Yapacak çok işimiz var

Ramazan bayramı bitti.

Uzunca bir tatil dönemi oldu.

Umarım, herkes bayram sevincini, istediği, dilediği gibi yaşamıştır.

Tatil dönemleri, ülke gündemi hafifler, rehavet havası yaşanır, hemen herkes, adeta bir mola verir.

Nitekim öyle oldu, ülke gündemi değişti, unutuldu.

Bugün itibarı ile ülke hareketlenecek, kamu da iş, okullarda ders başı yapılacak.

Özel sektörün bir kısmı zaten iş başındaydı.

Elbette isteğim, ülkenin gerçek sorunlarının, gündeme gelmesi, yüksek sesle konuşulması, tartışılması, siyasete baskı unsuru oluşturulması.

Toplumun, gerçek sorunları tartışması, ne istediğini bilmesi, ona göre beklentisini yükseltmesi.

Sırf iktidar, sırf muhalefet, sırf siyasetçiler, isimler üstünden değil, tablonun geneli üzerinden, popülizme bağlı kalmadan, sorun olan her ne varsa, eleştiri yanında, çözümlerin de ortaya konması.

Vizyon denen mesele, planlama, programlama, hazırlık, günü gelince değil, günü gelmeden, öngörü oluşturarak, kesimleri değil, toplumsal bütünlüğü düşünerek atılacak, cesaretli adımlar.

Eleştirmek kolay ve getirisi çok.

Hangi siyasi parti, önümüzdeki ilk seçimde iktidar olmaya hazırlanıyor.

Hazırlık varsa, ne gibi bir programla çalışılıyor.

Ekonomi, döviz, TL’nin değer kaybı, asgari ücretli, engelli, yaşlı, sosyal yardımla yaşamaya çalışan kesimler, onların sağlıktan, eğitime, ulaşıma kadar, ihtiyaç duydukları devlet katkısı.

Kamu hizmetlerinden, kaynaklarından, her kesimin, siyasi görüşü fark etmeksizin, liyakatle, eğitimle, tecrübe ile kamu kadrolarına alınması.

Mesleği olan insanların mesleğini devam ettirmesi, mesleğe yeni başlayacak genç insanların devlet tarafından desteklenmesi.

Teşviklerin, afların, indirimlerin, belirli zaman ve kriterlerle sınırlanması, yeniden düzenlenmesi.

Üniversite ve turizm alanlarının sil baştan planlanması.

İnşaat, emlak sektörünün, yapılandırılması, dış ülkelerden gelen yabancı uyruklu çalışanların, bir tamam, suiistimale fırsat vermeden, insan kaçakçılığı yapan kesimlerle, gerçekten ülkeye ihtiyaç olunan vasıflarda iş gücü getiren kesimlerin netleştirilmesi, profesyonel ve devlet kontrolünde, yasal olarak bu işi yapılması.

Kişi başına düşen gelir, kamunun adil vergi toplaması, havaalanı, gemi limanları, tarım, hayvancılık, kooperatifleşme, hedefler ve hazırlık bunlar olmalı.

Trafik çok büyük bir sorun.

Hazırlık yapan, dersine çalışan, gailesi olan var mı?

Gençler, uyuşturucu tehlikesi, farkında mısınız?

Türkiye ile yaşanan ve bazı Kıbrıslı Türklerin “güvenlik tehdidi” konusu.

Biliyorum, klasik olacak, ama anlatmaya çalıştığım, değil bir defa, on defa, üstelik arka arkaya seçim yapılsa, reformist, cesur, şeffaf siyaset ortaya çıkmazsa değişen sadece isimler olur.

İhtiyacımız olan, sağ, sol veya iyi insan değil, iyi yöneticilere, planlayıcılara, her adımını hesaplayarak ve çoğunluğun faydasına olacak şekilde hazırlayan, vizyoner siyasettir.

Net olarak, yapacak çok işimiz var.

Yıllarca, iktidar, muhalefet etkileşimi, birinin yıpranması, diğerinin tepki ile gelmesinden ibaret oldu.

Artık bitti, ülkenin en başta ekonomi, adil kamu hizmeti ile insan kaçakçılığı ve her yerde sahtecilikle anılmayacak, popülist siyaset değil, reformist siyasetin ortaya çıkması gerekiyor.

Bunlara itirazı olan var mı, bilmiyorum.

Fakat gidişat, bugünleri de arayacağımız tehlikesi ile karşı karşıya.