Kıbrıslı Türkler, Annan Planıyla özgürleşti…

Yayın Tarihi: 16/06/25 07:49
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Annan Planı referandumunun 21. yıl dönümünü Nisan ayında hatırladık. Ne günlerdi ama. Kıbrıslı Türkler Kıbrıs’ta çözüm noktasında tek yürek olmuştu. Sağcısı solcusu Annan Planına evet demişti. Dönemin AK Parti Hükümeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan çözüm sürecini çok ciddi destekliyordu. Her şey toz pembeydi ve güzeldi. Rumlar evet deseydi Kıbrıslı Türkler Dünyayla buluşacak ve tanınma sorunu ilelebet tarihe karışacaktı. Çok iyi hatırlıyorum o günleri. Kıbrıslı Türkler yıllarca sağ partilerin yönetiminden bunalmış ve konuşmaya susamışlardı. Annan Planı Kıbrıs Türk halkının sadece bir tarih yazması değil adeta konuşma özgürlüğünü kazandığı bir süreçti. Televizyonlar, programlar ve en önemlisi sokak Annan Planı ile yatıp Annan Planı ile kalkıyordu. Müthiş bir birliktelik ve uyum vardı Kıbrıs Türk halkının içinde.

Yılların verdiği kapalılık Rumların da evet demesiyle ortadan kalkacak ve Kıbrıs Türk halkı ilk kez Dünyalı olma şansı edinecekti. Malum Biz % 65 evet dedik ama Rum halkı çok ciddi bir hayırla Kıbrıs’ta bir çözüm olmasının önüne geçmişti. Bu durum artık değişti diyenlerin sayısı az değil. Tabi yarın sabah bir referandum olsa Kıbrıslı Rumların büyük bir çoğunluğunun evet diyebileceğini zaman zaman duyarım. Tabii gerçek nedir bunu denemeden bilemeyiz.

Malum konu; İlber Ortaylı. Çok sevdiğim ve sohbetlerini dinlemekten keyif aldığım hatta Kıbrıs Türk halkının lehine yorumlar yaptığı önemli videoları da vardır. Gelin görün ki İlber Hoca geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı salonunda katıldığı bir konferansta sağlam bir çam devirdi. Hocaya hiç ama hiç yakışmadı. Yani Kıbrıs Türk halkına belki farkındadır belki değildir kelime anlamıyla ağır bir hakaret etti. Cumhurbaşkanı Tatar da o ortamda Hocam nedir söylediğin ayıp ediyorsun diyemedi. cuma günkü yayınımda da söyledim; Tatar öyle bir ortamda İlber hocaya bir şey diyemezdi. Zaten hemen bir gün sonra İlber hocayı eleştiren bir açıklama da yaptı ve durumu toparlamaya çalıştı ama gelin görün ki bu Cumhurbaşkanı Tatar’ın hanesine kocaman bir eksi olarak yazıldı.

Ekim ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimi aslında geniş çaplı bir anket gibidir. Federasyoncular ve iki devletçiler ne istediğine bakarak oy verecekler. Anketler doğrudur Tufan Erhürman’ı önde gösteriyor ama bu seçimdir hiç belli olmaz. Tatar’ın avantajları var yok değil. Bir kere Tatar çok uzun yıllardır KKTC’yi boydan boya defalarca kez dolaşmış ve adeta girmediği ev dokunmadığı insan yok gibidir. Öte yandan bir de Türkiye faktörü var. bunu hepimiz biliyoruz ki Ankara Hükümeti bu seçimi Tatar’ın kazanmasını istiyor. Ağır ağır da sokağa inmeye başladılar. Seçime çok bir süre kalmamış olsa dahi henüz bazı şeyler için erkendir diyebiliriz. Son 45 gün kala her şey daha netleşecek ve daha görünür olacaktır. Seçim bitene kadar Tatar’ın kendi aleyhine hiçbir şekilde pot kırmaması ve eksi yazdırmaması gerekiyor ki bu süreç Tatar’ın aleyhine işlemesin şu an aleyhine işliyor mu evet işliyor. Yani yarın sabah seçim olmasa Tatar hayatta bu seçimi kazanamaz ama birkaç ay sonrası için ne olur ne biter bilemeyiz.

UBP’lileri ben tanıdım artık. Kendi adaylarına söverler sayarlar ve oy vermeyeceklerini söylerler ama sanık günü geldiğinde gidip oylarını verirler. Bunu Akıncı -Tatar seçiminde bizzat yaşadık. Bu seçimde de benzer bir örneğini yaşayabiliriz.

İlber hoca’nın Annan Planı ile ilgili benzetmesi tek kelimeyle fiyaskoydu ve etkinliğe çok ciddi gölge düşürdü. Neyse ki Tatar, Ortaylı’nın bu açıklamasını eleştiren bir açıklama yaptı ve durumu biraz toparladı. Çok zor bir süreç. Iş yine dönüp dolaşıp UBP tabanına geliyor. Eğer hem Başbakan hem de Tatar hem de Ankara Hükümeti UBP tabanını ikna edebilirse Tatar bu seçimleri açık ara olmasa da kazanacaktır. Ama işler ters giderse bu seçimin galibi şüphe yok ki Erhürman olacaktır. Tabii CTP’nin de kendi içişlerinde sorunları yok değil. Onlarında bölünmüş olduklarını sık sık duyuyoruz. Tatar’a oy vermezler ama sandığa gitmeyerek boykot edebilirler. Henüz net bir yorum yapmak için erken. Bakalım derenin altından ne sular akıp geçecek ama bir nokta var ki Tatar’ın bu süreçte hiç hata yapmaması gerekiyor.

********************

Günün Sözü

Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıllı ve fazilet sahibi adamlarının sayısı ile belli olur.

Victor Hugo


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları