47 yıl sonra bir ilk

Yayın Tarihi: 03/04/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Türkiye, yerel yöneticilerini seçmek için sandık başına gitti.

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan yerel seçimler, beklenenden farklı sonuçlarla bitti.

Yerel seçimler, elbette daha farklı bir atmosferde yaşanır.

Siyasi parti yanında, adaylar, isimlerde önemlidir, hatta daha ön plandadır.

Her kesimden, her görüş ve ideolojiden oy alma potansiyeli olan adaylar, kazanmaya daha yakın, daha avantajlıdır.

Görev başında seçime giren adaylar nispeten yarışa bir adım önde başlar.

Türkiye de durum biraz daha farklı.

Siyasi partiler, liderler, her zaman ön plandadır, belirleyicidir.

Parti başkanlarının tercihleri, aday belirlenmesinde etkileyici roldedir, bu sebeple pek çok siyasi parti lideri, kendine rakip olacak, ileride kendi karşısına çıkabilecek isimleri engellemeyi tercih eder.

Siyasette durmak yok, toplumsal değişim, siyaseti de değişime zorlar, günü yakalamak, toplumdan kopmamak, güncellenmek önemlidir.

Yeniden, Türkiye'nin yerel seçimine gelecek olursak.

Yeni bir dönemin işareti verildi.

Söylediğim gibi yerel seçimlerde, seçmeni etkileyen pek çok etken var.

Türkiye de durum biraz daha farklı, farklı hale getirildi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adayları kendi belirliyor.

Ön planda olan, aday değil, kendisi oluyor.

Kendisine oy ister gibi, seçim kampanyaları yürütüyor.

Partisinin ve diğer partilerin çok önünde olan, kendi liderlik vasfı ile seçmenin çoğunluğuna hitap ediyor.

Çok uzun bir zamandır, iktidarda olmanın yıpranmışlığı, ekonomi başta olmak üzere büyüyen sorunlar, aday belirlemede parti bütünlüğünün değil, kendi tercihlerinin öne çıkması ve elbette zamana bağlı olarak, sorunlara yönelik etkisiz kalan politikalar, seçim sonuçlarına etki etti.

Tüm bunlar olağan, doğal gelişmelerdir.

Tarihte çok benzerleri vardır, hiçbir iktidar sonsuz değildir.

CHP 47 yıl sonra ilk kez birinci, AKP 22 yıl sonra ilk kez ikinci parti oldu.

Bu seçimle ilgili en önemli soru şudur;

CHP mi yükselişte, AKP mi düşüşte?

Mutlaka ki her ikisinin de etkisi vardır.

Eşit şartlarda bir yarış ortamı olmadığını da hesaba katacak olursak, yerel seçim sonuçlarının, Türkiye siyasetine etkisinin çok daha farklı olacağını düşünüyorum.

Önümüzdeki yıllarda, Türkiye siyasetinde, etkili olacak isimler yerini sağlamlaştırmıştır.

İstanbul Belediye başkanlığını ikince kez ve tartışmasız kazanan Ekrem İmamoğlu ve Ankara belediye başkanı Mansur Yavaş, yeni dönemin, etkili siyasetçileri olacak.

Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde bu iki belediye başkanından biri mutlaka en güçlü adaylardan bir olarak sahnede yer alacak.

Ekrem İmamoğlu yaklaşık bir yıl önce yapılan seçimlerde, CHP adına Cumhurbaşkanı adayı olmayı çok istedi.

Kendi parti başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu buna sıcak bakmadı, buna rağmen altılı masanın diğer tarafları, İmamoğlu'nu istedi, destekledi.

Kemal Kılıçdaroğlu değil de, Ekrem İmamoğlu aday olsaydı belki de daha farklı konular konuşuluyor olunabilirdi.

Tabi ki bu konu önümüzdeki dört yıl için kapandı.

En azından bugün için durum bu.

AKP tabanına en yakın siyasi parti Yeniden Refah Partisi(YRP) Cumhur İttifakının diğer bileşenleri kan kaybederken, özellikle AKP tabanından YRP'sine bir geçiş yaşandığı var sayılabilir.

Parti başkanı Fatih Erbakan da ileriki dönemde siyasette yer edinebilir.

Tüm bunlar bir yana, AKP ve lideri Erdoğan bu sonuçlardan sonra, hangi adımları atacak?

Türkiye de yıkılan bir de algı var.

Seçimler göstermelik, seçimler boşuna, algısı da bitti.

Türkiye bu gelişmeler içinde, önemli günlere yol alıyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları