Büyükelçi KEİ Ofisi’ne ‘tarihçi’ tutmalı…!

“Tarihin yanlış yazılması ‘bir millet olmanın’ parçasıdır…”

Ernest Renan

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin geçtiğimiz günlerde “Kıbrıs Türk Tarihi ve Öğretimi” konulu bir panelde Kıbrıs tarihi ile ilgili ‘tarihçilerin’ önünde söyledikleri çok gürültü kopardı.

Tepkiler…

Hem fikir olanlar…

**

Elçinin KKTC’de özellikle 2000’li yılların başından itibaren tarih öğretiminde yaratılan boşluğun yeni nesillerin manevi ve milli değerlerden uzaklaştırdığını vurgulaması dikkat çekiciydi…

Büyükelçi TAMAMEN HAKLIDIR.

Ben de şahidiyim…

Ancak şahitliğin getirdiği yükümlülük gereği de gerçeği, hem de tüm gerçeği söylemek zorundayım…

Yoksa “muteber şahit” diye beni kim önemsesin!

**

Öncelikle 2000’li yılların başından itibaren KKTC’de herkes iktidar oldu.

Dikkat çekilen bu boşluğu yaratma konusunda “OLAĞAN ŞÜPHELİ” sol partiler olan CTP ve TDP’den daha fazla sağdan UBP ve DP’li bakanlar yönetti milli eğitimi…

O yüzden eski milli eğitim bakanı Cemal GÜRSEL Özyiğit -ki kendisi Cemal Özyiğit şeklinde kullanır, Renan’ı haklı çıkarmak için) yanında eğer tepki verilecekse diğer milli eğitim bakanları da tepki vermeli…

Mesela Nazım Çavuşoğlu.

Özdemir Berova.

Kemal Dürüst.

İlkay Kamil.

**

Daha da önemlisi tüm o yıllar boyunca Türkiye’de Kıbrıs politikasını belirleyen Ak parti hükümetleriydi…

Bu açıdan Sayın BÜYÜKELÇİNİN SÖYLEDİĞİ ŞEY CİDDİ BİR ÖZELEŞTİRİDİR, zannederim.

Kıbrıslı Türklerin tarihi konusunda TÜRLÜ OPERASYONLAR YAPILMIŞ, AK PARTİ VE ELÇİLİK DE UYUMUŞ demektir bu…

Bizzat Kıbrıs Türk tarihinin ve KKTC’nin kurucu şahsı rahmetli Denktaş’a Türkiye’deki hükumetin ve çoğu FETÖ-cü medyanın neler ettiğini hatırlatmamız gerektir yine bu vesile ile ama “Denktaş’ı itibarsızlaştırmanın Kıbrıs Türk tarihini itibarsızlaştırmak olduğu” biraz geç olsa da anlaşılmış anlaşılan…

Sadece Denktaş da değil.

Annan Planı’na Evet demek için Kıbrıs Türkünün ÜRETTİĞİ PORTAKALI satamaması;

yan gelip yatıp, para alması PROPAGANDASI yapmak sadece tarihi değil, Kıbrıs Türk kimliğini de erozyona uğratmıştır…

Bunlar toplumsal hafızada unutulacak şeyler değildir.

Son skandalı bilenler bilir; Oysa geçtiğimiz günlerde 57. Yılını kutladığımız Erenköy direnişi bile 2000’li yıllarda yapılan ısrarlı propagandaları boşa çıkaran bir şeydi…

Yokluk, zor koşullar, disiplin…

Adı üstünde eğitimini yarıda bırakan yüzlerce mücahit öğrencinin direnişi…

 -ki o mücahit öğrenciler sonra Türkiye’de eğitim görüp nasıl ‘devrimci öğrenci’ olduğu ayrı bir yazı konusu olur-

**

Velhasıl büyükelçi doğru söylüyor…

Ancak kimse yanlış anlamasın!

Ortada varsa bir kabahat en az Türkiye de buradakiler kadar kabahatlidir.

