UBP’nin çözümü ne?

Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği seçim tarihinin tartışmaları devam ediyor. Konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan ve CTP adına bu davayı açan CTP Milletvekili Ürün Solyalı ile dün güzel bir program yaptık. Ürün, çok başarılı bir hukukçu olmasının yanı sıra süreci çok iyi takip eden ve konuya hâkim olan bir siyasetçi.

Solyalı, defalarca kez hükümeti söz konusu yasayla ilgili uyardıklarını ancak hükümetin bu uyarılara kulak tıkadığını söyledi. Bunun da ötesinden Yüksek Seçim Kurulu'nun da gerekli uyarıları bir mektup göndererek yaptığını anlattı. UBP’nin gerçekten bu sıkıntıyı nasıl aşacağını ben de merak ediyorum. Anayasa Mahkemesi’nin kararı orada dururken ve belediyeler diken üstündeyken UBP nasıl bir çözüm bulacak o da ayrı bir konu. Bir belediye başkanıyla önceki gün telefonda konuştum. “Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra hangi ödemeye hangi çeke nasıl imza atacağız? Belediyede çarkları nasıl çevireceğiz?” diyerek gelinen noktanın adeta belediyeleri aciz duruma düşürdüğünü anlattı.

Solyalı ise Anayasa Mahkemesi’nin, yerel seçimlerin kasım ayına ertelenmesini öngören Seçim ve Halkoylaması Yasası’nı Anayasa’ya aykırı bulması ile ilgili “Üzgünüm ama haklı çıktık” dedi.

Yüksek Seçim Kurulu’nun Cumhuriyet Meclisi’ne bir rica mektubu yolladığını kaydeden Solyalı, ‘bir tavsiyede bulunmak istiyorum, 26 Haziran 2022’yi seçim tarihi olarak belirleyin’ notunu ilettiklerini kaydederek, Meclis’ten herhangi bir cevap gönderilmediğini söyledi.

Solyalı, toplumun bütününü ilgilendiren konularla ilgili aldıkları her kararı neredeyse mahkemeye taşıdıklarından bahsederek, sürecin mart ayından başladığını ifade etti. 26 Haziran’ın seçim tarihi olarak belirlenmesi için baskı yaptıklarını ifade eden Solyalı, meclise bir yasa önerisi de verdiklerini kaydetti.

Solyalı, bugünlerde tartışılan önemli bir konu olduğunu ve belediye başkanlarının ‘biz yetkisiziz’ dediklerini söyledi.

Mahkemenin seçim tarihi belirlenmesi konusunda bir adım ileri gitme ihtiyacında hissettiğini dile getiren Solyalı, belli noktaları işaret etmeye gayret gösterdiklerini ve bunu bütün nezaketleri ile yaptıklarını ifade etti.

Mahkememin anayasaya aykırılık olduğunu çok net bir şekilde ifade ettiğini dile getiren Solyalı, “Siyasetin kirlettiğini, Anayasa Mahkemesi temizleyemez” dedi. Solyalı, mahkemenin ‘her alınan karar artık anayasaya aykırı olacak ama en azından bir uzlaşı ile toplumun önünü açın’ demek istediğini kaydetti.

Yüksek Mahkeme’nin Erhan Arıklı’ya cevap verdiğine dikkat çeken Solyalı, sap ile samanın anayasa ile kararların birbirine karıştırılması niyeti ile yapılan bir şeyler olduğunu, Arıklı’nın yaptığı açıklamanın ise gerçekleri yansıtmadığını söyledi.

Solyalı, kaostan keyif alacak durumda olmadıklarına değinerek insanların ekonomik olarak açlıkla mücadele eden bir duruma geldiğini ve standartların düştüğünü ifade etti.

Solyalı, “Önceden yoksulluk sınırı belirlenirdi şimdi açlık sınırı belirleniyor, okullar açılıyor mesela bizde katkı koymaya çalışıyoruz elimizden geldiği kadar ama bunu devlette üstlenmeli” dedi.

“Tatar ve UBP bu anayasal düzeni yıkmak peşindedir” diyen Solyalı, yapmış oldukları her yasanın anayasaya aykırılıktan geri döndüğünü kaydetti.

Solyalı, “Sucuoğlu iki gün önce kurultayla geldim kurultayla giderim demişti, bu sözleri üzerine bir kaza geçirdi ve hemen istifa etmek zorunda kaldı” diyen, Ünal Üstel’in 5. sıradan tek başına aday olmasının bir senaryo veya dizinin bölümleri gibi geldiğini ifade etti.

Tatar’ın giydiği bu gömleği çıkarması gerektiğini dile getiren Solyalı, Tatar’ın tarafsız duruma geçmesi gerektiğini de kaydetti.

Belediyeleri Birleştirme Yasası’nı okurken bir hukukçu olarak kendisinin bile zorlandığını ifade eden Solyalı, “Dokuz maddesi var temel olarak, sekiz maddeye değişiklik önerisi sunuldu... Hani en iyisiydi en başında?” sorusunu sorarak bu işi artık hukukçuların değil astrologların çözebileceğini kaydetti.

Solyalı, "Yasada birleştirmenin ne zaman tamamlanacağı ile ilgili bir tanım yok" dedi.

**************

Günün Sözü

"Ben en iyisiyle kolayca tatmin olurum."

Winston Churchill