Az maaş… Az vergi ve bütçe açığı…
Her geçen gün ekonomik sarmal büyüyor. Market raflarında bir gün aldığınız ürünü bir sonraki gün aynı fiyattan alma şansınız yok. Dahası, ürünler marketten markete ciddi farklılıklar da gösteriyor. Marketler artık şaşırdı. Market rafında gördüğünüz fiyat kasaya gittiğinizde yüksek çıkabiliyor. Vatandaş nakit para taşıyamadığı için kredi kartlarına yüklenmiş bulunuyor. Ben defalarca kez karşılaştım, ayrıca kasada kredi kartı yetersiz bakiye veren çokça insana rastlayan arkadaşlarımızdan dinliyoruz olup bitenleri.
Marketler bu kadar pahalı ve gıda enflasyonu bu kadar yüksekken nasıl olur da Kasım ayı hayat pahalılığı %0,78 çıkar, bunu da anlamak gerçekten çok zor. Dört ayın sonuna geldiğimizde %18-20 olması gereken hayat pahalılığı bakın görün %11’lerde kalacak. Memur, emekli ve asgari ücretli az artış alacak ve ciddi anlamda zamlanan piyasa koşullarına yetişemeyecekler, dengeleyemeyecekler.
Piyasaya daha az para girecek ve vatandaş daha az harcayacak. Bu da demek oluyor ki Maliye Bakanlığı daha az vergi toplayacak. Çünkü şu an için vatandaş, ödeyemeyeceği kredi kartı üzerinden alışveriş yapmak zorunda kalıyor. Yani bir başka deyişle veresiye alışveriş yapmak zorunda kalıyor. Ay sonu maaşı aldığı gibi kredi kartına yatıran vatandaş sayısı hiç az değil.
Bir başka açıdan olaya bakacak olursak, hükümet hem piyasaları denetlemeyecek ve serbest piyasa ekonomisinin insafına bırakacak vatandaşı, ama öbür taraftan maaşlar artması gerektiği gibi artmadığı için vatandaşın da alım gücü düşmüş olacak. Daha çok maaş demek daha çok harcama ve daha çok vergi demektir. Siz parayı kısarsanız vatandaş zaten istese de harcayamaz ve toplayacağınız vergi oranları da düşüş yaşar. Benim anlamadığım en önemli şey ise bir hükümet nasıl olur da piyasaları denetlemez ve fiyatları olması gereken noktaya çekemez?
Hepimiz biliyoruz ki tüccar yüksek kâr oranıyla çalışıyor, marketçiler de ellerindeki stok mal üzerinden kârını yapıyor. Aksi takdirde market market fiyatlarda derin uçurumlar oluşmazdı.
Örneğin bir market peyniri 158 liraya satarken, başka bir market 147 liraya satabiliyor. Bir sürü örnek verebilirim size bu konuyla ilgili olarak. Aradaki kâr marjına bakar mısınız? 158 liralık bir peyniri 147 liraya satıp da kâr edebiliyorsa, market o peyniri kaça aldığını ve ne kadar kâr yaptığını varın siz hesaplayın.
Hem hayat pahalılığının yüksek verilmesi hem de asgari ücretin iyi bir rakama ayarlanması gerekiyor. Umarım hükümet bu iki önemli konuda üzerine düşeni yapar ve vatandaş derin bir nefes alır.
KASAPLAR İNDİRİME GİTTİ… İLGİNÇ…
Defalarca kez yazdık. 950 liraya kimse bizim taraftan et alıp yemez. Son günlerde, Aralık ayıyla kısıtlı olmak kaydıyla kasaplar etlerin fiyatlarını indirmeye başladı. "Şu kadar değil, bu kadar" diyerek resimli görseller paylaşılıyor. Bazı kasaplar Rum tarafındaki et fiyatlarının yakınına yakın fiyatlar paylaşırken, bazı kasaplar 6 Euro diyerek paylaşımlarda bulunuyorlar.
Hepimiz biliyoruz ki kuzular çobanların elinde kaldı. Kuzu eti satılmadığı için kasaplar da almıyorlar. Sadece Aralık ayına mahsus olmak üzere düşük fiyatlı kampanyalar yapılabiliyorsa ve bu ticaretten hem hayvancı hem de kasap kâr elde edebiliyorsa, Aralık ayı dışındaki aylarda da bu indirimler yapılabilir ve etin fiyatı düşürülebilir.
Hal böyle olunca da güneye et almak için giden vatandaş, gitmişken diğer alışverişini de güneyden yapmak yerine kendi memleketinde yapar. Ekonomi de güneye kaymamış olur.
Cumartesi günü Metehan bölgesindeki bir kafeye gittim. Metehan Sınır Kapısı’ndaki kuyruk Metehan çemberinin yanında duruyordu. Binlerce Kıbrıslı Türk alışveriş yapmak için güneye akın ediyor. Siz devlet olarak ödeyin maaşları, vatandaş da daha ucuz olduğu için gidip parayı güneyde harcasın.
Maliye Bakanlığı en kısa sürede bunun önüne geçmek zorundadır. Aksi takdirde devlet gelirleri düşecek ve hükümet maaş ödeyebilmek için daha çok borçlanacak ve bütçe açığı da daha fazla olacaktır.
Günün Sözü
"Pişman değilim! Sadece dön bir bak arkana; ne için, nelerden vazgeçtin? Neler dururken, sen neyi seçtin?"
Nazım Hikmet
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.