Eğer ileride Türkiye bu kabahatlerini azaltmak istiyorsa ilk yapması gereken şey, KIBRIS TÜRK TARİHİNİN BÜYÜKELÇİLİĞE BAĞLI KALKINMA VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİ (KEİ) OFİSİ TARAFINDAN ÖĞRENİLMESİNİ SAĞLAMAKTIR…

Çünkü belli ki bilmiyorlar!

Büyük paralara KKTC’yi tanıtma işlerine benzemez: 2020 yılında Mali Protokole “Türkiye Cumhuriyeti Kuzey Hükümeti” yazarak başlamışlardı skandallar serisine…

Erenköy’de 562 öğrenci olduğunu yazmışlar şimdi de videosuna.

O kadar hâkimler yani Erenköy’e.

Tarih konusunda!

Ama Erenköy’e çıkanların, “üniformalı, düzgün traşlı” olmadığını bilemeyecek kadar da bihaberler tarihten.

Acaba merak edip bakmışlar mıdır bu 562 kişinin kim olduğuna?

Mesela Özker Özgür Erenköy mücahididir.

90’larda pasaportu iptal edilen…

Sonra başbakan yardımcısı olunca ‘muteber bir adam’ olarak resmi ziyaret için ağırlanan…

Bu arada Birikim Özgür de rahmetli Özker Özgür'ün oğludur.

Aklınıza takılmıştır cevaplayalım hemen; Şimdi de bazı isimler Türkiye’ye alınmıyor ya!

Hangi ana yavrusunu kovarmış?

“Tarih bilmiyorsunuz, analık ne demek onu da mı unuttunuz” diye sormazlar mı?

Kökü bin yıllık, kendi bir asırlık Türkiye Cumhuriyeti’nin ismini bile yanlış yazıp imzalatmıştınız…

Sayın Büyükelçinin BU KONULARI İYİ BİLDİĞİNİ BİLİYORUM.

Panelde o kadar tarihçi  bir araya gelmişken; Onlardan hizmet alıp, tarih dersi verilmeli KEİ ofisine…!

“ŞORTLARI” çıkarıp “TAKIM ELBİSE giymekle” olmuyormuş demek ki bu işler…

TRT’nin Bir Zamanlar Kıbrıs’ta hikâyesinden keşfederseniz Ada’yı işimiz daha çok!

Sadece tarih olsa iyi.

Günlük basit hesapları da yapamıyorlar!

Bilen biliyor: Fuat Oktay’ı devamlı yanıltıyorlar…

“Dostluk” nereye kadar!

Rum askeri ile Türk ve Müslüman "mücahidi" ayıramıyorsunuz, İKİ DEVLETİ nasıl ayıracaksınız!

Türkiyeli göçmenlerin yönettiği kurumu, “Rum’un elektriğine muhtaç eden” iki devletlilikten ne anlar KEİ Ofisi!

**

Şimdi bu skandalı “Erenköy mü demiştiniz?” başlığı ile geçtiğimiz gün yazarak ortaya döken Serhat İncirli’yi de muhtemelen Türkiye’ye almazsınız artık!

“…benim iddiam KEİ Ofisi’nin bu fotoğraftaki kişileri bilmemesi, kimseye de sormaması, uydurması, propaganda yapmaya çalışması ve rezil olmasıdır” diyerek ‘ayıbınızı’ yakalayan İncirli’yi, Afganların elini kolunu sallayarak girdiği yere almamakta elbet haklı olursunuz!

KEİ Ofisi’ne çok şey lüzum gerek ama önce bir tarihçi!

Sayın büyükelçim bu konuya bakacaktır, eminim… 

Ali Murat Başçeri: “KKTC’deki tarih öğretimindeki boşluk ortadan kaldırılmalı” https://t.co/hepnqFXYOC pic.twitter.com/HIPVdaORtI

— Kıbrıs Postası (@kibris_postasi) August 11, 2021