New York’tan bir yemek çıktı çıka çıka...

Yayın Tarihi: 02/10/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Çok beklediğimiz New York zirvesi de tamamlandı ve hem Cumhurbaşkanı Tatar hem CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman yurda döndü. Şöyle bir bakmak lazım ne sonuç çıktı diye. Bir kere en önemli açıklamayı Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Erdoğan dedi ki “Federasyon defteri kapanmıştır”. Bu açıklama tam anlamıyla Ankara’nın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs Politikasına destek verdiğini gösteriyor bize. Haa bir de yemek çıktı. Taraflar Ekim ayında bir yemek yiyebilirler.

Başka? Başka bir şey yok. Tatar’ın tutumu belli. “3D” bunu Kabul edin görüşelim diyor. E biliyoruz ki Rumlarda bunu Kabul etmeyecek. Bu nedenle çok şey beklediğimiz New York zirvesinden ne yazık ki beklediğimiz sonuçlar çıkmadı. Özellikle CTP’ye yakınlığı ile bilinen siyaset bilimciler hatta CTP’nin bazı vekilleri özellikle New York zirvesi sonrasında yeni bir hareketliliğin olacağını düşünüyorlardı. Gelin görün ki bu olmadı. Olmayacak gibi de görünüyor.

Türk tarafı olarak bizim temel açıklamamız ve dayandırdığımız nokta belli. Ne diyor Türk tarafı ? “Siyasi eşitliğimizi ve egemenliğimizi tanıyın görüşelim” diyor. Rum tarafının bunu hiçbir zaman Kabul etmeyeceğini hepimiz biliyoruz. İşte bu nedenle Türk tarafı hiçbir şekilde Kabul etmeyecek.

CTP’nin de açıklamaları mantıksız değil. Oturalım görüşelim ve bunu bir takvime bağlayalım; hatta görüşmelerden bir sonuç çıkmazsa Kıbrıs Türk tarafı bu süreçten ne kazanımlar elde edecek onu da bir yere bağlayalım diyor. Mantıklı mı mantıklı. Olur da 2025 yılındaki seçimi Tufan Erhürman kazanırsa güdeceği politka bu. Tabii şu soru geliyor akıllara ister istemez; Ankara Federasyon bitti darken Tufan Erhürman nasıl olacak da Federasyonu görüşecek. Bunu CTP’lilere sorduğumuzda ise aldığımız yanıt “İkna edeceğiz” şeklinde. Erdoğan ikna olur mu o da ayrı bir konu.

Ama gelin görün ki Kıbrıs meselesi her ne kadar dünyanın umurunda olmasa da Türkiye’nin özellikle Avrupa Birliği yolculuğunda bir engel. Hatta Türk Yunan ilişkilerinde pek bir rahatsızlık oluşturmasa da bu ilişkilerin daha iyi olmasında da engel. Yani Kıbrıs meselesinde ille ki bir açılım olması gerekiyor. Olması gerekiyor da nasıl olacak. Türk tarafının keskin tavrı ortadayken hepimizin bildiği ve çözüm istemeyen Rum liderliği ne yapacak. Hristodulidis ben görüşmeye hazırım diyor. Halbuki hepimiz biliyoruz ki Rum lider Nikos iyi çocuğu oynayan kötü bir aktör aslında. Biz görüşmeyiz dediğimiz sürece dünyanın gözünde iyi çocuk olmaya da devam edecek. Bunun kırılması ve bozulması lazım.

İşte bu nedenle hiç olmazsa son bir kez daha federasyon görüşülebilir, bir takvime bağlanır ve olmazsa artık tamamen vazgeçilir ve bu mesele de kapatılmış olur. Tabii Türk tarafı net ve dik durduğu sürece Rum yönetimi Kıbrıslı Türkleri masaya getirmenin yollarını da aramaya devam edecek. Zira bu konuda onlarda pek rahat değil. En önemli konulardan bir tanesi de Rum Lider Hristodulidis'in kendi halkı arasında eski popülerliğinin olmadığı gerçeğidir. Nikos'un kendi açıklamasıdır Türk tarafıyla yıl sonuna kadar kesinlikle masaya oturacağız açıklaması. Daha önce de yazdık Nikos'un bunu açıklarken ki dayanağı nedir orası da meçhul.

Sonuç olarak Kıbrıs Türk halkı artık çözüm istemektedir. Özdil Nami’nin de açıkladığı gibi ister federasyon ister iki devletli olsun Kıbrıs’ta gerçekten de bir çözüme ihtiyaç vardır. KKTC’nin tanınmamışlığının verdiği ekonomik açmazlar, tıkanıklıklar, ekonominin kötü olması, üreticinin ciddi zorluklar içerisinde ayakta durmaya çalışması hep bunlar tanınmamış bir devletin negatif etkilerinin sonuçlarıdır.

Evet New York’tan bir yemek çıktı çıka çıka. Belki yeni bir süreç başlar. Bekleyip göreceğiz.

***************

Günün Sözü

"Geleceğim bekle, dedi gitti. Ben beklemedim, oda gelmedi. Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi."

Özdemir Asaf


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları