güçlü olmasını istiyor. Aslında bunun altında evrimsel köken yani güvenlik arayışı geliyor. Binlerce yıl boyunca bir kadının ve çocuklarının hayatta kalması, erkeğin kaynak sağlayabilme gücüyle yakından ilişkilidir. Bu yüzden beyin hala kaynak= güvenlik olarak kodlanmış durumda. Yani bir kadın zengin bir erkek gördüğünde aslında bilinçaltı şunu söylüyor: Bu kişi bana istikrar, koruma ve rahat bir yaşam sunabilir. Bu tamamen biyolojik bir refleks, çıkarcılık değildir. Toplumsal bir gerçekte, güç çekicidir. Güven verir, plan yapar, karar verebilen ve hedeflerine ulaşabilen bir karakter taşır. Ama bazen de bu durum ters tepebilir. Bazı kadınlar özellikle duygusal boşlukta olanlar parayı sevgiyle karıştırabilirler. Bu durum bağımlı ve yüzeysel bir ilişki hali alır. Gerçek duygusal bağ , paradan değil, eşitlikten doğar. Eğer kadın kendi değerini yalnızca erkeğin statüsüne bağlarsa, ilişki dengesizleşir ve sonunda duygusal doyum yok olur. Günümüz kadını için hem duygusal hem maddi olarak güçlü bir erkek ister. Ama bu şu anlama geliyor; sadece zengin değil vizyon sahibi olacak. Sadece kazanan değil, paylaşabilen olacak. Sadece güçlü değil şefkatlide olacak. Özetle bunun istemesinde yatan nedenler; evrimsel olarak güven ve istikrar, psikolojik olarak sorumluluk ve güç duygusu, toplumsal olarak başarılı erkeği değerli olarak görür, duygusal olarak maddi gücü , duygusal güvenle eşleştirir.

Erkek neden güçlü ve güzel kadına yönelir. Artık bir çok erkek, kendi gücünü ispatlamış bir kadınla olmayı istiyor. Bir kadın hem zengin, hem güçlü hem de kendinden emin olduğunda bir tür manyetik enerji yayar. Erkek de bu enerjiyi şöyle hisseder: Bu kadın kendi hayatını yönetiyor, ben de onun yanında büyüyebilirim. Birlikte güçlenme arzusu oluşur.  Zengin ve statü sahibi bir kadınla olmak , erkek için kendi gücünü ispatlama biçimidir. Eğer bu kadını etkileyebiliyorsam, ben gerçekten iyiyim gibi. O yüksek standartlara erişebilmek , erkeğe kendimle gurur duyuyorum duygusu verir. Özdeğer yükseltici bir etki. Güçlü ve zengin kadınla olmak her erkeğin psikolojisine uygun değildir. Bazı erkekler bu durumda özgüvenini kaybedebilir. Ya da toplum tarafından alay konusu haline de gelebilir (Kadın parası yiyor gibi). Günümüz erkeği aşk arayışında kadından; güzellik, zeka, huzur, özgüven, bağımsız ama aynı zamanda şefkat ve kadınsı denge ister.

Sevgi görülmeyi ister , emek ister, saygı ve güven ister, karşılık bulmayı ister. Hatırla ..

Umarım herkes istediği sevgiyi bulduğunda özünü hatırlar. Kalp yumuşar, huzuru hisseder, zaman kavramı değişir, korkular azalır ve sonunda insan eve dönmüş gibi hisseder. İşte o an insan, tamamlanma duygusunu yaşar. Eksiklik değil, bütünlük oluşur.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Nihal Derya ÖZBAYOĞLU yazıları